Ak bıyıklı Anadolu rock dervişi

MÜZİK Birlik, beraberlik, dayanışma ve mezalime başkaldırı; bu gelenek Anadolu rock müziğinin hamurunda suyunda her daim mevcut. Zaman çok şeyi değiştirse, allayıp pullasa da; insanlara mutlu, müreffeh ve özgürlük içinde yaşıyorlar yanılsamasını sonradan acısı çıkan şekerli bir yiyecek halinde sunsa da, bu davanın özü ve parmak bastığı sıkıntılar konusunda pek değişen bir şey yok. İşte "Toprak" albümündeki 12 sözsüz parça, kâh sessiz ve derinden, kâh slogana yakın bir açıklıkla değişen dünyanın değişmeyen insanlık sorunlarına modern Anadoluluca bir yaklaşım sergiliyor. Bağlamanın sıcaklığını elektrik gitar ve Hammond orgun asi hüviyetine ilmiklediği melodik parçalarda, barışı ve kardeşliği arıyor; aramayı sürdürenlere de umut veriyor Berkay. 42'nci sanat yılına ulaşan Anadolu rock müziğinin ikon adı Cahit Berkay (eğer film müziklerini saymazsak), "Toprak" adını verdiği ilk solo çalışmasını yayımladı. Bir müzisyenin 42'nci sanat yılında ilk solo albümünü çıkarması ilk bakışta bir tembellik olarak karşılanabilir. Ancak Berkay'ın özel durumu onun tembelliğine ve ihmalkarlığına değil, tam tersi çalışkanlığının kolektif bir şuurla buluşturulmuş olmasına işaret ediyor. "Toprak" albümünün toprağa düştüğü ilk tohum olan "Barışa Semah", aynı zamanda kendinden sonra bir çorap söküğü rahatlığında gelen parçaların elebaşı. Berkay stili bağlama ve elektrik gitarın tüm karakteristik özelliklerini de cömertçe sergileyen parça, albümün tüm fikir dağarcığını da özetliyor. "Selvi Boylu Al Yazmalım"ın klarnet dilbazı Hüsnü Şenlendirici'nin eşliğindeki yeni yorumu, bu renkli çiçek serasındaki en gösterişli bitki. Keza "Kardak Zeybeği" de albümün benzer temalar etrafında dönen dikkat çekici yorumlarından biri. Karşılıklı olarak yıllarca ekilen "Türk düşmanlığı" ve "Yunan düşmanlığı" tohumlarına karşı böcek ilacı etkisi taşıyan parça, insanlığın geleceğini karartan ırkçılığa "Türk-Yunan dostluğu" önerisinde bulunuyor. Düşmanlık değil, dostluk Önerilerini politikacı kısık gözleriyle yapmaktan itina ile kaçınan bu ak bıyıklı Anadolu Rock dervişi, günümüz müzisyenlerinden bu noktada kalın çizgilerle ayırıyor kendisini. Sözsüz olmalarına karşın, söyleyecek lafı olmadığı halde şarkı sözü yazanlardan katbekat güçlü müzikal ifadelerle, çalgıyı kılıçtan keskin, notayı yerindeki taştan daha ağır hale getiriyor. İster Moğollar içinde olsun ister dışında, Cahit Berkay'ı Cahit Berkay yapan değerleri ortaya koyuyor. Pozitif çatısı altında kurulan yeni plak şirketi Voltaj'ın ilk ürünü olan "Toprak" albümünde Berkay'a eşlik eden Grup Zan, zamanında Cem Karaca'nın arkasında devleşmiş emektar müzisyenlerden oluşuyor. Klavyeli çalgılarda Nevzat Yılmaz, basta Zafer Şanlı ve davulda Aydın Şeref'ten oluşan topluluk, senfonik rock merkezi Centerbury'sinden esen rüzgarın sedasını, Anadolu'nun dört bir yanına uzanan ezgilerle, yılların verdiği ustalık içinde harmanlıyor. Yapımcı koltuğunda oturan genç Moğollar militanı Serhat Ersöz ise deneyimli müzisyenlerin yeni eğilimleri izlemesi ve kendilerini güncellemeleri açısından büyük bir şans. Bu albüm taklit değil, basit yapıştırmalarla yapılmış bir sentez hiç değil. Mis gibi Anadolu rock, mis gibi Anadolu groove. Mis gibi Anadolu rock, Anadolu groove O artık bizden biri. Memleketin güzide köşelerini bizden iyi biliyor, yılın belli tatil zamanlarını da buralarda geçiriyor. Kırık romantizmin İsveçli cool temsilcisi Jay-Jay Johanson'un bir ayağı Türkiye'de. Burada konser veren sanatçılar listesinin tepesine doğru hızla tırmanıyor. 14 Nisan Cumartesi akşamı Balans sahnesinde boy gösterecek olan Jay-Jay, son albümü "The Long Term Physical Effects Are Not Yet Known"daki şarkılarının da yer aldığı bir repertuvarla çıkacak sevenlerinin karşısına. Her türlü duyguyu kendi zihninde tartışır gibi yazdığı şarkıları, caz temalı melodiler ve yaslı piyano sesleriyle süsleyen 38 yaşındaki Jay Jay'e, davulda Magnus Frykberg, klavye ve tuşlu çalgılarda Erik Jansson, basta ise Johan Skugge eşlik edecek. Yabancı değil, bizden Çok az Fransız topluluğu ilk albümüyle büyük yankı uyandırmıştı. "Moon Safari"den sonra Air, hiç zaman ötesi mertebeye ulaşamamış ama her çalışmasıyla kendini yeniden bulmuş, yeniden yaratmıştı. Yeni albüm "Pocket Symphony", Air'in eski albümlerine has bütün özellikleri taşıyor. Ancak bazı farklar da var. İkilinin patlayacak bombaların yerine, minik jestlerin ve küçük şaşırtmacaların peşinde koşmaları kadar, içindeki müziğe göre albümün adı da son derece yerinde bir seçim. Bol piyano, akustik gitarlar, kotolar (Japon arpı) tüy yumuşaklığında uzaysal sesler ve buğulu vokallerle örülmüş şarkıları iyi dinleyelim. Çünkü yaz aylarında Air, bu albümün turnesi kapsamında İstanbul'da bir konser verecek. Cep senfonisi ikilisi