Pazar Amerika'dan gelen hindistancevizi

Amerika'dan gelen hindistancevizi

29.05.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Amerikadan gelen hindistancevizi

yural@milliyet.com.tr * * * Santa Maria'nın gövdesi 19 bölümden oluşurdu. 1. bölüm Kolomb'un kamarası, 9. ila 19. bölümler arası yiyeceklerin saklandığı depolardı. Örneğin 9 tuzlanmış etlerin, 10 kuru ekmek ve peksimetin, 11. bölüm salamura ve tuzlu sardalyelerin saklandığı yer. 12'de su, 13'te şarap, 14'te yağ, 15'te un ve buğday, 16'da sarmısak-soğanlar bulunuyordu. 18.-19. bölümler ise silah ve barutların, halat ve iplerin konulduğu bölümlerdi. * * * 29 Mayıs 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alınca, yalnızca Doğu Roma İmparatorluğu sona ermekle kalmadı, Doğu ürünlerinin satıldığı bir ticaret merkezi de yıkılmış oldu. İstanbul'dan Avrupa'ya mal taşıyan Venedik ve Ceneviz gemileri de çalışamaz hale geldi. O dönemde önemli baharat tüccarları Araplardı. Mallarını Hindistan'dan, Çin'den getiriyorlar, Akdeniz limanlarında Avrupalı tüccarlara satıyorlardı. İstanbul'un alınmasıyla, Ege ve Akdeniz tamamiyle Osmanlı'nın kontrolüne geçti. Böylece, Avrupalı tüccarlar Doğu ülkelerinden mal getirebilmek için yeni yerler, yeni limanlar aramaya koyuldular. Tabii bu arada da baharat fiyatları arttı. * * * O dönemin ünlü baharatları şunlardı: Anason (hazmı kolaylaştırmak için), zencefil (yemeklerde kullanmak için), kuşüzümü (içeceklere lezzet vermek için), karanfil (ağzı tatlandırmak, kaynatıp içimek için), muskat (baharat olarak), kırmızı biber (sebze ve salça yapmak için), karabiber (yemeklerde kullanmak için), safran (baharat olarak kullanmak için), hardal (hastalıkta, özellikle romatizma, bronşit ve boğmacada kullanmak için), vanilya (mayalandırma işlemi ve kokusu için) ve tarçın (kaynatıp içmek için). * * * Kolomb'un keşfiyle, baharatlarla birlikte ilk kez Avrupa'ya gelen Yeni Dünya meyveleri şunlar: Hindistancevizi, mısır, kinin, kauçuk, tütün, domates, çilek, biber, yerfıstığı, kına ağacı, papaya, fasulye, avakado, kakao, ananas. İnsan kendi kendine sormadan edemiyor; demek ki Kristof Kolomb'dan önce hiçbir kral, kraliçe, padişah sarayında patlamış mısır, fıstık ezmesi, çilekli pasta, ananas, çikolata, hatta patates kızartması ve domates salatası yememişti. Ama bunun yanı sıra, belki insanlar hâlâ sigaraya başlamamış olacaklardı! * * * Kolomb'un getirdiği eşyalar içinde belki de en ilginçlerinden biri gemicilerin yaşamında büyük değişiklikler getiren hamak. Gemiler büyük dalgalar arasında yol alırken, geminin güvertesinde, ambarında, onların huzur içinde, daha az sallanarak uyumalarını sağladı. Kolomb'un Amerika'dan getirdiği cevizin adının, bugün de hindistancevizi olarak söylenmesinin tek nedeni, Kolomb'un o cevizi Hindistan'dan getirdiğini sanmasından kaynaklanıyor. Kristof Kolomb'un gemisi deyince, hepimizin aklına bir tek gemi gelirdi: Santa Maria. Oysa o yolculuğuna üç gemisiyle çıkardı. Santa Maria (ağır ticaret gemisi), Pinta (süratli bir yelkenli), Nina (süratli bir yelkenli). Santa Maria'da Kolomb'dan başka bir subay, iki de dümenci subay vardı. Ayrıca bir tercüman, bir asker, bir noter, iki kraliyet memuru, gemi doktoru, aşçı, marangoz, fıçı tamircisi, 16 tayfa, 6 miço (muço). Santa Maria, düşündüğümüz gibi öyle kocaman bir gemi de değil. Uzunluğu 23.5 metre, eni 7.92 metre, derinliği de 2.10 metre olan bir gemiydi. Toplam personel sayısı 38'i buluyordu. Pinta daha küçük, Nina ondan da küçüktü. Özellikle Nina'nın derinliği 1.78 metreydi.