Pazar Bir Cafe Marmara da Peraya geldi

Bir Cafe Marmara da Peraya geldi

24.10.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Cafe Marmara Taksim sanatçıların, yazarların ve gazetecilerin yıllardır buluşma noktası. Bu ayın başında Tepebaşında açılan Cafe Marmara Pera da kardeşi gibi bir İstanbul klasiği olma iddiasında

Bir Cafe Marmara da Peraya geldi

axpaz011.jpg Taksimdeki The Marmara otelinin ait olduğu The Marmara Grubu, İstanbuldaki ikinci otelini bu ay başında Tepebaşında açtı. The Marmara Taksim otelinin kendisi kadar ünlü olan kafesi Marmara yeni açılan otelde Cafe Marmara Pera adını aldı. Mercure Otelinin yerine açılan The Marmara Peranın mimarı ünlü mekanların mimarı olarak anılan Mahmut Anlar. Otelin içindeki The Marmara Pera Cafenin dekorasyonu da ona ait. Otelin giriş katında yer alan mekan, Cafe Marmara Taksime göre daha geniş bir alana yayılmış. Ancak her iki kafe de birbirine çok benziyor. Bu yüzden Cafe Marmara Taksimin müdavimlerinin burada kendilerini yabancı hissetmeyeceği kesin. Zaten Anlar da "Cafe Marmara Taksimin öz kimliğini bozmadan ve iyi bir sentez çıkararak Cafe Marmara Perayı yarattım" diyor. İki kafe arasında benzerlikler olduğu kadar farklar da var. Mesela Cafe Marmara Taksimin lacivert ve sarı logolu mönü kapağı burada mor ve altın rengine bürünmüş. Bunun nedeni de Cafe Marmara Peranın daha genç bir mekan olması. Mönünün üzerinde aynalarda da olduğu gibi caz sanatçılarının resmi yer alıyor. Mekanın mönüsü Taksimdekinden daha geniş. Çorbalar, başlangıçlar, salatalar, pizzalar, Cafe Marmara favorileri, omletler, sandviçler, burgerler ve Meksika yemekleri gibi bölümlere ayrılmış. Yeni açılan bir mekan olduğu için fiyatlar yüzde 15 civarında daha ucuz tutulmuş. Caz ve house müziğin çalındığı Cafe Marmara Peranın mutfak şefi Serdar Özkan ise The Marmara Taksimin executive şefi Sedat Özkanın yeğeni. Yani mutfak bir yabancıya emanet edilmemiş. Yemek öncesinde masaya gelen ekmeklerden cornflakesli ekmekler çıtır çıtır. Fincanda sunulan ılık roka çorbası da burada tadılabilecek farklı lezzetlerden biri. Peradaki pastane bölümü Taksimdekine göre çok daha küçük bir alanda. Dolapların üzerine yerleştirilmiş cam kavanozlardaki şekerlemeler hemen göze çarpıyor. Pastane kısmının üstündeki tarihi bir görüntüye sahip avize ise yine Anların tasarımı. "Bu kafeyi Cafe Marmaranın kimliğini bozmadan yarattım" The Marmara Pera, daha önce Laila, Havana, Vogue, Anjelique, buzada ve Safran Salomanje gibi mekanlara imza atan mimar Mahmut Anların ilk otel projesi. Anlara göre Cafe Marmara Taksim kendi içinde de özel bir kurum: "Bu kafenin belli kriterlerini göz ardı edemezdik. Cafe Marmara Taksimi, Pera bölgesinde yorumladık. Ama Taksimin dekorasyonu daha Akdeniz ağırlıklıydı. Bense Cafe Marmara Pera ile Beyoğluna biraz daha yakın durdum. Mesela barın arkasında duran dolaplar 1930larda Beyoğlundaki tuhafiye dükkanlarında bulunan dolaplar. Ama sandalyeler her iki kafede de özellikle aynı. Bu sandalyeler artık bir Marmara klasiği oldu. Öğrendiğime göre 1940ların kafelerinde de en çok bu tarz sandalyeler kullanılıyormuş." Anlar dekorasyonu yapmadan önce hem Beyoğlu hem de Cafe Marmara Taksimin tarihiyle ilgili araştırma yaptığını