Atlanta'da bir hafta

fturkmenoglu@milliyet.com.tr Bebekle o yol çekilir mi?" diye düşünüp taşındık, sonunda Talia'yı kucağımıza alıp uçağa atladık. 21 aylık Talia, biraz mızıldanmaları saymazsak, tam bir profesyonel yolcu karakterinde davrandı. Uyudu, uçuş görevlilerinden çay istedi, mum boyalarla resimler yaptı. Kızımızla gurur duyduk. "Ömrü güzel geçsin, Allah nazardan saklasın" dualarıyla Atlanta'ya vardık. ABD'nin en çok gelişen, büyüyen şehirlerinden biri Atlanta. 1864'te kurulduğundan beri, sürekli yeni mahalleler ve sitelerle, hem nüfus hem de iş imkanları artmaya devam ediyor. "Rüzgar Gibi Geçti"nin şehri olması, Tenneesee Williams'ın güney yaşantısını ve ikiyüzlüğü anlattığı şahane oyunları zaten Atlanta'yı popüler kılmış. Siyah nüfusu ve ilintili problemleriyle, hep Amerika'nın gündeminde olmuş. 1996 Olimpiyatları'na ev sahibi olması ününe ün katmış. Son olarak da geçtiğimiz yıl açılan Akvaryum, binlerce mil ötedeki okyanusu sanki Atlanta'ya kadar taşımış.Şehir artık kalabalık. Yılın sekiz ayı yaz, bu sekiz ayın dört ayı da nefes alınmayacak kadar nemli ve sıcak. Bu hava koşulları kalabalıkla birleşince, sabah ve akşamları şehir merkezine giriş trafiği çekilmez bir hal almış. Bunun yanında, yeni siteler ve banliyöler inşa ediliyor; ülkenin her köşesinden Atlanta'ya göç sürüyor. Metro yeterli değil, otobüs seferleri ancak belirli bölgelere yapılıyor. Gökdelenler bütün şehre yayılmış. Bir zamanlar şeftali bahçeleriyle kaplı Atlanta'nın neredeyse bütün caddelerinin adında bir "peach tree" var. Gelişmiş, büyümüş, modernleşmiş ama yemyeşil. Durmadan gelişen bir kent Genişleyen şehirde, merkeze yatırım görece geç başlamış. Son yıllarda Buckhead bölgesi çok popüler hale gelmiş. Lokantalar ve gece hayatının ne kadar renkli bir hale geldiğini anlatamam. Biz sadece lokanta kısmına katılabildik tabii ama insanlardan sürekli duyduğum 24 saat açık kulüpler, konserler, tiyatroları bir sonraki bebeksiz geziye ayırdık. Biz en çok alışveriş yaptık. Malum Türkiye'de her tür bebek eşyası ateş pahası. Kendime bir pantolon, bir de 10 dolarlık "Ralph Laureen" güneş gözlüğünden başka hiçbir şey almadım. Bir de tabii Paul Auster kitapları. TJ maxx, Marshall's, Target ya da şık alışveriş merkezleri Lenox Center ve Fox's'ta turladık. Bebek kitapları, bebek kıyafetleri ve ayakkabıları ile bavulları doldurduk. Coca-Cola Müzesi'ni gezdik, dünyanın her yerinde üretilen şişeleri gördük. CNN'de zaten çalışmışlığım var, bu sefer es geçtik. Akvaryum'da balıkları seyrettik. Şehrin en civcivli merkezi Civar şehirlerde turladık. Bir sabah Savannah'ya gittik, harika bir küçük şehir. Sonra bir saat mesafede, Amerika'nın en güzel küçük şehri seçilen Madison'da sakin bir gün geçirdik. Rocky Mountain'a gidip dağları seyrettik. Büyük verandalı güney tipi evlere baktık, bazıları müzeye dönmüş, ziyarete açık. Büyük odalarda, serin salonlarda dolaştık. Atlanta'nın gezinti ve eğlence merkezi Buckhead'de günlerce turladık. Kafelerde oturduk, henüz boğucu bir hal almayan havanın keyfini çıkarttık. Harika İtalyan, İspanyol ve Çin yemekleri yedik ve bir hafta nasıl hızlı geçiverdi, anlayamadık. Savannah çok güzel Mutlaka alışveriş. Kalacağınız yerde hemen bir broşür bulacaksınız. Türkiye fiyatlarının en az yarısına, en güzel şeyleri alabiliyorsunuz. Ben alışveriş merkezlerine dayanamam, yarım saatten fazla hiçbir mağazada duramam; buna karşın ürün bolluğu ve fiyat cazibesiyle Atlanta'da çok daha uzun süre dayandım.Akvaryum'u ziyaret edin. "İnsanoğlu neler yapabiliyor" diye düşündüm. "Abi adam yapmış be!"Coca-Cola ve CNN, Atlanta'nın yıllardır en çok ziyaretçi çeken noktaları.Opera binası çok güzel. Akşam gidemezseniz bile, tur alabiliyorsunuz.Rocky Mountain; dağlar, tepeler, dağ zirvelerinde insan yüzüne benzeyen görüntüsüyle enteresan.Savannah ve Madison civarda önereceğim iki şehir. Madison iyice küçük ama insan burada çok sakinleşiyor.Gece hayatı ve lokantalar çok popüler. Eğlenceye vakit ve para ayırmayı ihmal etmeyin. Bir de nedense çok kabare var, ilginizi çekerse. Ne yapılır? O kadar çok otel var ki, herhalde Amerika'da kalınacak yer konusunda en sorunsuz şehirlerden biri. İnternetten otel bulmak daha avantajlı oluyor, eğer bir dostunuzun evine gitmiyorsanız tabii... Nerede kalınır? Artık iyice enternasyonal olan nüfusu ve artan turist sayısıyla Atlanta'da bütün dünya mutfakları görücüye çıkıyor. İki kez gittiğimiz Maggiano's şahane bir İtalyan lokantası. İki kişi 40 dolara tıka basa yemek yiyebiliyorsunuz. Porsiyonların büyüklüğünü tarif etmeme olanak yok; sanki aile yemeğinde ortaya konan yemekler gibi. Miami Circle'da Eclipse di Luna diye bir İspanyol lokantası var, üstelik akşamları canlı müzik de yapıyorlar. Fiyatları çok uygun, atmosfer çok sıcak, şiddetle tavsiye ederim. Biraz daha janjanlı yemek için de, Rathbun's son zamanlarda çok popüler. Ne yenir?