Bisiklet kahveyle buluştu

Kahve ile bisikleti buluşturma fikri nasıl ortaya çıktı?

Bisiklet kullanıcılarının bisikletlerini park edip sohbet edebilecekleri, bir şeyler paylaşabilecekleri bir ortam Türkiye’de pek yok. Bisiklet kullanıcıları herhangi bir kafeye gittikleri zaman bisikletlerini park edebilecekleri bir yer bulamıyor ve kafeye girmektende vazgeçiyorlar. Dolayısıyla tüketicilerin bisikletlerini park edebilecekleri, oturup sohbet edebilecekleri ve birbirlerini tanımayan bisikletçilerin bir araya gelip tanışabilecekleri bir ortama ihtiyaç vardı. Sedona Concept Yeniköy bunu sağladı.

Bisiklet severlerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Şu ana kadar gelen tepkilerin tamamı iyi. Görenler kendi oturdukları yerlerde de açılmasını istiyorlar. Tamam bisikletle her yere gidebiliyorlar ama evlerinin yakınında kahve içip sohbet edebilecekleri, kendilerinden bir yer olmasını istiyorlar. Buraya bisikletsiz olarak, sadece kahve içmek için de gelenler var tabii. Nedeni ise burayı kendilerine
ait bir yer olarak hissetmeleri.

Burada satılan bisikletlerin fiyatları ne?

Satılık bisikletlerin fiyatı değişiyor; 300-400 dolardan
11 bin dolara kadar bisikletlerimiz mevcut. Kiralık bisikletlerin saati ise 10, günlüğü 50 lira.

En ilginç, en pahalı bisikletleriniz neler?

Merida markalı, fiyatı
11 bin dolar olan bir ürünümüz var, en pahalısı odur. Bunun yanında Sedona Firefly adında gece ışıldayan, fosforlu ve sınırlı sayıda ürettiğimiz bir bisikletimiz var. En ünlü ürünümüz ise katlanabilir bisiklet. Bence İstanbul’da kullanmak için mutlaka alınması gereken bir ürün. Onu arabanızda, toplu taşıma araçlarında hatta uçakta bile yanınıza alabiliyorsunuz.

“Hâlâ ‘Burası nedir?’ sorusuyla karşılaşıyoruz”

Burayı ilk gördüklerinde ne olduğunu anlamakta zorlanıyorlar mı?

“Burası nedir?” sorusuyla hâlâ karşılaşıyoruz. Bisiklet kullanıcıları Sedona markasını bildikleri için az çok anlıyorlar yani bir marka bir mağaza açmış, yedek parçalar, aksesuarlar satıyor diye düşünüyorlar.
Fakat içeriye girdiği an şaşırıyor; mutfağın önünde laboratuvar malzemeleri tadında bir şeyler var. Cam şişeler, dönen borular, kahve bardakları...

Evet, kahvelerinizden de bahsedelim...

Üçüncü nesil kahveler Türkiye’de içilmesi gereken tek kahvedir. Kahveyi çok seviyorum diyen birisi başka kahve içmemeli veya evinde Türk kahvesi içmeli. Üçüncü nesil kahveleri bir içen gelip bir daha içmek istiyor. Çünkü burada kahveniz istediğiniz ülkenin çekirdeğinden o an sizin için çekiliyor ve demleniyor. Bir de “cold brew” denilen soğuk kahvemiz var, 22 saatte damıtılma yöntemiyle demleniyor.