Pazar Alafranga eğlencenin alaturka hali

Alafranga eğlencenin alaturka hali

17.12.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Dolapdere çetesiyiz, silahımız sazımız" diyen Dolapdere Big Gang'in "Local Strangers" adlı ilk albümü piyasaya çıktı

Alafranga eğlencenin alaturka hali

MÜZİK Mekanın Sipru saçlı, cin bakışlı zeki işletmecisi (aynı zamanda davul çalan ve DJ'lik yapan) Önder Ulugür, ileride marka haline getirmeyi düşündüğü ve mekanında düzenli olarak çaldıracağı bir topluluk oluşturma arzusundaydı. O güne kadar topluluklar, Doğu müziğinin eserlerini Batı formatına uyarlıyorlardı. Popüler pop şarkılarını Batı formunda (hatta göbek attıracak kadar Roman havasında) çalacak bir topluluğa ihtiyaç duyuyordu. Kolları sıvadı ve ilk iş olarak en yakın arkadaşı ile Dolapdere'ye indi. Tanıdıkları en iyi müzisyenleri bir araya getireceklerdi. Kısa sürede ekibi kurdular. Yapılan ilk provada şakayla karışık bir isimleri bile olmuştu: Dolapdere Big Gang. Beyoğlu'nun tekinsiz arka sokaklarında 2004 Şubat'ında açılmıştı Rh Pozitif. 120 kişilik minicik bir kulüptü. Ömrü çok kısa sürmüş, üç ay sonra kapanmıştı ama uzun ömürlü bir çocuğun doğumuna ebelik yapmıştı. Rh Pozitif'te sadece üç kez çalabildi Dolapdere Big Gang. O zamanlar sadece enstrümantal çalıyorlardı. Mekanın kapanışının ardından daha büyük yerlere ve özel davetlere taşınmaya başladılar. Çok eğleniyordu izleyenler ama eksik bir şey vardı. Tanıdık şarkıcıları davet etmeye başladılar. Parçaları sözlü olarak yorumlamalarının sonucu şaşırtıcı derecede iyiydi. Herkes eğleniyordu Geçen yıl verdikleri iki kitlesel konserle birlikte yağmur gibi albüm teklifi yağmaya başlamıştı. Nasıl olacaktı bu iş peki? Kıvrak zekalı müteşebbis Önder buna da çare bulmayı bilmiş; yakın arkadaşı ile ortağı bulunduğu şirketin dışında bir plak şirketi kurmuştu derhal. Öncelikli proje belliydi. Başladılar plak şirketlerinin kapılarını bir bir çalmaya; topluluğun albüme alacağı şarkıların edisyonlarını toplamaya. Sıra albüme geldi Repertuvarı oluşturmak zor olmamıştı. Konserlerde en beğenilen yorumları derlemişlerdi. Bunların başında Michael Jackson'dan "Billie Jean", Weather Girls'ün ünlendirdiği "It's Raining Men", Sting'in "Englishman in New York" ve Depeche Mode'dan "Enjoy The Silence" gibi 1980'li yıllar klasikleri geliyordu. 1980'lerin klasikleri "Dolapdere çetesiyiz, silahımız sazımız" diyen topluluğun "Local Strangers" adlı ilk albümü bu hafta içi piyasaya sürüldü.Olabilecek en uygun isim buydu Dolapdere Big Gang albümü için: "Yerel Yabancılar". Hem yerel hem de yabancılar. Bu yüzden 12 şarkılık bu çılgın albümde Simply Red şarkısı "Something Got Me Started"ın girişinde "Köylü Güzeli"nin fingirdek nağmelerini, Gloria Gaynor'un yorumuyla tanıdığımız "Can't Take My Eyes Off You"da Refik Fersan'ın Rast Metal'ini ya da Madonna'nın "La Isla Bonita"sında nihavent sololar duyarsanız şaşırmayın. Yerel yabancılar Ezbere bildiğimiz eğlence şarkılarının tüm boşluklarında doğulu yılankavi ezgiler, yüzümüzü okşayarak bizi gülümseten bir akşam meltemi gibi esiyor. Batı'ya kendi kültürleri hakkında Doğulu bir teklif veriyor Dolapdere Big Gang. Klasikleri alaturka yorumlamanın keyfini tattırıyor. Bu yorumlar yetenek, neşe ve alaycı zekanın rakı masasındaki sohbetinden oluşuyor. Batı'ya bir teklif Şimdi aynı mantıkla hazırlanmış altyapılara İngilizce söz yazarak Eurovision'a katılmayı hedefliyor Dolapdere Big Gang. Yolları açık olsun... Yeni hedef Eurovision Caz dünyasında son 60 yılın bir özeti gibi Blue Note toplamaları. Geçmişte müzisyen emeği sömürüsüyle eleştirilen firma, sonradan sergilediği tavırla geleceğe yön vermiş, öte yandan tarih yazmıştı. Blue Note toplama yolculuğunun yeni etabında, Amerika'nın dünyaya verdiği belki en güzel şeyin, cazın 1950 ve 60'lı yıllarına tekrar hayran bırakıyor bizi."Hip Hammond&Soulful Grooves" orgun en şakrak parçalarını içeriyor. Gülümseten adıyla "Righteousness" soul caz ve hardbop geleneğinin saygın isimlerini kucaklıyor. "Back Down To The Tropics" Latin dünyasının evrensele uzanan geleneğini anlatıyor. "Sharp Shades&Finger Snaps" firmanın alameti farikalarını derliyor.Mutluluk rüzgarları New York'tan esiyor; dünyanın geri kalan yerlerine doğru. Neşeli melodiler ve şaklayan parmaklar Mircan kendi tarifiyle biraz Laz, biraz Gürcü; en çok da dünyalı. Daha önce "Bizim Ninniler" ve "Kül" albümleriyle tanıdığımız şarkıcı ve besteci, yeni albümü "Sala"da, Özdemir Asaf, Edgar Allan Poe, Alfred Tennyson ve Metin Eloğlu'nun dizelerine nefes veriyor. Diğer şarkılar kendi satırlarından. Şarkılar Türkçe ve Megrelce (Lazca). Dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın dünya kardeşliğine davet ediyor Mircan bizi şarkılarında; duygusal titreşimi doruktaki sesiyle. Muammer Ketencoğlu, Uğur Işık, Serkan Çağrı gibi enstrümanında saygın müzisyenler de notalarıyla onaylıyor bu çağrıyı. Derin bir hüzün ve ikizi umutla yoğrulan bu albüm çepeçevre kuşatıyor içinde çalındığı odayı, evi, binayı, sokağı, şehri, dünyayı. Mircan bizim Eleni Karaindrou'muz olsun. Laz, Gürcü ve dünyalı