Pazar Bir videonun ardından...

Bir videonun ardından...

19.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Perşembe günü ortaya çıkan video herkesi derinden etkiledi. Sosyal medya kullanıcıları olarak ilk kez intihara giden sürece bu kadar yakından tanıklık ettik

Bir videonun ardından...

Bu hafta bir intihar notu niteliği taşıyan videoyla sarsıldık. Hayatını sonlandırma kararı alan Mehmet Pişkin’in bu kararını uygulamaya geçirmeden hemen önce Facebook sayfasında yayınladığı, söylemek istediği son sözleri içeren bu video sosyal medyada hızla yayıldı. Kullanıcılarını bir “izleyiciye” dönüştüren sosyal medyada böyle bir videoyla karşılaşmak nasıl bir etki yaratıyor meselesini uzmanlara sorduk.

Haberin Devamı

“Yakınlarınızı gözden geçirip intihar düşüncesi olanlarla temas kurma zamanı”

Özge Altan Aytun Uzman Psikolog

* Haberi gazete yerine Facebook’tan almamız olayı hayatımızın bir parçası haline getirdi. Kişinin hesabına girip sadece videoyu değil, hayatıyla ilgili diğer ayrıntıları da öğrenebildik. Dolayısıyla yaşanan duygular; büyük bir şaşkınlık,
korku ve derin üzüntü...

* Çok sıra dışı bir durum olduğu için başta bunun bir PR çalışması, internet deyimi ile viral ya da kesinlikle bir şaka olduğunu düşünerek inanmayanlar oldu. Gerçek olduğuna inanmak istemediler çünkü karşımızda zihnimizde hayal ettiğimiz intihar senaryosuyla uyumlu bir resim yok. Karşımızdaki kişi son derece sağlıklı, iyi eğitimli hatta neşeli ve garip bir şekilde o anın keyfini çıkaran biri. Zihnimizdeki senaryoya göre ölüme gidecek birini daha olumsuz bir halde görmeyi bekliyoruz. Yapılan yorumların büyük bir çoğunluğunda bu kişinin yüksek bir iradeye sahip olduğundan, cesaretinden, özgüveninden yada kişisel tercihi olduğundan bahsediliyor. Tabii ki durum asla böyle bir kahramanlık hikayesi değil. Bu kişi böyle görünmesinin yanı sıra çok uzun zamandır büyük bir savaş içinde olduğunu anlatıyor. Onun mutluluğunun sebebi içinde bulunduğu durumdan intiharla çıkacak olmasına inanmış olması. Bu şekilde sıkıntısının biteceğine inanıyor. Bir de zaten kişiyi tanımadan, sadece burada anlattıklarından ve görüntüsünden bir analiz yapmak doğru değil.

Haberin Devamı

“Her insanın aklına bu düşünce gelebilir”

* İntihar eden insanların intihar eylemini gerçekleştirmeden önce geride kalanlara bir not ya da mektup bıraktıklarını görüyoruz. Bu mektuplar geride bıraktıklarının üzüntüsünü azaltmak, onlara bu durumdan sorumlu olduklarını ya da hiçbir sorumlulukları bulunmadığını söylemek, intihara götüren sebepleri açıklamak, vasiyetini açıklamak gibi nedenlerle yazılıyor. Bir intihar mektubu intihar eden kişinin çok yakınlarına ulaşırken bu video bütün dünyaya ulaşıyor. Ama burada yine intiharın nedenlerinden bahsedildiğini ve vasiyetin açıklandığını görüyoruz. Ancak bunu okumak yerine az sonra hayatına son verecek kişiden dinlemek yaşanan deneyimi çok daha etkileyici kılıyor.

Haberin Devamı

“Etraflarındakilere bu durumlarından mutlaka bahsederler”

* İntihar eyleminin altında kişiye hatta yaşadığı topluma göre değişen pek çok dinamik olabilir. Her bireyin kendi özelinde değerlendirilmesi gerekir. Her insanın aklına sıkıntılarını aşamadığında intihar düşüncesi gelebilir. Fakat depresyon durumunda normalden farklı olarak sürekli bir çaresizlik ve sorunlarla başa çıkamama hissi hakimdir. Manik depresyon, şizofren veya bazı kişilik bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıklardan kaynaklı da intihar düşünceleri gelişebilir.

