“Başkan olmanız boz ayıların umurunda değil”

Daha önce programında Kate Winslet, Ben Stiller, Channing Tatum, Zac Efron ve Kate Hudson gibi ünlü isimleri konuk ederek onlarla vahşi doğada bir gün geçiren Bear Grylls’in bu defaki konuğu ABD Başkanı Barack Obama oldu. Obama’yla bir gün boyunca vahşi doğada hayatta kalma macerası yaşayan Bear Grylls’e gizli servis, keskin nişancılar ve çeşnicibaşı dahil 50 kişilik ekip eşlik etti. Program sonrası sorularımızı yanıtlayan Grylls, Obama’yla yaşadıkları macera dolu anları anlattı. Obama ve Bear Grylls’in vahşi doğadaki yolculuğu Türkiye’de 3 Şubat Çarşamba günü 20.30’da TLC kanalında yayınlanacak.

-Obama’nın bu programa katılma kararı almasının nedeni neydi sizce?

Aslında, onlar bize ulaştı. Beyaz Saray’dan aradılar ve Başkan Obama’yı Alaska’da bir maceraya götürmeyi düşünüp düşünmeyeceğimizi sordular. Neredeyse gerçek olduğuna inanmıyordum. İşletildiğimi düşündüm.

-Hakkındaki izlenimleriniz neler?

Gerçekten alçak gönüllü, aile odaklı ve tatlı biri. Yol boyunca kendimi çimdikledim ve düşündüm; Amerika başkanı ama o da bir baba. Çocuklarının geleceği için gezegeni korumak istiyor ve ben de aynı şeyleri hissediyorum. Hayatımı dünyayı gezip bu vahşi doğayı görerek geçirdim ve iklim değişikliğinin sert etkilerini yakından görebiliyorum. Bu anlamda iyi bağ kurduk.

“Bu kadar samimi olacağı aklımdan geçmemişti”

-Birlikte neler yaptınız?

Vahşi doğada olmaktan dolayı heyecanlıydı. Beyaz Saray dışında resmi olmayan bir ortamda birlikte olmak benim için de heyecan vericiydi. Birbirimize şakalar yaptık, beraber ateş yaktık, ağaçlara tırmandık. Bunların dışında mide şişkinliği ve yabani meyvelerden bahsetmek eğlenceliydi. Başkanın hiç bu kadar samimi, eğlenceli ve açık olacağını düşünmemiştim. Yani gerçek korkularından, neler öğrendiğinden, nelerle karşı karşıya kaldığından, inançtan, aileden ve başka birçok şeyden bahsetti.

-Size kimler eşlik etti?

Tahmin edersiniz ki gizli servis, başkanlık ekibi falan.

-Gizli servis çekimlere ne kadar dahil oldu?

Başlangıçta gizli servisin fazla tedbirli olduğunu düşündüm ama onların tek işi bu, onu güvende tutmak. Gitmek istediğimiz rotanın kontrol edilmesi ve onunla beraber olacağımız her aşamanın üzerinden geçilmesi, tahliye planlarının yapılması gibi durumlar konuşuldu. Başlangıçta, bizimle beş ya da altı gizli servis görevlisi olur diye düşünmüştüm ancak sonunda 50 kişi oldu. Sonuçta büyük bir ekip, basın sorumlusu, hatta yiyecek ve içecekleri başkana verilmeden onaylayan bir görevli bile var. Birlikte hareket etmek için büyük bir grup ve havada helikopter ekibi de yer aldı. Keskin nişancıların varlıkları hissedilmez olsa da yakın ekibi her zaman oradaydı. Mesela ayı spreyini çıkardığımda, başkana spreyi nasıl püskürteceğini gösterirken bayağı bir heyecanlandılar. Sonra Obama’nın eğlendiğini ve benim niyetimin iyi olduğunu fark ettiler.

-Çeşnicibaşı hazırladığınız her şeyi Obama’dan önce tattı mı?

Bence istedi ama yapmadı. Bana “Onu neyle besleyeceksin?” diye sordu. “En azından yol üstünde biraz balık bulmaya çalışacağım” diye cevap verdim. Aynı şeyi su için de sordu. Biliyorsunuz Obama asla kamera karşısında yemek yemez ve içmez. “Tam bir kabus olacak” diye düşündüm ama tamamen akışına bıraktı.

-Sonuç olarak neler yediniz?

Yarısı yenmiş bir somon gördüm ve onu pişirmeye başladım. O sırada lafladık ve tatması için ona biraz somon verdim. Su şişesini paylaştık, söğüt çiçeğinden yaptığım çayı içtik. Yolda topladığımız dağ çileklerini de paylaştık, “Biliyorsun bu aslında zehirli olabilir” dedi. Başkan gerçekten harika bir adam ve yaşadığımız komik bir süreçti.

-Başkana trekking için ruhen ve fiziken hazırlanması adına ne gibi tavsiyelerde bulundunuz?

Sanırım hazırlık yapma ihtiyacı olan kişi bendim. Gördüğüm şeylerden biri de zorlu durumlarda bile son derece kendinden emin olduğuydu. Normal bir insanın yapmasının saatlerce alacağı şeyi kendiliğinden doğal bir şekilde iyi yaptı. Fakat başkansanız, bilgili ve zeki olmanız, yüksek kapasiteli ve iyi bir dinleyici olmanız şaşırtıcı olmasa gerek. Bu yüzden hiçbir sorun yaşamadı. Ne zaman fiziksel güç isteyen bir şey yapsak, gitsek, kalksak, ağır çalışsak, o her şey için çoktan hazır oluyordu.

“Obama bu programda özgürlük hissini yaşadı”

-Başkan bu deneyimden sizce ne çıkarmıştır?

O aslında bir çeşit balonun içinde yaşıyor. Neredeyse bir kafes gibi. Bu balonun bazen çok sıkı olduğunu ve bir şeyler yapma özgürlüğünü elinden aldığını ancak bunun işinin doğası olduğunu söyledi. Aslında başkan bu programda özgürlük hissini yaşadı. Vahşi doğa size bu hissi verir. Başkan veya her kimseniz, burada titrinizin bir önemi yok. Doğa, sizin kim olduğunuzla, neyi bildiğinizle ilgilenmiyor. Sizin başkan olmanız etrafınızdaki bozayıların umurunda değil.Egonuzu bir kenara bırakıyorsunuz. Başkan da bunu benimsedi ve özverili bir şekilde ne yapması gerekiyorsa onu yaptı.

“Kuralları yıktı ve sınırları zorladı!”

-Başkanlık görevi bittikten sonra Obama ile tekrar aynı şeyleri yapmak ister misiniz?

Elbette. Yapabildiğimizden daha fazlasını bile yaparız. Mesela o daha fazlasını yapmak istedi ama işi gereği bazı sınırlarımız vardı. Gerçekten kalbimizi vererek yaptığımız çok eğlenceli ve macera dolu bir iş oldu. İzlediğinizde vay canına diyeceksiniz. Tabii bu işin başka önemli bir tarafı da daha önce hiçbir başkanın böyle bir şey yapmamış olması. CNN’de programın duyurusu yapıldı ve haberlerde “Flaş haber, Obama, Bear Grylls ile Running Wild şovunda!” diye yayınlandı. Kuralları yıktı ve sınırlarını zorladı. Güçlü bir mesaj verme açısından bunun harika bir yol olduğunu düşünüyorum.