Üniversitelinin ‘ev telaşı’ başladı

Üniversiteye giriş sınavlarını kazanıp eğitim için büyük şehirlere gelen ve Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında yer bulamayan öğrenciler, şimdi de kiralık ev bulma telaşına girdi.

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizameddin Aşa, geçmiş yıllara göre kiraların düşük olduğunu belirterek, “Emlakta özellikle kirada, bir balon söz konusuydu. Ancak o dönem geride kaldı” dedi. Eğitim uzmanı Turgay Polat da yüksek öğretimde yurt sorununun yaşandığını belirterek, “Özellikle devlet üniversitelerinin bu yatırıma girmesi lazım” diye konuştu.

Zorlu bir seneyi geride bırakarak hayallerini süsleyen üniversitelere kayıt yaptırmaya hak kazanan öğrenciler bu kez barınacak yer arama telaşına düştü. Talebi yeterince karşılamayan yurt kontenjanları sonrası kiralık evlere yönelen öğrenciler, büyük şehirlerde yüksek kiralarla karşılaşıyor.

Evde kalmak masraflı

Devlet yurtları ya da özel yurtlar için elini çabuk tutanlar barınma sorununu hallederken, evde kalmak isteyen ya da kiralık ev tutmak zorunda kalanların ceplerinden fatura, aidat ve diğer masraflar dahil ayda en az 500-bin 500 lira çıkacak.

Yıllık öğrenci hareketliliğinin 150-200 bini bulduğu İstanbul’da kiralık evlerin yüzde 20’si bu hareketlilikten doğrudan etkileniyor. İstanbul’da özellikle büyük kampüslerin bulunduğu semtlerde kira fiyatları diğer semtlere göre değişiklik gösteriyor. Fiyatların nispeten düşüşte olduğunu belirten İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizameddin Aşa şunları anlattı:

“İçinde bulunduğumuz bu dönem tayin ve üniversite yerleştirmelerinin gerçekleştiği günler. İstanbul için konuşacak olursa 100-150 bin kişilik bir hareket söz konusu. Şu an kiralar önceki yıllara göre yüksek sayılmaz. Emlakta özellikle Suriyelilerin geldiği dönemde kirada suni bir artış söz konusuydu. Ancak yerleşen yerleşti, giden gitti ve o dönem geride kaldı. Belki bu yoğunluk döneminde bir miktar artış olabilir ama uçuk kira fiyatlarını görmeyeceğiz. Örneğin Beşiktaş’ta öğrencilerin kiraladıkları evler için aylık ödenen bedel geçen yıllarda 2 bin 500 liralar seviyesindeydi. Bu yıl yüzde 30’lara varan düşüş var. Yoğun dönemde en fazla geçen yıl fiyatlarına yaklaşır. Başta Kadıköy, Fatih olmak üzere Avcılar gibi semtlerde de durum farklı değil. Öğrencilere tavsiyem ekim, kasımı beklemeleri. O dönemde kiralar düşecektir” dedi.

670 bin üniversiteli

Yüksek Öğretim Kurumu verilerine göre Türkiye’de 185 üniversite bulunuyor. Bunların yaklaşık üçte biri, yani 58’i ise İstanbul’da yer alıyor. Bugün itibariyle ise İstanbul’da 670 binden fazla üniversite öğrencisi bulunuyor. Son 15 yılda üniversite sayısı 2.5 kat, öğrenci sayısı ise 3.5 kat arttı. Üniversite ve öğrenci sayısı artarken devlet yurtlarının sayısı da arttı. Ancak, öğrenci sayısındaki artış göz önüne alındığında devlet yurdu sayısı talebi karşılamada hâlâ yeterli seviyede değil. Türkiye genelinde KYK bünyesindeki yurt sayısı 2017’de 727’ye, yatak kapasitesi ise 601 bin 19’a yükseldi. Ancak bu rakamlar mevcut öğrenci sayısının barınma ihtiyacını karşılamakta yeterli olmuyor.

En uygunları KYK yurtları

Öğrenciler için seçenekler arasında en ucuz barınma yöntemi Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait yurtlar. Bu yurtlarda aylık yatak ücreti normal koşullu olanlar için 150 TL civarı, standardı yüksek yeni yurtlar için ise 160-265 TL arasında. KYK yurtlarının alternatifi ise özel yurtlar. Ancak bu yurtlarda sunulan imkanlarla birlikte fiyatlar da yükseliyor. Özel yurt ücretleri; konforuna ve bulunduğu şehre göre yıllık 3 bin 500’den 20 bin TL’ye kadar çıkıyor. Vakıf üniversitelerinin yurtları da yıllık 5-12 bin TL arasında.

Yurt, üniversitenin kontrolünde olmalı

Eğitim uzmanı Turgay Polat, yüksek öğretimde yurt sorununun uzun yıllardır tam manasıyla aşılamadığını belirterek şunları söyledi:

“Yurt yapmak çok zor değil ama nedense bu konuda biz çok geride kalıyoruz. Yurt konusu eğitim faktörlerini oluşturan önemli bir sac ayağı. ABD ve Kanada’yı bu konuda örnek almak gerektiğini düşünüyorum. 5 bin, 10 bin kapasiteli yurtlar yapıyorlar bir kampüste. Bir de bu yurtların üniversitenin kontrolünde olması gerekiyor. Özellikle devlet üniversitelerinin bu yatırıma girmesi lazım. Biz yurt olayını üniversitenin dışında düşünüyoruz, yani eğitim öğretimin dışında düşünüyoruz. Oysa öğrencilerin daha üniversiteyi kazanırken bile üniversiteden yurt talebi olmalı.”