Cadde Patti Smith rüzgârı İstanbul’da esti!

Patti Smith rüzgârı İstanbul’da esti!

25.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Efsanevi müzisyen ‘Horses’ın 40. yılında çıktığı dünya turnesinde Zorlu PSM’yi salladı...

Patti Smith rüzgârı İstanbul’da esti

1999, 2007, 2016. Her sekiz-dokuz senede bir Türkiye’ye gelerek aklımızı başımızdan almaya ant içmiş Patti Smith, önceki akşam Zorlu PSM’yi ikinci balkonun en uzak ucuna dek doldurdu. 1975’te çıkardığı, ‘punk’ın başlangıcı’ ünvanına sahip ilk albümü ‘Horses’ın 40. yılında çıktığı dünya turnesinde uğradığı İstanbul’da sahnede iki saat kaldı. Bu sürede harikulade grubuyla ‘Horses’ı baştan sona muntazaman çalmakla yetinmedi, başka hitlerini de seslendirdi, Prince’e ve The Velvet Underground’a selam gönderdi, gitarının tellerini yoldu.

‘Barış ve özgürlük için’

Haberin Devamı


Smith, yanında gitarist ‘ahiretliği’ Lenny Kaye, baterist Jay Dee Daugherty, basçı Tony Shanahan ve klavye ile gitarda Andy York ile sahneye çıktı, “Döndüğüme sevindim,” dedi ve ‘Horses’ı açtı. Bütün bir salona ‘Gloria!’ dedirttikten sonra ‘Redondo Beach’ ile ortamı sakinleştirdi, bir anlamda epik ‘Birdland’ öncesi nefes aldırdı. ‘Birdland’, “Ben müzisyen değilim, şairim,” diyen Smith’in şiirini net olarak duyurdu, ‘70’lerden bir performansını izletti.

Sonra yine vites küçülttü Smith ve grubu. ‘Free Money’, ‘Kimberly’ ve Smith’in Jim Morrison’ı bir ağaç heykeli içine hapsolmuş bir ‘melek kelebek’ olarak gördüğü rüyadan hareketle yazdığı, Morrison’a ‘heykeli kırmasını’ söylediği ‘Break It Up’ salonda asayiş ve huzur sağladı. Ta ki albümün içindeki uranyum çekirdeğine kadar... Üç bölümlü, 15 dakikayı aşan süresiyle ‘Land’in kahramanı Johnny bu kez İstanbul’a geldi, Boğaziçi’nin üstündeki dolunayı gördü, baskı altında da olsa geleceğe umutla baktı, “Birbirimizi sevmek, dans etmek için özgürüz,” diye bağırdı. Smith bu tufandan sonra, eski, yeni kayıplara adadığı ‘Elegie’ ile ‘Horses’ın sonuna geldi.

Sonra arka plandaki ‘Horses’ kapağının önüne bir perde indi, salonda genel bir “Ya giderse?” gerilimi yaşanacaktı ki ‘Dancing Barefoot’un ilk notaları girdi. Smith ‘Pissing in a River’, ‘Because the Night’ ve ‘People Have the Power’la devam etti. “Eğer bu dünyanın insanları olarak barış için, özgürlük için birleşirsek önümüzde kimse duramaz,” dedi.
Konserin sonunda ‘Rock’n Roll Nigger’ı seslendirirken gitarının tellerini parça parça kopardı, sonra 2011’de Glastonbury’deki düşüşünü hatırlatan bir şekilde gitarın kablosuna takılıp düştü. Ayağa kalkıp herkesi yatıştırdı ve “Merak etmeyin, sandığınızdan daha dayanıklıyım” dedi. 40 yıldan uzun süredir dünyaya sevgi, huzur ve en çok da isyan aşılayan Patti Smith, 2 bin 500 kişiyi iki saat boyunca Chelsea Hotel’e, evliliğine, kayıplarına, kısacası hayatına ortak etti.