Stil Paris Moda Haftası Vol.1

Paris Moda Haftası Vol.1

03.10.2012 - 00:00 | Son Güncellenme:

Milano moda haftasının ardından gözler Paris moda haftasına çevriliyor. Paris’in romantik ambiyansında modacıların sundukları koleksiyonlarına hayran kalıyoruz. Bu koleksiyonlardan sizler için yorumladıklarımızı görmeye hazır mısınız?

Paris Moda Haftası Vol.1

Paris Moda Haftası Vol.1

Haberin Devamı

Chloe

Markanın 60.yılında bir koleksiyon hazırlayıp, sunmak zor iştir. Henüz Chloe markasında üçüncü koleksiyonu olsa da Waight Keller zoru başarıyor ve muhteşem bir defileyle göz dolduruyor. Tasarımcı ilham için markanın arşivlerine daldığını ve esin kaynağını orada bulduğunu söylüyor. Markanın kurucusu Gaby Aghion, tasarımcının ilham kaynağı oluyor. Koleksiyonun şekiller ve silüetlerin bir karışımı olduğunu söyleyen tasarımcı, ana temasının çek ve git şeklinde olduğunu söylüyor. Bu ilk bakışta anlamsız gelse de, koleksiyona baktığımızda tasarımların zahmetsiz ve kolay parçalar olduğunu görüyoruz. Yani tam anlamıyla çok uğraştırmayan, uzun süre hazırlanmadan üzerine giy ve çık teması uygulanıyor. Pelerin şeklinde üstler, bermuda şortlar, oversize tunikler, kafes elbiseler ve etekler bize yalın mükemmelliği sunuyor. Fırfırların kullanıldığı koleksiyonda; fırfırlar eğlenceli bir olgudan daha çok, feminen, tamamen kadınsı ve seksi bir duygu yaratıyor. Ateşli bir kadının zarafeti vurgulanıyor. Siyah, beyaz, lacivert, kırmızı, hardal ve pembelerin kullanıldığı renk paletinde çiçek motifleri ve çizgili desenlerin çok iyi kullanıldığını görüyoruz. Waight Keller mücevher kullanmaktan da çekinmemiş. Taşların, bazı yerlerde çok fazla kullanılması çoğu insana abartı gelse de; bir Chloe kızı olmak için klasiklerin dışına çıkmak gerekir bazen.

Haberin Devamı

Paris Moda Haftası Vol.1

Jean Paul Gaultier

Çılgın tasarımcı Jean Paul Gaultier’e gelirsek; defilenin muhteşem, renkli, gösterişli bir kabare gibi olduğunu; tasarımlarında orijinal dansçılara aitmiş hissi verdiğini söyleyebiliriz.80’lere gönderme olan bu koleksiyonda; o dönemin muhteşem sanatçılarına yer vermesini Jean Paul’den başkası düşünemezdi. Abba’dan Annie Lennox’a. Boy George’dan David Bowie’ye. George Michael, Grace Jones, Madonna, Sade, Prince ve Marilyn Monroe’ya… Hepsi bu koleksiyonun oluşumda katkı sağlayan muhteşem sanatçılar. Tasarımcı, artık imzası haline gelen smokinle defileyi başlatıyor. Ardından yine sadece onda gördüğümüz ve hayran kaldığımız; koni sütyeni bu sefer pantolonla değil, bir kalem etekle görünce şaşırıyoruz. Güzel ve espirili parçaların olduğu koleksiyonda oryantalist pileler, büstiyerler ve baskılı kot pantolonlar bize karışıklığın anlaşılmaz güzelliğini gösteriyor. Çizgili pantolonlar; derin v yakalı elbiseler, pantolonların üzerlerine giydirilen elbiseler ve tulumlar Jean Paul Gaultier’in elinden çıkmış birer hazine olduklarını kanıtlıyorlar.

