Pazar “Bir gün bu geçidi Türk gençleriyle geçeceğim”

“Bir gün bu geçidi Türk gençleriyle geçeceğim”

01.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kuzeybatı Geçidi’ni tek başına geçen en yaşlı denizci unvanını elde eden Erkan Gürsoy: “Bir gün bu yolculuğu Türk gençleriyle yapmak istiyorum. Beş-altı Türk genciyle Kuzeybatı Geçidi’ni ve buzulları aşma amacındayım”

“Bir gün bu geçidi Türk gençleriyle geçeceğim”

Dünyanın etrafını dolaşan Türklerden biri olarak denizcilik tarihimize geçen Erkan Gürsoy, 1 Nisan 2014’te çıktığı daha zorlu yolculuğunu tamamlayarak bu kez dünya denizcilik tarihine adını yazdırdı. Teknesi Altan Girl ile Kanada’nın Büyük Okyanus kıyısından tek başına yola çıkan 67 yaşındaki Gürsoy, yaklaşık 6 bin deniz mili kat etti. Kuzeybatı Geçidi diye tanımlanan Arktik Kanada ile Grönland arasındaki boğazı tek başına geçen en yaşlı denizci unvanını elde eden Gürsoy, yolculuğunu 23 Ocak’ta Çanakkale’de sona erdirdi. Gürsoy aralarında dünyayı denizden dolaşan ilk Türk olan Sadun Boro’nun ve İçdaş Yelken Kulübü öğrencilerinin de bulunduğu onlarca denizci tarafından karşılandı.

Haberin Devamı

Türk denizciliği sizi dünya seyahatinizle tanıdı. Sonrasındaki zorlu yolculuğa çıkmaya nasıl karar verdiniz?

1973’te Kanada’ya yerleştim ve motor mekanik-demir öğretmenliğinden emekli oldum. 19 Mayıs 1993’te Kanada’nın Pasifik kıyısındaki Nanaho’dan yola çıktım ve 22 Temmuz 1995’te tamamladım dünya seyahatimi.
O tarihten itibaren Kuzeybatı Geçidi’ni aşmayı istedim. Bunu Sadun Boro gibi usta bir denizciye açtığımda beni çok yüreklendirdi. 2013’te çıkmayı denedim ama antrenman yaparak geri döndüm. 1 Nisan 2014’te ise tek başıma yola çıktım, 23 Ocak 2015’te Çanakkale’de tamamladım. Aslında gençlik hayalimdi bu geçidi aşmak.

Bu geçitte ve yolculukta sizi çeken neydi?

En çok buzulları ve Eskimoları görmek istiyordum. Eskimoların kültürünü ve yaşamlarını çok merak ediyordum. Kürklü giysilerinin içindeki çekik gözlü insanların burunlarını birbirine sürterek selamlaşması, doğaya saygı duyan yaşam tarzları beni etkiliyordu. Ama şimdiki Eskimolar hiç öyle değil. Buzdan evde yaşamıyorlar. Beni ısıtmalı ve konforlu evlerinde konuk ettiler. Çatısı olan güzel evlerde yaşıyorlar. Yedi çocuklu genç bir Eskimo çifti beni çok iyi ağırladı. Hatta geyik derisinden eldiven hediye ettiler.

Haberin Devamı

“Teknemi ben yaptım, batmayacağını biliyordum”

Yolculukta sizi en çok ne zorladı?

Bu kelimeyi çok sevmiyorum. Ama seyahatin kendisi diyebilirim. Tüm bunları bilerek yola çıktım. Her şey çok iyi ya da çok ters gidebilir. Yani her şey sürprizlere bağlı. Beni en çok uykusuzluk yordu. En uzun uykum iki saatlikti. Seyir halinde ya da limanda olmam da fark etmedi, sürekli uyanıp tekneyle ilgilenmem gerekti.

Yolculuğu nasıl geçirdiniz? Ne yediniz? Ne sıklıkla yıkandınız?

Hava hep sıfır derece ya da altındaydı. Hatta güneye inerken bile hava hep soğuktu. Üstümü hiç değiştirmedim. Ne bulduysam onu giydim ve çok da rahat ettim. Giysi sorunu olmadığı için sıkılmadım. Üç ay hiç yıkanmadım. Limanlarda misafir olduğum ailelerin evlerinde yıkandığım oldu. En çok patatesli yemekler yedim. Çuval çuval patates tükettim. Makarna da çok yaptım. Hiç balık tutamadım. Birkaç kez olta attım ama beceremedim ya da çok istemedim herhalde, bu nedenle çok balık yiyemedim.

Haberin Devamı

En çok neyi özlediniz?

Taze domates, marul ve salatalık... Yani taze sebzeleri çok özledim. Sonuçta gittiğim yerler kuzey ülkeleri. Her yiyecek güneyden geliyor. Ama taze değil. Şimdi taze sebze yemek çok güzel. Bir de Türk kahvesi yudumlamak harika elbette.

Buzulların arasında sıkıştınız ve fırtınada sürüklendiniz... Teknenizin batacağını hiç düşündünüz mü?

Buzul acemiliğime geldi. Buzdağları hep vardı zaten. Onları görmeme rağmen üzerlerine gittim. Beni çok heyecanlandırdı buzullar. Yolun açık olduğunu düşündüm. Temmuz başında buzula girdim ve üç gün böylece yola devam ettim. Ama 4 Temmuz’da sıkışıp kaldım. Sekiz gün beni sürükledi buzul. Bir buzul kütlesi teknemin altına girdi ve havaya kaldırdı. Neyse ki şans eseri pervanem bundan zarar görmedi. Fırtına ise Atlas Okyanusu’nda yakaladı beni. Grönland’dan ayrılalı yedi gün olmuştu, fırtına beni geriye attı. 12 gün sürmesi gereken okyanus inişi bu yüzden 23 güne çıktı. İki olayda da teknemi bırakmadım. Çünkü ben yaptım ve batmayacağını biliyordum.

Haberin Devamı

“Türk denizciliğine hizmet etmek istiyorum”

Şimdi ne yapacaksınız?

Kanada’da 120 tekne yapıp sattım. Artık Türk denizciliğine hizmet etmek istiyorum. Gençleri denize alıştırmak ve Türk tipi tekneler yapmak amacındayım. Beşleme yapacağım. Yani beş gövdeyi bir araya getirerek dünyada ilk kez uygulayacağım. Adı da Türkçe Beşleme olmalı. Denizci gençleri eğitmeye çalışacağım. Çıktığım son yolculuğu bir gün Türk gençleriyle yapmak istiyorum. Beş-altı Türk genciyle Kuzeybatı Geçidi’ni ve buzulları aşma amacındayım.