Pazar Açlık gösterisi servet getirecek

Açlık gösterisi servet getirecek

21.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sihirbaz David Blaine havada asılı şeffaf bir kafeste aç yaşamaya devam ediyor. 44 günün sonunda bir milyon sterlini kapacak. Tabii hâlâ hayattaysa...

Açlık gösterisi servet getirecek




Londra'nın ünlü tarihi köprüsü Tower Bridge şu günlerde yeni bir çılgınlığa ev sahipliği yapıyor. Çılgınlığın kahramanı dünyaca ünlü David Blaine. Siz bu satırları okurken o şeffaf, plastik bir kafeste 15'inci gününü geçirmekte olacak. Thames'in üzerinde böyle asılı dururken yaşamını devam ettirebilmesi için yanında sadece su ve onun neticesini kutudan dışarıya aktaracak bir boru var. Arkadaş olarak da alt bağlama bezleri, poposunu silmek için ıslak mendiller ve dudak kremi...
Amerika'nın en ünlü sihirbazı Blaine, plastik odasında 44 gün rahat bırakılmak istiyor. Guinness Rekorlar Kitabı "en uzun süre aç kalan insan" rekoru talebini reddetmiş. Yoksa kitap anoraksik kız öğrenciler ve kadavraya dönmüş Ruandalılarla dolarmış. Zaten Blaine'in orada yapmaya çalıştığı şeylerin çoğu daha önce, daha sıkışık mekanlarda yapılmış.
Birkaç yıl önce Güney Afrikalı biri, Blaine'in kafesinin sekizde biri büyüklüğündeki bir fıçının içinde tam 67 gün geçirmiş. Yani mekanın büyüklüğü ile bir rekor sahibi olması mümkün değil. Ama rekor sayıda alt bezi kullanırsa iş değişebilir! Kafese girmeden önce yaptığı basın toplantısında kulağını kesen Blaine'in, havada asılı kalan en az sayıda kulağa sahip insan sınıfında da rekor sahibi olma şansı var. Ama bana öyle geliyor ki, buna bile teknik yönden bir itiraz gelebilir.
Yerdeki seyircileri en çok ilgilendiren konu çocuk bezleri. Londra'nın göbeğinden başka nerede yetişkin bir adamın kendi bezini değiştirdiğini görebilirsiniz ki?

Sihirbazlığı radikal biçimde değiştirdi
Blaine 30 yaşında. Hayatı illüzyonistlere özgü olan trajik çizgiyi takip ediyor gibi. Daryl Hannah ile çıkmış yola. Sihirbazlık sanatını radikal bir biçimde değiştirdiği söyleniyor. Bunu yepyeni illüzyonlar gerçekleştirerek değil, eski numaraları smokin giymeden yaparak başarmış. Seyirciler büyülenmiş: Papyon yok, silindir şapka yok. Sahnenin ortasında durup sihirli çubuğunu sallayacağına onu çöp sepetine atmış. Beraber görünmekten utanılmayacak bir sihirbaz olarak Robert De Niro, Leonardo DiCaprio gibileriyle sürtmüş. Kanat yakalı, siyah papyonlu canciğer arkadaşı Bill Clinton'la beraberken sihirli değneğinin kendi cebinden değil Bill'inkinden çıkacağına yemin edebilirsiniz.
Geçen yüzyıl boyunca klasik gece giysileri eğlence endüstrisinin bütün dallarında yavaş yavaş geri planda kaldı. Pop yıldızlarından TV haber sunucularına kadar... 80'lere dek sihirbazlar bu kısır döngünün içinde hapsolmuş görünüyordu. Kilitli sandıklardan, kalın zincirlerden çıkabilmiş ama smokin ve frak esaretinden kurtulamamışlardı. Kuzuların klonlandığı bir çağda hâlâ iskambil desteli, madeni paralı, zincirli, sandıklı illüzyonların tekrar edilmesi biraz ayıp oluyordu galiba. Geçen asır Blaine'in ustası Houdini de aynı oyunları yapıyordu. Ama çırak ustayı geçti. Blaine'i New York'taki Bryant Park'ta 35 metre yükseklikte bir sırık üzerinde, Times Meydanı'nda bir buz bloku içinde görenler buna tanık oldular.

Ölümle ilgili takıntısını meslek haline getirdi
10 yıl önce yıldızı yeni yeni parlamaya başlayan Blaine, oyunlarda önemli değişiklikler yapmanın mümkün olmadığını çabucak görmüş. Brooklyn'de geçen gençlik yılları hakkında birçok şey biliyoruz. Sihirbazlar genellikle orta yaşlarında "doğarlar". Onlar için gece kıyafetleri özgüven, kibarlık ve şehir zarafeti demektir. Blaine bu öğelerden hayatı boyunca kaçmış. Üç yaşındayken babası ailesini terk ettiğinde o kart oyunlarına başlamıştı bile. Annesi kanserden kıvranırken oyunlarıyla onun ilgisini başka yere çekmek için çaba gösterdi. Kollarında öldüğünde ise ölümün çok güzel bir şey olduğuna karar verdi. Belki de en iyi oyunu ölümle olan takıntısını meslek haline getirmesi.
Basın toplantısında kulağını kestiğine kimse inanmadı tabii. Çok kan akmasına sebep olacak ufak bir kesim yaptı belki veya yapma bir kulak satın aldı ve McDonald's'tan bir iki şişe ketçap atıverdi cebine. Acaba Thames üzerinde sallanan o şeffaf, plastik kafeste mi hâlâ? Yoksa Karayipler'in ücra bir adasında ananaslı içkisini mi yudumlamakla meşgul?
Houdini'nin işi kolaydı. Şimdiki seyirci gözleriyle gördüğüne inanmamayı öğrendi. Blaine ne yaparsa yapsın, gözle görülenin doğruluğuna olan Houdini inancını mezarından hortlatamayacak. Sadece su içerek 44 gün yaşamayı başarırsa süper model kız arkadaşına dönebilir ama büyük olasılıkla beyin özürlü olarak. Bütün bunlar gerçekleşse dahi insanlar bu halini bile "Oynuyor mu?" diye değerlendirecekler. Her şeyin mükemmel bir illüzyon olduğu dünyamızda illüzyonu kariyer yapabileceğini düşünmek en büyük illüzyon olsa gerek! Numara olmayan tek şey var, o da 44 gün sonra cebine atacağı bir milyon sterlin, tabii hayatta kalırsa.