Gündem Otostop

Otostop

02.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Üniversitede tanışan iki arkadaş, otostop çekerek Türkiye’yi turlamayı başardı. Milletvekiline bile otostop çeken maceraperestlerin yeni rotası yurtdışı

Otostop

YUNUS Emre ve Hasan Fuat, üniversiteli iki kafadar. Otostop onlar için bir yaşam tarzı olmuş. Türkiye’yi otostopla dolaşan iki arkadaş, ulaşımlarında hiçbir şekilde otobüs kullanmıyorlar; hatta bulundukları şehirlerin otobüs kartlarını çıkarma gereksinimi bile duymuyorlar. Otostop tutkularını “Özgürlüğü yollarda ararken yolların özgürlük olduğunu anladık” şeklinde ifade ediyorlar. Bazen okuldan eve giderken, bazen okudukları şehre dönerken hatta baklava yemek için Antep’e, iskender yemek için Bursa’ya giderken otostop yapıyorlar. Onlarla buluştum, hikâyelerini dinledim.

Haberin Devamı

‘Hedefimiz yurtdışı’

Bir araya nasıl geldiniz?

H.F: Erciyes Üniversitesi Gazetecilik’te okuyoruz, burada tanıştık.

Fikir nasıl ortaya çıktı?

Y.E: 2009’dan beri otostopla geziyorum. Kocaeli Üniversitesi’nde okurken bir gün hava çok soğuktu, otobüs bulmakta zorlandım. Otostop çektim. O günden sonra otostopu eve gitmek için kullandım.

İlk nereye gittiniz otostopla?

H.F: Ben otostopu İskenderun’da ev ve okul arasında kullanıyordum. Gezmek için otostop kullanmak aklıma gelmemişti. Yunus Emre’yle ilk otostopumuzu Ankara’daki Duman konseri için yaptık. Türkiye’nin hemen her yerine gittik. Yurtdışına da açılacağız. Şimdilik Batum’a gittik.

Milletvekiline otostop

Paranız olmadığı için mi otostop yapıyorsunuz?

Y.E: Paramız olmadığı için yapmıyoruz. Bazen bir esnafa, kamyoncuya otostop çekiyoruz bazen çok zengin bir iş adamına, hatta milletvekiline bile otostop çektim. Otostop böyle bir şey. Herkesin buluşma noktası yol.
nMilletvekiline otostop çektiğin olayı anlatır mısın?
Y.E: Kocaeli’de okuyordum. Otostop çekerken takım elbiseli biri durdu. Mesleğini sorduğumda, Kocaeli Milletvekili Fikri Işık (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı) olduğunu söyledi. Onunla Türkiye, Ortadoğu, Amerika hakkında sohbet ettik.

Başınıza kötü bir olay geldi mi?

Y.E: Yaşadığımız yıllara göre yok denecek kadar az kötü şeylerle karşılaştık. Ama tehlikesiz de diyemeyiz.

Haberin Devamı

‘Yolların özgür olduğunu anladık’

Otostop, size ne ifade ediyor?

Y.E: Otostop yola çıkma sanatıdır. Yola herkes çıkar ama otostop zordur. Herkes cesaret edemez. Biz özgürlüğü yollarda ararken yolların özgürlük olduğunu anladık. Otobüste kimseyle iletişim kuramazken, otostop çektiğiniz insanların hayatına dair her şeyi öğrenebiliyorsunuz. Öyle güzel insanlarla karşılaşıyoruz ki. Evinde ağırlıyorlar, yemek ısmarlıyorlar hatta para vermek istiyorlar.

İlginç bir olay yaşadınız mı?

Y.E: Çok. Mesela araba kullanırken yoruluyorlar. Maraş’tan İstanbul’a giden bir ağabeye otostop çekmiştim. Ankara’ya gidecektim ama çok uykusuzdu. O uyudu ben onu İstanbul’a kadar götürdüm. İzmir’de otostop çekerken biri arabasına aldı bizi. Didim’de oteli varmış, bizi oraya götürdü. Unutulmaz bir tatil yaptık.

Haberin Devamı

BİZ KİMİZ?

