Türkiye’ye özgü başkanlık sistemi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sisteminin Türkiye’ye gerekli olduğunu söyleyerek, güncellenmeyen sistemin kriz yaratacağını savundu. Sistem değişikliğinin sancılı olduğunu, bunun güçlü liderlerle gerçekleşebileceğini anlatan Erdoğan, başkanlık sistemini padişahlığa benzetenleri de şöyle eleştirdi: “Dünyada başkanlık sisteminin olduğu hiçbir ülkede monarşi yani krallık yokken, parlamenter sistemlerin pek çoğunda bunu görmek mümkündür. Bunu nereye koyacaksın?” dedi.
Erdoğan, Ankara Siyasal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (ASEM) tarafından düzenlenen ‘Türkiye’de Hükümet Sistemi Tartışmaları ve Başkanlık Modeli Sempozyumu’nda şu mesajları verdi:
- GÜNCELLENMEYEN SİSTEM KRİZ YAŞAR: Dünyada kaç tane parlamenter hükümet sistemi varsa hepsi de zamanla krize girmişlerdir. Son yıllarda sıkça yaşanan temsil krizleri ve mali krizler sorunu daha da derinleştirmiştir. Kendini değişen sosyal, siyasal ve tarihsel şartlara göre değiştiremeyen her sistemin bu krizi yaşaması mukadderdir. Güncellemeyen sistemler bu krizi yaşamaya mahkumdur. Yaşanan her kriz yeniden yapılanmanın, reformun da kapısını açıyor. Korkmaya, çekinmeye de gerek yoktur. İnsanımızın ülkemizin, milletimizin geleceği için ideal olan neyse onu yapabilmek, uygulayabilmek her halde siyasetçilerin de en önemli görevidir.
- BAŞKANLIK ÇIKIŞ YOLU: Biz başkanlık sistemini kaybedenin sahneden çekilmesini zorunlu kılan seçim yöntemiyle de bir çıkış yolu olarak görüyoruz. Siyasal sistemin bizatihi kendisi değişimi engelleyen bir yerde durmaktadır. İşte bu yüzden başbakanlık sistemini Türkiye’de siyasal sistemin değişiminde köklü bir reform, radikal bir adım olarak görüyoruz...
Sistem değişiklikleri elbette sancılı olur. Bunun için büyük değişimler ancak arkalarında büyük toplum desteği olan güçlü liderler eliyle gerçekleştirilebilir. Bu liderler sistem değişikliği sürecinde sarsıntıların etkilerini en aza indirirler.
- KOALİSYON BAŞARISIZLIKTIR: 40 yıllık koalisyonlar dönemi başarısızlıklarla dolu. 30 yıllık tek partili iktidarların olduğu dönemler ise başarılı. Öyleyse biz yaşanmış, ispat edilmiş gerçekler varken daha neyi çok farklı şekilde tartışmanın gayreti içine giriyoruz?
- HER ÇİÇEKTEN ALIP FARKLI BAL YAPACAĞIZ: Bugün Türkiye arkasında yüzde 52’lik halk desteğine sahip bir cumhurbaşkanıyla sistem değişikliğine hiç olmadığı kadar uygun bir iklime sahiptir. Başkanlık sistemi Türkiye’ye özgü olacak. Adeta bir arının balı oluşturması gibi her çiçekten alacak ve bize hakikaten çok farklı bir balı tattıracak.
Bunu yapabilecek bence beyin gücüne sahip olduğumuza inanıyorum. Bizim tarihimizde, medeniyetimizde, geleneğimizde, göreneğimizde bu yok mudur? Var.
- CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ 2014’TE ÇÖKTÜ: Biz sadece devletin temsilcisi bir cumhurbaşkanlığı değil, devlet ile birlikte milletin de temsilcisi olacak bir devlet başkanlığı istiyoruz. Rejimin muhafızı olarak tasarlanan ve milletin temsilcisi durumundaki hükümeti yola getirmekle vazifeli olarak konumlandırılan cumhurbaşkanlığı sistemi, 10 Ağustos 2014 itibarıyla çöktü.
Eski sistemi savunanlar sadece mevkilerini koruma çabasında. Ülkenin ve milletin geleceğini düşünen herkes yeni anayasa ve başkanlık sistemini desteklemeli.

‘Yan gelip yatacak halim yok’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanı makamındayım diye yan gelip yatacak halim yok. Milletimize de bazı şeyleri hatırlatmak bizim asli görevimiz” dedi. ATO Congresium’da, otobüsçü ve minibüsçü esnafına hitap eden Erdoğan, Başkanlık sisteminin neden gerekli olduğunu anlattı. Her tarafı dökülen, yakıtı bitmek üzere olan bir sistemle yola devam edildiğini, arabanın “beni değiştir” diye bağırdığını, yakıt lambasının uzun süredir yandığını belirten Erdoğan, 7 Haziran seçiminin akaryakıt istasyonu vazifesi göreceğini belirtti. Özgecan Aslan cinayetine de değinen Erdoğan şoför esnafına da şu mesajları verdi: “Bizim kültürümüzde şoför esnafı, delikanlı adamdır, adam gibi adamdır, baba adamdır. İçinizde bu imaja zarar veren varsa onları yola getirmek en başta sizin göreviniz.”
ANKARA Milliyet