Cadde 'Paramı alamadığım için oyuncu oldum'

'Paramı alamadığım için oyuncu oldum'

04.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Kalp Atışı’ dizisinde Oğuz karakterini canlandıran Ali Burak Ceylan’a göre, oyunculuğa başlaması çok büyük tevafuk... Ceylan, “Düzenli at gönderdiğim setten paramı alamayınca oyuncu oldum. Bu iş bana çok iyi geldi” dedi.

Paramı alamadığım için oyuncu oldum

Ali Burak Ceylan, ‘Kara Sevda’yla başladığı ekran serüvenine yeni projesi ‘Kalp Atışı’yla devam ediyor. “Bu iş bana iyi geldi” diyen Ceylan’la oyunculuk serüveninin nasıl başladığını ve hedeflerini konuştuk.

Haberin Devamı

- Atçılık ve antrenörlüğü bölümü mezunusunuz. Oyunculuk hayatınıza nasıl girdi?

Biniciliğe meraklı olduğum için bu bölümü seçtim. Üniversite bittikten sonra Kıbrıs’a gittim. İki çiftliğin işletmeciliğini yaptım. Daha sonra aklımdaki program formatını hayata geçirmek için İstanbul’a döndüm ve sponsorluk görüşmelerine başladım. Bir gün Facebook’taki atçılık sayfama mesaj geldi, bir dönem dizisinde at binecek birilerini arıyorlardı. Sete düzenli atçı göndermeye başladım. Ama ödememin hepsini alamamıştım. 'O zaman herhangi bir kurs ayarlayın, gideyim' dedim. Oyunculuk Akademisi’ne yönlendirdiler ve serüven öyle başladı. Oyuncu olmam tesadüf değil, çok büyük tevafuk. Paramı alamadığım için oyuncu oldum.

Haberin Devamı

- Başladıktan sonra “Tamam, mesleğimi buldum” dediniz mi?

İkizler burcuyum, günlük hayatta çok duygu değişimleri yaşıyorum. O yüzden oyunculuk iyi geldi. Bana zararı olan duyguları bile en aktif kullanacağım yer burası. Kursu bitirdikten sonra Hilal Saral’ın atölyesine katıldım. Eğitimin son haftasında elimde iki proje vardı. Her şey bir anda gelişti ve ‘Kara Sevda’ya dahil oldum. Başlayınca da “Ben bu işi yaparım” dedim.

- ‘Kara Sevda’ size neler kattı?

Dizinin birinci senesi benim anaokulumdu. Teknik şeyleri öğrenerek geçti. İkinci sezon sahaya çıkmış bir topçuydum. Ben kimsenin hayatında pişmanlık olmak istemem. Yönetmenimiz Hilal Saral da annem gibidir. Onun da hiçbir zaman pişmanlığı olmak istemedim. O yüzden iki sene zordu.

- ‘Kalp Atışı’ çekimleri nasıl gidiyor? Dizinin tutacağını tahmin etmiş miydiniz?

Bu iş, ‘Kara Sevda’ bitmeden geldi. Birkaç senaryo daha vardı ama doktor rolünü seçtim. Oğuz, bana da benziyor. Kalabalıklaşan ortamlardan kaçıyor ve kadınlarla uzun süreli ilişki yaşamamış, aynı ben! Ukala bir doktor gibi gözükse de derin bir adam. Dizi güzel gidiyor, teknik ve oyunculuk anlamında bana çok şey katıyor.

- Oyunculukla birlikte neler keşfettiniz?

Çocukken çok bilmiş bir tiptim, bu işe başladıktan sonra her şeyi bilmediğimi fark ettim. Onun haricinde durgunlaştırdı beni. Çocuk kalabilmeyi öğrendim, yaptığımız iş oyun çünkü...

Haberin Devamı

- Hedefleriniz neler?

Kısa filmler yazıyorum. Kendi yazıp yönettiğim bir filmde oynamak, ayrıca projede rol almak istiyorum. Bir çiftlik evi açmak hayalim var. Atla terapiye devam etmek, yaşlı ve çocuklara bakım evi açmak istiyorum. Dünyada yaşanan acı olaylar var, onları anlatabilecek sahneler kurmak hedeflerim arasında yer alıyor. Mesela Suriye’de bir sahne kurmak istiyorum. O yıkık, dökük binaların arasında gerçek bir Hollywood galasına uygun bir sinema gösterimi yapmak isterim.

‘Kontrolsüzlüğü severim’

- Tanınmak hayatınızda neleri değiştirdi? Ben kontrolsüzlüğü seven bir adamım. Oyuncu olmadan önce çok kontrolsüz yaşardım, bağırırdım, çağırırdım. Serseri değildim ama... Oyuncu olunca birileri seni örnek alıyor, bir mesuliyet var, kurallar ve kanunlar çerçevesi gelişiyor. Birilerinin gözetiminde olmak kontrollü tutuyor, o durum da açıkçası beni sıkıntıya sokuyor.

‘Aşktan yana şanssızım’

Paramı alamadığım için oyuncu oldum

- Yeni diziniz ‘Kalp Atışı’nda yine imkansız aşık rolündesiniz...

Haberin Devamı

İzleyici, sever imkansız aşkları, biz de ekmeğini yiyoruz. Tufan’ın hikayesi farklıydı tabii. Annesini çalmış bir adama karşı, kimsenin görmediği bir savaş veriyordu ve içinde gömülü bir aşk vardı. Sıkışmış bir karakteri oynamak çok zor. Oğuz öyle değil. Tabii ki onun da zor yanları var ama alanı daha geniş.

- Siz de oynadığınız karakterler gibi aşktan yana şanssız mısınız?

Şanssızım! Çok uzun bir ilişkim olmadı hiç. İlişkim de olmadı aslında. Sevgilim diyebileceğim biri çıkmadı. Tanıdıkça insanın aşık olabileceğine inanıyorum. Benim için aşk, insanın bu dünyadaki savaşında kendisine kol kanat gerecek hayat arkadaşı.