Gündem Pansiyonda son gece

Pansiyonda son gece

19.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

İstanbul Fatih’te önceki gece Afrika kökenli 100 kişinin yaşadığı pansiyonda çıkan yangında, bina kullanılamaz hale gelmişti. Yangın sonrası evsiz kalan Afrikalılar, binayı boşaltmadan önce son gecelerini geçirdiler

Pansiyonda son gece


İstanbul’un Fatih ilçesinde, Aksaray Mahallesi Manastırlı Rıfat Sokak’ta Afrika kökenli yaklaşık 100 kişinin kaldığı 6 katlı pansiyonda önceki gece çıkan yangın sonucunda 5’i ağır 10 kişi yaralanmıştı. Kimi çalışıp ailesine para göndermek kimi ise yeni bir hayat kurmak için geldiği Türkiye’de evsiz kalan bazı Afrikalılar dün gece yine yangında kullanılamaz hale gelen binada sabahladı. Bugün binayı boşaltacak olan 100 Afrikalı’nın son gecelerine biz de eşlik ettik.
Kablolar dışarıda
Türkiye’ye büyük umutlarla gelen onlarca Afrikalı burada açlık, işsizlik, parasızlık gibi sıkıntılarla karşılaşıyor. Birçoğu ülkesinde üniversite eğitimi gören Afrikalılar ülkemizde ağır şartlar altında ucuza çalışıyor. Yanan binadaki son gece de onlar için aynı derecede zor. Yangının başladığı giriş katında tüm elektrik kabloları dışarıda duruyor. Kabloya değeni elektrik çarpıyor. Bu nedenle binaya biz de onlar gibi kabloların altından eğilerek giriyoruz. Duvarları simsiyah olan binanın içerisine yoğun bir duman ve koku hakim. Binada yaşayanların büyük bir facianın eşiğinden döndüğünü yangın dolaplarını görünce anlıyoruz. Dolapların hiçbirinde hortum yok, bazıları ayakkabılık olarak kullanılıyor.
8 kişi bir odada
Burada yaşayan Afrikalılar bir yandan kalacak bir yer bulmaya çalışırken bir yandan da eşyalarını topluyor. Son gecesini yanan binada geçirecekler arasında 2.5 yıl önce Türkiye’ye gelen 23 yaşındaki Muhammet de bulunuyor. Marmara Üniversitesi Matematik Bölümü’nü geçen sene maddi zorluklar nedeniyle bıraktığını ifade eden Muhammet, “Okulu bıraktığımdan beri saat ve parfüm satarak geçimimi sağlıyorum. Buraya tek başıma geldim ama aileme de arada para yolluyorum. Burada 8 kişi bir odada kalıyorduk. Odaya aylık 2 bin lira kira veriyorduk. Yangın çıktığında panikledim ve 4. kattan kendimi tentelerin üstüne attım” diyor.

Haberin Devamı

‘Kiralar pahalı’

Evli ve 3 çocuk babası Muzaffer, 6 ay önce Uganda’dan Türkiye’ye gelmiş. İtalyanca, Fransızca, İngilizce ve Fransızca bildiğini söyleyen Muzaffer, üniversitede bilgi teknolojileri bölümünden mezun. Sultançiftliği’ndeki bir tekstil atölyesinde çalışan Muzaffer, “Yangın çıktığında uyuyordum. Dumanları görünce korktum ve kendimi 5. kattan aşağıya attım, belimi sakatladım. İşe bir hafta gündüz, bir hafta gece gidiyorum. Aylık bin lira kazanıyorum. Bu parayla hem kira ödüyorum hem de birkaç ayda bir eşime ve çocuklarıma para gönderiyorum” diye konuşuyor. 2014’te eşini ve 3 çocuğunu arkasında bırakarak Türkiye’ye gelen Senegalli Osman ise, deri fabrikasında aylık 900 liraya çalıştığını anlatıyor. “Afrika’da işsizdim. Para kazanabilmek için buraya geldim” diyen Osman, “Aileme her zaman para gönderemiyorum. Burada kiralar çok pahalı. 600 lira kira veriyoruz. Ailemi çok özledim sadece internetten görüşebiliyoruz” diyor.

Haberin Devamı

‘Gidecek yerimiz kalmadı’

Mahallede ‘Efe Can’ olarak tanınan Güney Afrikalı El-Hac 2 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Türkçe, İngilizce, Rusça, Fransızca ve Kürtçe bildiğini söyleyen El-Hac, yangın sırasında binada olmadığını dışarıda yaralananlara yardım ettiğini ifade ederken, “Şu anda işsizim, çalışmıyorum ama daha önce Ankara’nın bir köyünde ve İstanbul Arnavutköy’deki bir çiftlikte çobanlık yaptım” diyor.
Yanan binada yaşayan 30 yaşındaki Senegalli Osman Ali de 5 ay önce Türkiyeye gelmiş. Geleneksel Afrika yemekleri yapan bir restoranda aşçı olarak çalışan Osman, “4 kişi kaldığımız odaya aylık 850 lira veriyoruz. Kalacak yeni yer bulana kadar burada kalacağız” derken oda arkadaşı Ahmet ise inşaatlarda çalıştığını belirterek, “Haftanın her günü çalışıyorum ama günlük sadece 50 lira kazanabiliyorum. Türkiye’den gitmeyi düşünmüyorum. İstanbul ve Türk insanını seviyorum. Burası da yandıktan sonra gidecek bir yerimiz de kalmadı” diyor.