Bizim kuşak, anne babalarımızdan çok farklı. Bizim için asi, sabırsız, çalışmayı sevmez, saygısız, internetten başını kaldırmaz diyorlar. Arada iyi şeyler de söylüyorlar. Zekiymişiz, aynı anda birçok işi bir arada yaparmışız, kendimize fazlasıyla güveniyormuşuz. Y Kuşağı ile ilgili yazılan yazıları inceledim, bir de çevremdeki arkadaşlarımı izledim. Bizim kuşağı sizlere tanıtayım istedim:
* Bizler 80’li yıllarda doğduk.
* Tüm günü bir işyerinde geçirmek fikrine katlanamıyoruz. Bizce çalışma saatleri esnek olmalı. Hatta hepimizin en büyük hayali bir gün kendi işimizin patronu olmak. Bu yüzden bizim neslimizden girişimci olanların sayıları oldukça fazla.
* Cesuruz. Kimsenin söyleyemediği sözleri söyleyecek cesaretimiz var.
* Evde en büyük kavgalarımız, bilgisayarda, telefonda çok vakit geçirmemiz nedeniyle çıkıyor. Halbuki biz hem internete takılıp hem de ailemizi dinleyebiliyoruz.
* Ezberciyiz. Çünkü bize okullarda, sınavlarda başarılı olabileceğimiz bilgiler ezberletiliyor. Ve tüm hayatımızı 4-5 şıklı sorular belirliyor.
* Rahatız. Annem, hep bir şey yaptığımda “Millet ne der” diyor. Bana ne milletten. Ben istediğim gibi yaşarım.
* Saygısız olduğumuz söyleniyor. Kabul etmiyoruz. Sadece biraz rahatız, bu da saygısızlık olarak algılanıyor.
* Her şeyimizin kontrol edilmesinden hoşlanmıyoruz.
* Çoğumuz tüketiciyiz. En yeni teknoloji, en pahalı markalara sahip olma gibi saplantılarımız var.
* Sosyal medyadayız. Çünkü orada kim olduğunuz önemli değil. Tanımadığımız kişilerle orada buluşabiliyoruz.

Haberin Devamı

Umut veren haberler olsun

Milliyet, eğitimle özdeşleşmiş bir gazete. Gençler için de önemli projelere imza attı. Şimdi, Genç Gazete’yi hayata geçirdi. Çok heyecanlandım. Ben de yazabilir miyim, dedim. Yaz dediler.
Biz gençler, hep eleştirilen taraftayız. Aslında haksızlık ediliyor. Umursamaz, sadece eğlence peşinde olan, hiçbir değer yargısı olmayan kişiler olarak tanımlanıyoruz. Ancak biz hayatın peşini hiçbir şekilde bırakmıyoruz. Kendi çizdiğimiz yolda başarılı olma çabasındayız. Bunun için kendimizi biraz okula, biraz iş ya da staja, biraz aileye ve biraz da arkadaşlara paylaştırıp yaşamaya çalışıyoruz. Genç olmanın enerjisinden sanırım; tükenmiyoruz.
İşte Genç Gazete, bunun için çok önemli. Biri bize “Ne istersiniz” diye sordu. “Sizin sesiniz olmak istiyoruz” dedi. Kendimizi anlatmamız için bize sayfalarını açtı. Çok sevindik. Fikirlerimize sözcü, beklentilerimize cevap olacak. Bizi cesaretlendirecek, okurken keyiflendirecek, bilgilendirecek. Öyle umuyoruz. Ben de bu umudun ortaklarından olacağım ve burada kendimden çok şey bulacağıma eminim. Aslında benim dileğim, bu sayfanın, gazetenin açılış sayfası olması yönünde. Çünkü artık gazetelerde ve televizyonlarda umut veren şeyler görmek istiyoruz. Genç Gazete bu anlamda büyük fırsat.
Genç Gazete’de, meslekler ve iş olanakları hakkında bilgiler olsun istiyoruz. Öyle ki üniversite tercihi yapacak arkadaşlarımız, bölümü seçimi yaparken bu bilgilerden yararlansınlar. Yine kariyerle ilgili yazılar mutlaka yer alsın. Ama bu sefer iş görüşmelerine giden arkadaşların tecrübeleri olsun.
Sayfada gençlere uygun gezi yazıları olsun. Öyle dergilerdeki, 3 bin Euro’ya mal olan turlardan değil. Bizim bütçemize uygun seyahat önerileri sunulsun. Gençlere yönelik bir ajanda mutlaka olsun. Sosyal medya da unutulmamalı. Çünkü her ne kadar sosyal medyayı takip ediyor olsak da kaçıranlar için bir önceki günün en çok konuşulan konularına yer verilse iyi olur. Gündemi kaçırmamış oluruz. Bu istekler sayfalar çıktıkça çoğalacaktır. Hoş geldin Genç Gazete!

