10 yıl rötarla zirvede

10 yıl rötarla zirvede
Jennifer Capriati 1990’ların başında tenisin yeni prensesiydi. Sonra araya psikolojik sorunlar girdi, uzun süre spordan ayrı kaldı. Kimse ihtimal vermese de döndü ve bu hafta dünyanın bir numaralı kadın tenisçisi oldu
Jennifer Capriati’nin hayatı bir romanı dolduracak kadar uzun olmasa da -25 yaşında- doyurucu bir belgesel ortaya çıkaracak kadar bol malzeme içeriyor.
Pazartesi günü açıklanacak ATP (futbol için FIFA neyse, tenis için ATP odur, dünyadaki en büyük kuruluş) sıralamasında bir numarada, son 73 haftadır olduğu gibi Martina Hingis olmayacak. İsviçreli tenisçi bu hafta Almanya’da düzenlenen Porsche Grand Prix’de sakatlandı ve yerini Capriati’ye bıraktı.
Aslında Capriati’nin bu unvanı yıllar önce alması bekleniyordu. 13 yaşında dünyaca ünlü spor dergisi Sports Illustrated’a kapak oldu. 14 yaşını sürdüğü 1990’da ise Capriati çok başarılı bir sezon geçirdi. Tenis tarihi boyunca onun yaptıklarını daha önce de pek çok tenisçi başarmıştı ama hiçbiri onun kadar genç yaşta ulaşamamıştı bu unvanlara. Fransa Açık’ta yarı final oynayan en genç tenisçiydi. Wimbledon’da seri başı olmayı başaran en genç tenisçi de oydu. Turnuvada dördüncü tura kadar yükseldi ve bu onun Wimbledon’da maç kazanan en genç tenisçi olmasını sağladı. O yıl ATP’de ilk 10’a girdi. Tabii ki tenis tarihinin en genci olarak...
Ama rüya gibi giden işler yavaş yavaş tersine döndü. Kaldırılması güç bir yükün altına girmişti. New York Times’tan Selena Roberts’ın anlatımıyla "Sakızının şekeri gitmişti, oyuncak hayvanlarıyla arkadaşlık edemeyecek kadar büyümüştü. Popülerlik onu sürüklemeye başlamış, yüzünde çıkan sivilce kurumsal bir endişe haline gelmişti. Capriati de Nirvana gibi müzik gruplarının umutsuz şarkı sözleriyle daha iyi iletişim kurmaya başladı."
Capriati zaten pek fazla arkadaş edinemediği tenis dünyasındaki insanlardan gittikçe uzaklaştı. Ünlü olmayan ve onun kadar para kazanmayan arkadaşlarıyla günlerini geçirmeye başladı. Kendini grunge ve punk rock tarzı müziklere verdi. Esrar içti, dükkanlardan ufak tefek şeyler çaldı. İki kez polise yakalandı. Hapse girmeden, bir süre rehabilitasyon programına dahil olarak geçirdi bu dönemi.
1994 yılında bir röportajda şöyle diyordu: "Pilim bitti. Her zaman zirvede olmam bekleniyordu. Kendimle ilgili duygularım tamamen nasıl tenis oynadığımla ilgiliydi. Kötü oynadığımda bunun üstesinden gelebileceğimi söylüyordum ama aslında gelemiyordum. Kimsenin beni bir insan olarak sevmediğine inanıyordum. Ailemin ve diğer insanların tenis haricindeki hayatımla ilgilenmediklerini düşünüyordum."
Ve aşağı gidiş hızlandı. Capriati kilo aldı. Annesi ile babası boşandı. Tenise iki kez ara verdi. Bunlardan biri 14 ay, diğeri 15 ay sürdü. 1993 yılında Amerika Açık’ta ilk turda elendi. Bu maçtan sonra durumunu "intihara yakın" diye tanımladı. 1994’te tenisi tamamen bıraktı. Hiç kimse bir daha spora dönebileceğini sanmıyordu.

"Hiçbir zaman çok geç değil" Kariyerini Nisan 1998’de 267’nci sıradan alıp devam ettirmeye karar verdi Capriati. Turnuvalara katılmaya başladı. 2000’de başarı sinyalleri verdi. 2001 ise tıpkı 1990 gibi, Capriati’nin yılı oldu. Sıkı rejimi ve Navratilova’nınkine benzeyen disiplinli hali olumlu sonuç verdi.
Avustralya ve Fransa Açık turnuvalarını kazandı. Avustralya’da kazandığı turnuva onu 1994’ten beri hasret kaldığı ilk 10’a soktu. Grand Slam (bir yılda dört büyük turnuvayı kazanma) rüyaları, Wimbledon’ın yarı finalinde elenince yok olsa da görkemli sezonuna gölge düşürmedi. Ardından Amerika Açık’ta da yarı finale yükseldi. Bu haftaya dünya sıralamasında ikinci olarak girdi, birinci olarak çıktı.
"Bence insanlara, yeteneklerinin farkına varmak ya da rüyalarını gerçekleştirmek için hiçbir zaman geç olmadığını gösterdim" diyor Capriati. "Pozitif düşünür ve kendinize inanırsanız iyi şeyler size gelecektir."

Williams Kardeşler kadar kuvvetli• 29 Mart 1976 New York doğumlu
• 1,73 m. boyunda, 61 kg.
• 1990 yılında profesyonel oldu.
• Florida’da oturuyor.
• Capriati’nin mücadeleyi hiç bırakmayan bir tarzı var. Kortta çok kuvvetli olduğundan, Williams Kardeşler için önemli bir rakip durumunda.




PAZAR