Pazar Bir daha olmasın!

Bir daha olmasın!

16.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türk Yahudi cemaatinin Yahudi Soykırımı konulu film günleri düzenlemesinin ardında, Türkiye'de giderek artan Yahudi düşmanlığının yarattığı kaygı yatıyor

Bir daha olmasın

O halde neden Holokost konulu film günlerinin galası tam da 24 Nisan'da yapılıyor?"İzlenimimiz, 24 Nisan'ın seçilmesinde Holokost'un evrensel düzeyde tekil olduğunu vurgulama çabasının yattığıydı. "Ermeni soykırımı" olgusuyla Holokost'u kıyaslamaya çağıran ve bu kıyaslama yoluyla aslında bu ikisinin kıyaslanamayacak kadar farklı iki hadise olduğunu göstermek isteyen bir girişim... Holokost'u anımsatırken, Ermeni siyasi gündeminin değirmenine de su taşımak amaçlanmış olamazdı. Ancak, yanlış anlaşılmaktan korkulmuş olmalı ki, geçen çarşamba Türkiye Hahambaşılığı tarafından galanın ayın 24'ünden 25'ine alındığı açıklandı. Bu ertelemeden önce kendimize şöyle sormuştuk: "Türk Yahudileri neden Türkiye kamuoyuna Yahudi Soykırımı'nı anımsatmak istedi? Yahudi düşmanlığı üzerinden de siyaset yapan İslamcı ve aşırı sağcı çevreleri kışkırtmamak için midir, Türk Yahudilerinin sesi gür çıkmazdı. Şimdi neden ses vermek istediler?"Ertelemeden sonra "İşte yine ürktüler" diye düşündük. Türk Musevi Cemaati'nin girişimiyle 24-27 Nisan tarihleri arasında İstanbul'da G-Mall'da "Kara Kare Film Günleri" adı altında, Holokost (Yahudi Soykırımı) konulu 12 filmin gösterileceğini duyunca kendi kendimize şöyle sormuştuk: "BM Genel Kurulu geçen kasımda, Auschwitz toplama kampındaki tutsakların kurtarıldığı, 1945'in 27 Ocak gününü tüm dünyada 'Yahudi Soykırımı'nı Anma Günü' ilan etmemiş miydi? 24 Nisan ise Ermeniler tarafından 'soykırım günü' olarak anılıyor. İşin özü, Türk Yahudilerinin, son yıllarda Türkiye'de Yahudi düşmanlığının, hem İsrail karşıtlığı, hem de toplumsal ırkçılık anlamında tırmanışa geçtiğini tespit ettikleridir. AKP'nin yarattığı elverişli iklimin bu tırmanışta etkili olduğu algılaması da var.Cemaati böyle bir aktiviteye iten neden Yahudi düşmanlığına karşı bir bilinç uyanışı yaratma kaygısıdır. Film günleri için bastırılan broşürde organizatör Süzet M. Sidi, "Belleksiz insanlık tarihi sonsuz kez kendini tekrarlamaya mahkum! (...) ...günümüzde 'güncel acılar'ın yaşanmaması için Holokost'u anımsamak yaşananları / ölenleri tek tek anlatarak anımsamak bir insanlık görevi" diye yazmış. Cemaat tedirgin İsrail Dışişleri Bakanlığı, Türk Yahudilerinin kaygılarını paylaşıyor olmalı ki, Türk basınından bir grup gazeteci için İsrail'de Holokost temalı bir tur düzenledi. Bu turun zirvesinde Kudüs'teki Yad Vaşem Holokost müzesini ziyaret ve Nazi kamplarından kurtulanlarla görüşmeler vardı. Yad Vaşem adı "Anıt ve İsim" anlamına geliyor. 