Pazar Atatürk'ün mönüsünün gözdesi

Atatürk'ün mönüsünün gözdesi

19.06.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Atatürkün mönüsünün gözdesi

Prenses Victoria Ankara'da 71 yıl önce dedesinin Atatürk ile çektirdiği fotoğrafın önünde eski günlerden söz etti.Ben de bugün size Atatürk'ün Prenses Victoria'nın dedesine verdiği ziyafetten söz edeceğim.İsveç Prensi Gustave Adolphe (kraliyet tahtına çıkmadan önce) Türkiye'yi ziyarete gelmişti. Atatürk, 3 Ekim 1934'te Ankara'da, Çankaya Köşkü'nde prens onuruna bir akşam yemeği vermişti.Bu ziyafet için bastırılan kapağı altın yaldızlı süslü ve ortasında "GMK" (Gazi Mustafa Kemal) arması bulunan mönünün iç kapağının sol yanında yemek için seçilen müziğin programı yazılı. Programı Atatürk belirlemiş: Beethoven'dan "Romanze", Gluck'tan "Ouverture", Grieg'in "Peter Gynt", Verdi'den "La Talata", Grieg'den "Andante de la Sonato op. 13", Dvorak'tan "Esirlerin Dansı" ve Boccherini'den "Manuett"... Yemek boyunca bir yaylı sazlar kuarteti müzik yapıyor.Mönüyü de Atatürk belirlemiş. Giriş yemeği Cailles a la Royale. Kraliyet sofralarının başlangıç tabağı. Bıldırcın budu, kaz ciğeri ve trüf mantarı. Yanında marine edilmiş kuşkonmaz. (Atatürk kuşkonmazı Avrupa'da tatmış. Tanımış. Tohumunu getirterek Yalova Devlet Çiftliği'nde kuşkonmaz yetiştiriyormuş.)Sonra hafif kremalı taze ceviz çorbası. Taze cevizlerin ince kabuğu soyulmuş. Kremalı çorbanın içinde birkaç parça ceviz ve bir parça tavuk katısı. Çorba kasede değil, ekmek içinde ikram ediliyor. Yuvarlak sert bir ekmek yapılmış. Üzeri kapak ile kesilmiş, içi oyulmuş, içine sıcak çorba konulmuş. Üzerine kapak örtülmüş. Kapağın kabuğu, bir üzüm salkımı gibi hamurla süslenmiş.Çorbadan sonra, "Supreme de Bar Prince Gustave Adolphe". Misafirin adına düzenlenen bu tabakta, bir parça deniz levreği sotesi var. Levreğin etrafına yurtdışından getirilmiş ve portakal suyu ile marine edilmiş sarı somon havyarı konulmuş. Saç örgüsü gibi örülmüş taze yeşil soğan sapı tabağı süslüyor. Ana yemek "Poularde Rotie au fou de bois" ve yeşil salata. Meşe odunu ateşinde kızartılmış tavukların beyaz eti ile yanında brüksellahanası şeklinde lahana yaprağına sarılmış bir parça pilav. Ve etin üzerinde sos.Tatlı da misafir şerefine, "Parfait Glace Stockholm" adını taşıyor. İsveç sarayının geleneksel tatlısı. Üç farklı çeşit pasta, soğutulmuş biçimde ikram ediliyor.Yemekte Ankara'nın Kavaklıdere üzüm bağlarının ürünü değişik beyaz şaraplar ve nihayet kırmızı şarap içiliyor. Kırmızı şarap ile ile peynir çeşitleri, kahve-likör ikramı ile yemek sona eriyor.Atatürk misafirine bu Fransız mönüsündeki yemekleri Çankaya Köşkü'ndeki Türk aşçıların hazırladığını ve misafirlere Türk garsonların sunduğunu söyleyerek "övünüyor".Atatürk'ün 71 yıl önce misafirlerini nasıl bir sofrada ağırladığını gösteren bu mönüyü Muhtar Katırcıoğlu bulmuş. İstanbul'da Ataköy'deki Holiday Inn Crown Plaza Oteli'nin o zamanki müdürü Samim Akgül, bu yemeğin benzerini 1997 yılı Cumhuriyet Bayramı öncesi misafirlere sundu. Ben de o yemekteydim.Mustafa Kemal'in sofrasındaki kuşkonmazın hikayesinden sonra gelelim geçen hafta Ankara'da Hilton Oteli'nin Marco Polo isimli lüks lokantasını beğenmeme. Greenhouse ismini taşıyan kafeteryasının servisi pek hoşuma gider. Ankara'ya ne zaman gitsem Greenhouse'a uğrarım. Bu kafeteryanın servis elemanları Mustafa Şahin, Ekrem Odabaş, Önder Yeşilyurt ve Harun Turan.Geçen hafta kuşkonmaz haftasıymış. Mutfak şefi Wolfgang Godi, taze kuşkonmaz mönüsü hazırlamış. Kremalı kuşkonmaz çorbası pek güzeldi. Ben üzerindeki kremayı sıyırarak içtim. Şimdiye kadar tattığım en lezzetli çorbalardandı. Daha sonra domatesli sirke sos ile soğuk kuşkonmaz yedim. Soğanı fazla kaçmıştı. Pek güzel değildi. Birlikte gittiğim arkadaşım Hollandaise sos ile patatesli sıcak kuşkonmaz yedi. Pek memnun kaldı.Mönüde patates rösti ve morel mantar soslu kuşkonmazlı biftek, kuşkonmazlı Norveç somonu, kuşkonmazlı kuzu pirzolası vardı.Ankara Hilton yıllardan beri bu mevsim kuşkonmaz ikramını sürdürüyor. İstanbul'da Şans lokantasından başka kuşkonmaza önem veren lokanta yok. Şans lokantası nereden buluyor ise beyaz kuşkonmaz kullanıyor.İstanbul'da yaşıyorsanız, Beyoğlu'nda Çiçek Pasajı'nın yanındaki Balık Pazarı sokağına girin. Hemen her mevsim kuşkonmaz satılıyor. Evinizde haşlayın. Üzerine zeytinyağı ve limon suyu dökerek yiyin. Tadına doyamayacaksınız. Geçen hafta İsveç Veliaht Prensesi Victoria Türkiye'ye geldi. 1934 yılında İsveç'in eski kralı Gustave Adolph'un ziyareti dışında Türkiye'ye kraliyet ailesinden gelen olmamıştı.

Yazarlar