Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye üzerinde oyunlar tezgâhlanıyor.
Önceki gün ve dün yerkürenin başka yerlerinde, başka devletlere de “tezgâhlanan oyunlara” iki örnek vermiştim.
Birincisinde...
Almanya ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesini ve karşısında ağırlık koymasını önlemek için gizlice Meksika yönetimine “silah ve para” vaadinde bulunduğunu yazmıştım.
Meksika başta Teksas olmak üzere ABD’nin bazı güney vilayetlerinde hak iddia ediyordu.
Bunları hak iddia etmek için Almanya’nın “para ve silah” yardımıyla ABD’yle çatışırsa, Beyaz Saray’daki Başkan Wilson bu belayla uğraşacak ve Avrupa’daki savaşa ülkesini sokmayacaktı.
Hesap böyleydi ama tutmadı.
Almanların gizli mesajının şifreleri kırılıp ABD basınına servis edildi.
Amerikan kamuoyu öfke patlamalarıyla kabardı, Almanya’ya ders verilmeliydi...
Almanya’nın “üst aklı” karşısında ABD “alt akıl” olmayı kabullenmedi.
Wilson karşı duramadı, 6 Nisan 1917’de ABD Almanya’ya savaş ilan etti.
Almanya savaşı kaybetti, kendi açtığı çukura düşmüştü.
......................
İkinci örneği dünkü yazımda yansıttım.
Rusya’da çar devrilmişti.
Geçici hükümet bir prens, orta sınıf ve ılımlı Kerenski karmasıydı.
Çarın girdiği Birinci Dünya Savaşı’ndan Rusya’yı çekmemişti.
Devrimci radikal Bolşevikler yönetimi ele geçirirse, burjuva savaş içinde olmayı reddettikleri için Rusya’yı savaştan çekeceklerdi.
Bolşeviklerin başa gelmesinin şartı İsviçre’de sürgünde olan bu hareketin lideri Lenin ve arkadaşlarının Almanya üzerinden güvenli bir şekilde Rusya’ya geçmeleriydi.
Almanya gerçekçi bir politikayla Lenin ve arkadaşlarının bu isteğini kabul etti.
Hatta...
Lenin’e her ay yüklü miktarda bir para desteği sözünü verdi.
Cephede savaştığı Rusya’nın Bolşevik liderlerine geçiş güvenliği sağladı.
Şimdi olayın devamını görelim...
......................
İngiltere Bolşeviklerin diğer önde gelen isimleri Troçki ile Buharin’i tutuklamıştı.
Fransa ve İtalya Lenin ve arkadaşları için daha da tehlikeliydi.
Tek yol Almanya’ydı.
Lenin ve 32 Rus devrimci Zürih’ten trene bindiler.
Onlara üst düzey bir Alman asili yol gösteriyordu.
Heyet sınırda bir Alman trenine aktarma yaptı.
Lenin gayet iyi Almanca konuşuyordu.
Zaten “sıra dışı bir dil bilimci” olduğu biliniyordu.
Akıcı bir Fransızca, iyi İngilizce konuşuyordu. Antik Grekçe ile yazılmış Aristo okuyabiliyordu.
Zihnini rahatlatma şekli “1-2 saat boyunca bir yabancı dil sözlüğü okumaktı.”
Tren güneyden kuzeye doğru Almanya’yı kat ederken siyasi tartışmalar yapıyorlardı.
Lenin’in “yiyecek-içecek, rahatlık veya mülkiyetle” hiçbir ilgisi yoktu.
Her saniyesini politikaya harcıyordu.
Notlar tutuyordu.
Her zaman diğer yoldaşlarından daha çok şey biliyor ve onlardan daha derin düşünüyordu.
Berlin’de trene Alman yönetiminin Lenin’e verilmesi için “gizli bölümünde banknot ve metal paralar halinde 100 bin ruble bulunan” bir bavul konuldu.
İsveç ve Finlandiya üzerinden trenler değiştirerek Lenin ve arkadaşları 16 Nisan Pazartesi akşamı geç vakitte Rusya’ya geldiler.
İstasyonun içi ellerinde kızıl bayraklar ve pankartlar taşıyan asker ve üstlerle kaynıyordu.
Bir askeri bando marş çalıyordu.
Lenin ilk konuşmasını orada yaptı.
“Yoldaşlar” diye bağırdı.
“Aldatıldınız ! Bir devrim yaptınız ama meyveleri geçici hükümetin hainlerince sizden çalındı. “
Sonra şöyle devam etti...
“Bu savaş emperyalizmin savaşı. İnsanları acımasızca katleden bu utanç verici emperyalist kıyımın parçası olmak istemiyoruz.”
Almanya bu kez doğru kart oynamıştı.
Ancak...
ABD’ye oynadığı yanlış kart sebebiyle savaşta yenildi.
“Üst akıl” Rusya’da kazanmış, Amerika’da ise “alt akıl” seviye kaybına uğramıştı.
....................
Not: Bu yazılarda Ken Follett’in “DEVLERİN DÜŞÜŞÜ” adlı müthiş kitaptan da yararlandım, bazı satırları yansıttım. G.C