1953'te kurulan ve sürekli yenilenen Yad Vaşem sadece bir müze değil, aynı zamanda bir eğitim kuruluşu, sanat kurumu, arşiv, araştırma ve dokümantasyon merkezi, yayınevi. İsrail'in varoluş felsefesinin yeni nesillere aktarılmasında başat işlev görüyor. Yad Vaşem'in büyüklüğünü anlatmak için arşivinde 75 milyon sayfalık belge ve 300 bin fotoğraf, dokümantasyon merkezinde 44 bin görsel-işitsel tanıklık kaydı, kütüphanesinde 50 dilde 112 bin kitap ve soykırım kurbanları veri bankasında da şimdilik 3,1 milyon isim olduğunu belirtmek yeter.Sadece 2005'te 163 bin İsrailli öğrenci ve İsrail ordusundan 1500'e yakın grup Yad Vaşem bünyesindeki Holokost Araştırmaları Uluslararası Okulu'nda eğitim görmüş; 17 bin İsrailli öğretmen kurumda mesleki eğitimden geçmiş, 13 Avrupa ülkesinden 430 öğretmene seminerler verilmiş ve 42 yeni kitap yayınlanmış.Okulun Avrupa Departmanı yetkilisi David Metzler soykırımı kastederek, "Bir kez olan, tekrar edebilir. Olmasın diye çalışıyoruz" diyor. Holokost turu 32291 numaralı tutuklu: Havka Folman Raban, felaketiyle tekrar tekrar yüzleşmeye cesaret etmiş bir insan. Savaşın bitiminden iki yıl sonra Auschwitz / Birkenau'ya gidip, üzerinde iki yıl uyuduğu ahşap ranzasını bulacak kadar... Nefretiyle de baş etmeyi bilmiş. Savaştan sonra Almanca konuşulduğunu duymaya tahammülü yokmuş. Yıllar sonra bir Almanya gezisinde bir okulda çocuklar "Bizlerden nefret ediyor musunuz?" diye sorunca şu cevabı vermiş: "Hayır nefret etmiyorum çünkü suçlu olanlar bugünkü Almanlar değil. Ama benzer şeylerin tekrar etmemesinden sorumlusunuz." Sonra ekliyor: "Araplardan da nefret etmiyorum!" Şimdi 82 yaşında. Ama dinç, dimağı pırıl pırıl. "Tek umudum bu kötü dünyada gençlerin bir şeyleri değiştirmesi" diyor.1939'da 15 yaşındayken Naziler tarafından Varşova gettosuna kapatıldı. Gettolar arasında sahte kimlikle kuryelik yaparken Gestapo tarafından yakalandı, sorgulandı ama Yahudi olduğunu gizledi, "Polonyalıyım" dedi. Birkenau'ya gönderdiler. İki yıl kaldı. Babası Treblinka toplama kampında, iki erkek kardeşi de Nazilere karşı partizan savaşında öldü. 1945'te Almanlar yenilince kurtuldu; bir yıl kadar İsveç'te Kızılhaç kampında kaldıktan sonra Polonya üzerinden sahte belgelerle İsrail'e kaçtı. Evlendi, üç çocuğu oldu. Şimdi 12 torunu var.Onunla Akka yakınlarındaki Lohamey Hagetaot kibbutzunda görüştük. Kibbutz'taki Holokost Araştırmaları Enstitüsü'nde genç İsraillilere Yahudi soykırımını anlatıyor. Eski toplama kamplarına düzenlenen gezilere rehberlik ediyor. Başından geçenleri "They Are Still With Me / Onlar Hâlâ Benimle" adlı kitapta topladı. "Bu kötü dünyada gençler bir şeyleri değiştirsin" "Holokost", Yahudilerin 2. Dünya Savaşı sırasında kitlesel olarak öldürülmelerini anlatan özel bir isim. Tarihin daha önce ve daha sonra bir benzerine tanık olmaması nedeniyle diğer soykırımlardan ayrılıyor. Tekilliğini ise Nazi hükümetinin Yahudileri nerede yaşarlarsa yaşasınlar öldürmek için karar alması ve bunu uygularken de elindeki bütün imkanları kullanmasından alıyor. Nazilerin Yahudileri yok etmeyi, savaştan da öncelikli bir hedef olarak benimseyip uygulaması sonucu tüm Avrupa'da 6 milyon Yahudi, gettolarda, toplu katliamlarda ve toplama kamplarında can verdi.Nazilerin Çingenelere karşı yürüttüğü imha hareketi Çingenelerin sadece göçebe olanlarının öldürmeleriyle Holokost'tan ayrılıyor. Nazilerin nefret ettiği eşcinsellerin ise sadece Almanya, Avusturya ve Fransa'da, açık kimlikleriyle yaşayanlarının yok edilmesi de bu kıyımı Holokost'tan farklı kılıyor. Holokost'un farkı