söylüyor. "Hakkıyla, iyi bir iş yaptık. Son dönemde gördüğümüz dizayn kaygılarından çok uzakta, adam gibi bir iş oldu" diyor.Bu arada Cafe Marmara Taksimden farklı olarak buradaki bar daha iddialı bir görünümde ve oldukça büyük. Bar bölümünde içki içebildiğiniz gibi isterseniz mönüden seçtiklerinizi de yiyebiliyorsunuz. "Hasır sandalyeler bir Marmara klasiği. O yüzden değiştirmedik" Cafe Marmara Peraya girdiğinizde duvarlardaki aynaların üzerinde yer alan caz sanatçılarının resimleri dikkatinizi çekiyor. Bu fotoğraflardan mönünün üstünde de var. Anlar "Hem bölgenin sanata çok yakın olması hem de The Marmara otelinin yıllardır sanatla ilgili sponsorluklar yapması bu kafeye sanatı da sokmamızı sağladı. Tünel bölgesindeki entelektüel ve sanatsal kesimin bir şekilde burada yer almasını istiyoruz. Çünkü bu insanlar Pera civarında birleşiyor. The Marmara kurumu, bu otelle onlara bir kapı açmış oluyor" diyor. Fotoğraf sanatçısı Sıtkı Kösemenin çalışmaları kafedeki dolapların üzerindeki çerçevelere yerleştirilmiş. Kafeye girdiğinizde fotoğraf sergisini geziyormuş hissine kapılıyorsunuz. Hem oteli hem de kafeyi ilerleyen günlerde farklı sanat etkinlikleri bekliyor. Mesela yukarı katta açılacak sanat galerisinde sergilenen eserlerden bazıları kafede de yer alacak. Anlara göre 1930-40larda Beyoğlunda yaşayan gayrimüslimlerin sokağa bile taşıdığı şıklığı ve Beyoğlundaki gayrimüslimlerin İstanbuldan uzaklaşmasıyla birlikte Beyoğlunun el değiştirmesinin yaşandığı 1960-70leri de yansıtıyor bu kafe. "Cafe Marmara Pera ile entelektüel ve sanatçılara bir kapı daha açıldı" Cafe Marmara Taksim 1990 yılında açıldı. Kafenin müdavimlerini gazeteciler, yazarlar, sinemacılar, tiyatro sanatçıları ve turistler oluşturuyor. Otelin halkla ilişkiler sorumlusundan aldığımız bilgiye göre buraya gelen ünlüler arasında şu isimler var: Attila İlhan, Bedri Baykam, Candan Erçetin, Meltem Cumbul, Uğur Dündar, Deniz Seki, Haluk Bilginer, Yılmaz Erdoğan, Uğur Yücel, Hande Yener ve Yavuz Bingöl. Taksimin müdavimleri anlatıyor "İlk fırsatta gideceğim" Cafe Marmara Taksime 14 yıldır gidiyorum. Çikolata ve pastalarının lezzeti dışında beni oraya çeken, merkezi bir yer olması. The Marmara ekibi yaptıkları işte çok iyi bir kalite tutturuyor. Bu yüzden Cafe Marmara Peranın tutulacağı kesin. İlk fırsatta gideceğim. Lale Mansur "Konseptlerini merak ediyorum" The Marmara otelini yönetenlerin ve sahiplerinin sanata büyük katkısı var. Bu yüzden yıllardır buraya gidiyorum. Cafe Marmara Perada nasıl bir konsept uyguladıklarını çok merak ediyorum. Mönüyü de öyle. Bu yüzden ziyaret edeceğim. Ali Poyrazoğlu "İyi olacağına şüphe yok" 10 yılı aşkın süredir gittiğim, sevdiğim bir mekan Cafe Marmara. Cafe Marmara Peraya henüz gidemedim. Ama bu bir zincir neticede ve iyi olacağına şüphe yok. Nasıl olmuş diye merak ettiğim için gideceğim. Ama müdavimi olur muyum bilmiyorum. Selda Alkor "Müdavimi olacağımı sanmıyorum" Gümüşsuyunda oturduğum için yıllardır The Marmara Cafeye gidiyorum. Buranın muhafazakar sayılabilecek bir mutfağı var. Mesela yıllardır mönülerini değiştirmediler. Yeni açılan Cafe Marmara Perayı görmek istiyorum ama müdavimi olacağımı sanmıyorum. Çünkü evime uzak, benim açımdan merkezi değil. Hilmi Yavuz