Haberin Devamı

Paris Moda Haftası Vol.1

Balenciaga

Kristen Stewart’ın ön sırada izlediği Balenciaga defilesi, seyircilerinden ve moda ilahlarından tam not aldı. Önemli moda editörlerinin fantastik olarak adlandırdığı koleksiyonun temel parçaları kırpılmış ve parça parça olan kıyafetlerden oluşuyor. Siyah yüksek belli bir pantolon ve üstünde yanlarından uzun parçaları olan beyaz bir sütyenle başlayan defile daha sonra bizi oradan alıp, Flamenko rüzgarları estiren fırfırlara götürüyor. Tasarımcı, eteklerde kullandığı peplumlara yeni bir yorum katıyor ve modernizm ve feminenliğin en üst noktalarına çıkıyor. İlkbahar/Yaz koleksiyonunda renk paletine fazla renk sokmayan tasarımcı; siyah, beyaz, bej, mavi ve yumurta sarısını tercih ediyor. Çok renk seçmemesine rağmen tuvalinde bu renkleri çok iyi kullandığını gözler önüne seriyor. Koleksiyonlarında genelde androjen bir tarzı olan Nicholas Ghesquiere’ın bu koleksiyonundan feminenlik fışkırıyor. Aksesuarlarında ön plana çıktığı defilede en çok kova şeklindeki çantalar beğeniyi topluyor. Oxford tarzı ayakkabılara kalın dikdörtgen bir topuk ekleyen tasarımcı bizi okul günlerimize geri götürüyor ve androjenliği bu sezonda tamamen fırlatıp atmamış olduğunu görmemizi sağlıyor.
Tasarımcı bir daha bizi koleksiyonuna hayran bir şekilde bırakıyor ve tasarımlarının mükemmelliğiyle baş başa kalıyoruz.

Haberin Devamı

Paris Moda Haftası Vol.1

Rochas

İlhamını sportif Amerikalı prenseslerden aldığını söyleyen Rochas markasının tasarımcısı, Marco Zanini; bizi defilede parlak kızıllara boğuyor. Beyazın tonlarıyla başlayan defile, sonlara doğru koyulaşıyor ve yerini kırmızının tonlarına bırakıyor. Rochas markasında dördüncü yılını tamamlayan tasarımcı pek mütevazi konuşup ‘Daha en iyiler arasına girecek kadar bir markada tasarımcılık yapmadım.’ diyorsa da biz onun imzası haline gelmiş tasarımları koleksiyonunda görüyoruz. Çember etekler, pantolon takımlar, saten düz kesimli elbiseler ve ceket bluz takımlarına yansıttığı minimalist detaylar çok beğeniliyor. Koleksiyondaki polo tişörtler ve kalın saç bantları sportif şıklığın altını çiziyor. Koleksiyon kendi içinde de temalara ayrılıyor. Bir an sportif bir şıklık varken, daha sonra mankenler sofistike taşralı bir kıza dönüşüyor ve 1950’lerden bize göz kırpıyorlar.
Aksesuar olarak yuvarlak çerçeveli gözlüklerin ve çantaların dikkat çektiği defilede tasarımcı, abartıya kaçmadan da şık bir zariflik yaratılabileceğinin sinyallerini veriyor.

Haberin Devamı

Viktor & Rolf

Mankenlerin podyuma ayna içinden geliyorlarmış gibi olmasını sağlayan Viktor&Rolf; bize masal dünyasını yaşatmaya geliyor. Masal dünyasından gerçek dünyaya adım atan mankenlerin saçlarının Rapunzel’e benzetildiğini de görünce ilhamın masallardan geldiğini anlamak hiç de zor olmuyor. Aynaların temiz sihrinden ve gücünden yararlanan tasarımcılar; monokrom pliler ve mozaik parçalarıyla harikalar yaratıyor. Siyahın, grafiklerin ve yumuşak tonların olduğu koleksiyon biraz karışık görünse de aslında hepsi bir bütünü oluşturuyor. ‘Tasarlamadan önce ilk olarak daima konseptle başlarız.’ diyen Viktor&Rolf; bu koleksiyonlarının çok çekiciliği olduğunu belirtiyorlar. Düz bir zemin seçmek yerine, satranç tahtası görünümlü bir zeminle seyircilerinin karşısına çıkan tasarımcılar; metalik renkte pliseli pantolonlar, iki renk elbiseler, peplumlar ve değişik formda drapeleriyle dikkat çekiyorlar. Mozaik aynalarla işlenmiş gül desenleri koleksiyona romantik bir görünüm kazandırıyor. Koleksiyonda her ne kadar zıt öğeler bulunsa da ; yumuşaklık ve sertlik gibi, Viktor&Rolf bunları bir arada kullanmayı yine çok iyi bir şekilde başarıyor ve bize ihtişamı gösteriyor.

Yazarlar