* Bu videodan sosyal medyayla haşır neşir insanların çok etkileneceği mutlak. Hatta sorumluluk hissedip “Keşke bilseydim, engel olurdum” diyenler bile olacaktır. Tehlikeli olan; intihar düşünceleri olan insanlar için biraz daha resmin gerçeğe dönüşmesi sanki “örnek olması”. Bu yüzden yakınlarınızı gözden geçirip böyle düşüncesi olanlarla bir temas kurma zamanı bile olabilir. Bu arada tabii ki sadece özdeşleşme değil bir taraftan suçlama, eleştiri gibi tepkiler gösterenler de olacaktır.

Haberin Devamı

* Ne yazık ki dünyada ortalama olarak her 40 saniyede bir kişi intihar ederek hayata veda ediyor. Türkiye’de ortalama yılda 3 bin kişi intihar ederek hayatına son veriyor. İntihar eden kişiler intihar etmeden önce mutlaka bundan direkt
ya da dolaylı olarak bahsediyor. Yakınlarınızın bunu akla getirebilecek herhangi bir mesajını dikkate almanız onları kurtarmanız için çok değerli. Böyle bir belirtiye rastlarsanız geçiştirmeyin. Bir uzmanla görüşmesini, psikoterapi
ve ilaç tedavisi almasını, fiziksel olarak yalnız kalmamasını sağlamak intihar riskini ortadan kaldırabilir.

“Korku ve utanç yardım arayışına engel olmasın"

* Eğer intihar düşüncesine kapılan sizseniz; intihar düşüncesi kuvvetli bir şekilde aklınıza geldiğinde o anda bir şey yapmayacağınıza dair kendinize söz verin. Düşünce ve eylem birbirinden farklıdır. Bu ikisi arasına mesafe koyun. Alkol ve madde kullanımından uzak durun. Alkol ve madde kullanımı intihar düşüncelerini güçlendirir. Evinizi güvenli bir hale getirin. Size zarar verecek ilaç, bıçak, jilet gibi şeyleri evden uzaklaştırın ya da güvenli bir yere gidin. Size bu süreçte destek olabilecek birileriyle birlikte kalın. Korku veya utanç gibi duyguların yardım arayışınıza engel olmasına izin vermeyin. Öncelikle bir psikolog ya da psikiyatrdan, eğer olmuyorsa yakın hissettiğiniz birinden yardım isteyin. Unutmayın, intihar düşüncelerine sebep olabilecek nedenler, yaşam değişiklikleri, psikoterapi ve ilaç tedavisiyle düzelebilir. n

Haberin Devamı

“Geride kalanlara bir açıklama yapmak isterler”

Şirin Atçeken / Uzman Psikolog

* Bu videoyu izleyenler “Aa bak benim gibi, o da iyi eğitim almış, işi var” demiş olabilir. O nedenle bu videonun yayınlanmasının oldukça tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Ben kaldırılmasını öneririm.

* İntihar eden kişiler bir açıklama yapmak için geride bir not bırakırlar. Derinlerde ona verilmiş bir hayatı sonlandırmayı kendisinin seçiyor olmasının getirdiği bir suçluluk duygusu olabilir. Bu nedenle
bir açıklama yapma ihtiyacı doğar. Geride bıraktıklarına bir şeyler söylemek isterler. Geride kalanların da en çok ihtiyaç duydukları şey bir açıklamadır.

“Herkesin başa çıkma becerisi farklıdır”

* Herkesin başa çıkma becerisi, bir travma yaşadığında onu geride bırakabilme yetisi farklıdır. Bazı kişilerin, özellikle çocukluk döneminde travmalar yaşamış, diğer insanlarla bağları kuvvetli olmayan, bu sebeplerden dolayı depresyona meyilli olanların başa çıkma mekanizmaları daha zayıf olur. Kendine değer vermeyen, güvenmeyen, kişilik bozuklukları olanların bu halleri çok daha patolojiktir. Ama bu değişebilir bir şeydir. Bir uzmandan destek aldıktan sonra hayatlarındaki pek çok şeyi değiştirip güçlenerek hayata katılan, mutlu bireylere dönüşebilirler.

* İntihar önce kişinin aklına gelir. Sonra planlar yapmaya başlar. Çevresine bunun sinyallerini verir. Bu sinyalleri alıyorsak mutlaka kale almalıyız. Hele de bir plandan bahsediyorsa hastaneye yatırmak gerekiyor. Bunu söyleyen yakınınızı bir uzmana yönlendirip kesinlikle yalnız bırakmamalısınız. “İntihar malzemesi” denebilecek şeyleri de ortadan kaldırmak gerekiyor.