Haberin Devamı

YENİ YIL DİLEKLERİMİZ

Ödevler kaldırılsın
n Begüm Sarıdede (Yıldız Teknik Üniversitesi-İngilizce Öğretmenliği): 2015’te dışarıda aç ve evsiz insan kalmasın, çatışmalar son bulsun, insanlar sağlık ve huzur içerisinde yaşasın istiyorum. Bu yıl artık ödev ve projelerle uğraşmak istemiyorum. Zaten vize ve finallerde çok çalışıyoruz, bir de ödev yapmak insanı canından bezdiriyor. Doya doya üniversite hayatı yaşayamıyoruz. Devamlılık zorunluluğu da olmasın. Bunun yanı sıra bu yıl artık otobüsler öğrencilere bedava olmalı. Aldığım kredinin üçte biri yol masraflarına gidiyor. Kredileri bursa çevirseler çok güzel olur. Evlerde kalan arkadaşlarım için kira fiyatlarının düşmesini istiyorum. 2015 hepimiz için çok mutlu bir yıl olsun, öğrenciler hep gülsün.

Çocuklar ve kadınlar ölmesin

n Arda Tecen (MEF Üniversitesi-İşletme): Bu yıl, tüm insanların sevgi ve saygısını eksik etmeyeceği, bir kalabalığın diğer bir kalabalığa kendi doğrusunu kabul ettirmek için kan dökmediği, kitap okumanın ve kitap okuyanın nadir olarak görülmediği, cehaletin değil bilgeliğin seçildiği bir yıl olsun. 2015’te çocuklar ve kadınlar ölmesin. Bu yıl paylaşımlarımızın yılı olsun. Ama bu paylaşımlar, akıllı telefonlarımız üzerinden değil de yüz yüze olsun. Üniversiteye hazırlananlar için bol şans; bizim gibi üniversite okuyanlar için ise başarılarla dolu vize ve finaller olsun.

Yeni yılda artık acılar yaşanmasın

n Gizem Kömürgöz (Gediz Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Pazarlama): 2014 maden kazaları başta olmak üzere birçok acının yaşandığı bir yıl oldu. Hepimizi yasa boğan böyle acıların yeni yılda yaşanmamasını temenni ediyorum. 2015’in ülkemiz ve tüm insanlık için güzellikler getirmesini istiyorum. Sınırlarımızın hemen yanı başında devam eden savaşların son bulmasını, ağlayan yüzlerin gülmesini, dramların yerini mutluluğa bırakmasını da diliyorum. Umarım gelecekte güzel anılarla hatırlayacağımız bir yılı karşılarız.

Öğretmen olarak atanmak istiyorum

n Ceren Altıntaş (Bülent Ecevit Üniversitesi-Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü mezunu): 2015’te öğretmen olarak atanmak istiyorum. Üniversite sınavından sonra şimdi de KPSS için emek veriyoruz. Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünü çok severek okudum ve ülkemizin iyi eğitimcilere sağduyulu öğretmenlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bunu gerçekleştirmek ve ailemin emeklerinin karşılığını vermek istiyorum. Ayrıca bu yıl çevremde huzurlu olan, birbirine gülümseyen ve selam veren insanlar görmek istiyorum.

İstihdam olanakları artırılmalı

n İrem Tosun (Yaşar Üniversitesi-Halkla İlişkiler ve Reklamcılık): Seneye mezun olacağım için 2015 yılından kariyer açısından beklenti içerisindeyim. Beni mutlu edecek bir iş istiyorum. Bir yandan da yüksek lisans yapıp Marka Yönetimi ve Reklamcılık alanında ilerlemek istiyorum. Ülkemdeki gençler adına beklentim ise daha çok istihdam olanaklarının artması ve gençlerin sosyal sorumluluk projelerine yönlendirilmesi yönünde.

Yüzleri güldürdük

Gediz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı öğrencileri olarak, küçükleri sevindirmek için bir kez daha kolları sıvadık. Daha önce kreşlerde ve yurtlarda etkinlikler düzenlemiştik. Bu kez İzmir Kadın Kapalı Cezaevi’ nde anneleriyle birlikte kalan çocuklara gittik. İzmir İl İnsan Hakları Kurulu ve Kadın Haklarını Koruma Derneği işbirliğiyle sürpriz yeni yıl partisi düzenledik. Cezaevi kreşini eğitici oyuncaklarla düzenledik, animasyon, palyaço, illüzyon ve kukla gösterileri sergiledik, çocuklarla şarkılar söyleyip dans ettik. Gecenin sonunda çocuklara hediyeler verdik.