Pazar Aşkın dijital hali

Aşkın dijital hali

09.02.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bilgisayarlarla olan samimiyetimiz ve teknolojinin kısa sürede hızla ilerlemesi, yakın bir gelecekte insan-bilgisayar çiftleri görüp “dijital aşkı” yaşayacağımıza mı işaret ediyor?

Aşkın dijital hali

Hayatı başka biriyle paylaşmanın insan vücuduna ve psikolojisine iyi bir etkisi olduğu kesin. Vücudun adrenalin seviyesi yükseliyor, feromon hormonu salgılanıyor, mutlu oluyorsunuz. Âşık olmak toplumun kabullendiği bir delilik şekli olarak da görülebilir.
Bunu da kabullendik. Peki teknolojiyle karışık “21’inci yüzyıl aşkı” nasıl bir hal alacak?

İyi ve kötü yönleri

Seks ve ilişki uzmanı Amerikalı Robert Weiss, insan-bilgisayar çiftlerin özellikle teknolojiye takıntılı bir neslin arasında yaygın olacağını ve belki de bunun normal karşılanacağını söylüyor. Delilikle aşk arasındaki ince çizginin aşılması da uzmanlar tarafından çok uzak görünmüyor. Zaten porno filmler ve akıllı telefon uygulamalarıyla kilometrelerce uzaktan kontrol edilebilen ürünler, “sanal cinselliğin” çoktan başladığının kanıtı. Yeni neslin “dijital aşk” dediği kavram bu hafta vizyona girecek Amerikan filmi “Her”de çok güzel işlenmiş.
Filmde anti sosyal Theodore Twambley’nin (Joaquin Phoenix) Samantha adlı yapay zekalı işletim sistemine günden güne nasıl âşık olduğu anlatılıyor. Samantha’ya sesiyle hayata veren Scarlett Johansson olduğundan ikili arasındaki aşk normal karşılanabilir. Fiziksel olarak interaktif bir ekrandan ibaret Samantha, Theodore’u sabahları nazikçe uyandırıyor, sohbet ediyor, e-postalarını kontrol edip düzenliyor, günlük işlerini hatırlatıyor. Adam da ona olan aşkını gitar çalıp espriler yaparak hatta onu pikniğe götürerek gösteriyor. Buraya kadar her şey çok romantik ve cezbedici. Çünkü kız arkadaşa sürekli aşk veya sevgi mesajları yollamak veya Skype’tan görüntülü aramayla hesap vermek zorunda degilsiniz. Ama sıkıcı olan yanları da var. Yüz yüze iletişim ve fiziksel temas yok, dahası karşınızdaki bir bedene sahip olmadığından seks de yok.

Haberin Devamı

Oyundaki sanal karakterle evlendi

Samantha bir bakıma Apple’ın sanal asistanı Siri’nin evrimleşmiş haline benziyor. Neden mi? Siri’nin yapabilecekleri sınırlı; harita aç, yol tarifi al, arama yap vs. Siri’ye “Benimle evlenir misin?” diye sorduğunuzda dahi “Sadece arkadaş kalalım” yanıtını alıyorsunuz. Samantha’nın ise her soruya bir cevabı olması dışında cinsel istekleri bile var. Karşımızda dünyadaki her şey hakkında her şeyi öğrenmek isteyen “biri” duruyor.
Serdar Turgut’un Habertürk’teki “Dijital sevgili” başlıklı yazısında değindiği olay da neredeyse “Her” filmine benzer. Yalnız Japon gençleri “Love Plus” adlı internet sitesinden sohbet edecek sanal bir kız arkadaş seçip onunla vakit geçiriyor. Sohbeti plaj ortamında oluşturduğunuzda kızın sırtına güneş kremi dahi sürebiliyorsunuz. Kız size küsüyor, gönlünü almaya çalışıyorsunuz gibi.
Bir de aynı adda iki adet Nintendo oyunu var ki burada olay daha büyük. Oyunların amacı çok basit; kızlarla flört et, ilişki kur. Ama Japon gencin biri ilişkiye kendini fazla kaptırmış olsa gerek oyundaki sanal karakteriyle evleniyor.
İlişkilerin bu evreye ne zaman geleceği bilinmez, belki yarın belki yarından da uzak. Bu soruya sadece zaman ve teknolojik gelişmeler arasındaki bağ yanıt verebilir. Ancak endişe verici ve çok daha önemli bir nokta var ki zaten bu konunun öncüleriyle sıkı bir birlikteliğimiz var.

Haberin Devamı

Sinema ve TV’de sanal sevgili

* S1M0NE (2002): Al Pacino’nun başrolde olduğu filmde hayatının son zamanlarında düşüşe geçen bir yönetmeni içinde bulunduğu depresyondan kurtaran, sanal ortamda yaratılmış, kaprissiz aktör S1m0ne ve ardından gelen başarı anlatılıyor.
* Black Mirror (2011-...): İngiliz dizisi “Black Mirror”da teknolojiyle aşk arasındaki ilişkinin karanlık tarafı anlatılıyor. Dizinin her bölümünde
-bunlar birbirinden bağımsız- teknolojik ürünler/uygulamaların insan hayatını kolaylaştırmak yerine nasıl altüst ettiğinden bahsediliyor.
* Electric Dreams (1984): İngiliz-Amerikan yapımı komedi-dram filmi, bir adam, bir kadın ve bir bilgisayar arasındaki aşk üçgenini anlatıyor. Üzerine yanlışlıkla içki dökülen bilgisayarın dellenip kendisini Edgar olarak tanıtmasının ardından komşu kızına âşık olup ona adanmış aşk şarkıları yazması konu edilmiş.

Haberin Devamı

Sevgililer Günü’nde yürek hoplatacak bazı teknolojik ürünler

Telefondan seks
DUREX, akıllı telefonlarla kontrol edilebilen Fundawear iç çamaşırıyla seks ve teknolojiyi birleştiriyor. Uzun mesafeli ilişkileri yakın hale getirecek çamaşırların belirli noktalarında mini titreşim sensörleri var. Mobil uygulamayla bu sensörler titretilerek gerçekçi bir dokunuş hissi uyandırılıyor.

Gerçek aşk testi
RavIjour’un geliştirdiği akıllı sutyen hem kadınların hem de erkeklerin yüreğini hoplatacak. Kullanıcının kalp atışlarını izleyen sutyen karşı tarafta heyecan hissetmediği sürece açılmıyor. Aşk titreşimlerini iPhone uygulamasına ileten ürün, “gerçek aşk” sonucuna varırsa otomatik açılıyor.

Sanal öpücük
Uzaktaki sevgilinize Kissenger’la öpücük transfer edebilirsiniz. USB’den PC’ye bağlanıp ardından Skype
gibi bir programla açarak sevgilinize gerçek zamanlı öpücükler gönderin. Dudaklar dokunmaya duyarlı. 100 dolar.

Haberin Devamı

Herkesin bir fantezisi var
Dünyanın giyilebilir ilk akıllı vibratörü Vibease, farklı fanteziler arayanların tercihi. Telefonunuzdaki müzikle uyumlu bir şekilde titreyen cihaz, iOS ve Android uyumlu. Titreşimler uygulamayla uzaktan da kontrol edilebiliyor. 79 dolar.

Tek yastıkta
Eşi ya da sevgilisi olmadan bir gece dahi geçirmek istemeyenler için çözüm Pillow Talk yastık. iOS/ Android’le uyumlu aparatı takan sevgililer birbirlerinin kalp atışlarını yastıktan duyabiliyor. Sevgiliniz yattığında yastık parıldamaya başlıyor.