Pazar Bol yıldızlı takımlar modası

Bol yıldızlı takımlar modası

27.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Santana'nın "All That I Am" adlı yeni albümüne birçok ünlü müzisyen katkıda bulunmuş

Bol yıldızlı takımlar modası

Bu tip albüm yapan sanatçılar, futbol takımı kuran teknik direktörlere benzetilebilir. İşin özü aynıdır; biri şarkıcı, davulcu ve gitarcı seçerken öteki kaleci, bek ve forvet arayışındadır. Mesele tercihlerin isabetli olmasında düğümlenir. Her şarkıya bir yıldız monte ederek gerçekleştirilen albümlerin geçmişi bir hayli eskiye dayanıyor. Bunu ilk kez moda haline getiren kişi ise Santana. 1999 tarihli, satış rekorları kıran "Supernatural" ve "Shaman" albümleriyle, hem kendini hem de plak şirketini bir hayli memnun eden saygın rock gitarcısının üçüncü ayaktaki yeni çalışmasının adı "All That I Am". Santana bu maçta ne kadar başarılı bir yönetim sergilemiş peki?Usta takımı 70'lerden kalan bir oyun sistemi ile kurmuş. Örneğin açılıştaki misafirsiz "Hermes", 1970 tarihli "Abraxas" döneminde de kaydedilmiş olabilirdi pekâlâ. Keza Michelle Branch'ın asiste edildiği "I'm Feeling You" da böyle. Mary J. Blige ile gitarların iç içe geçtiği "May Man", orta sahada top kaybına neden olmuş. "Just Feel Better"a dahil edilen Aerosmith'in Steven Tyler'ı takımın en formsuz oyuncusu; net olarak antrenman eksikliği göze çarpıyor. İlerleyen dakikalarda ayağa pas yüzdesi yükseliyor. Santana'nın farklı mizaçlara sahip iki gitar virtüözü Metallica'nın Kirk Hammett'ı ile Robert Randolph arasında geçen, karşılıklı penaltı atışları şeklinde seyreden "Trinity" düellosunun temposu çok yüksek. Üç puana kilitlenmiş albüm, daha öncekiler gibi ince tahliller ve tepeden tırnağa yapılmış bir check-up sonrasında yazılmış reçetelerle hazırlanmış. Şatafatlı oyuncuları, tonları ve notaları uzatarak çalmasıyla ünlü, 38 albümü geride bırakmış nevi şahsına münhasır gitarcının albümünde görev almak için sıraya yedek kulübesinde sıraya girmiş. "All That I Am"in geçmiş şampiyonlukları yineleyeceği, rekorları egale edip edemeyeceği ise şimdilik meçhul. Bu nedenle 54 dakikalık maçın faturasını pahalı oyunculara çıkarmak ya da Meksikalı teknik adamın takımı yanlış kurduğunu söylemek doğru değil. Maçın faturası kime çıkacak? Pop ile eğlenceli rock tınılarının iç içe geçtiği parçalar prodüksiyon olarak mükemmel. Ama eski albümlerden fotokopi ile çoğaltılmış gibi. Santana yıldızlar karşısında dizginleri kaybetmiş. Şarkılarının öznesi değil, nesnesi konumuna düşmüş. Sanki eşlik eden Santana. Bir de albümdeki fikirler ve sesler eski. Farklı olan, eskileriyle yer değiştiren yıldızlar. Sinirlerinizi ayağa kaldıracak her şeyden titizlikle arındırılmış; taraftar memnuniyetini ön planda tutarak tasarlanmış bir iş. Eğer bu maçı buz gibi biralar eşliğinde arkadaşlarla izleyecekseniz, içiniz rahat olsun. Yukarıdaki bir-iki pürüz dışında, ceza sahası içinde yapılmış 10 kusurlu hareket türünden keyfinizi kaçıracak bir şey yok içinde. Kim kime eşlik ediyor? Plak şirketinin albüm satışlarındaki düşüklüğe bulacağı çarelerden biri single formatı olabilir mi? Olması dileğiyle... EMI bu karar doğrultusunda attığı adımla ilk yerli rock single'ını yayınlıyor. Siftahı ise Yakup yapıyor. Kendi adını verdiği topluluğu ile aylar evvel piyasaya sürdüğü "Şunu Bunu" adlı albümü destekleyen iki şarkılık bir single'ı çıkarıyor Yakup. İçinde "Karanlıkta" ve "Geç Olsun" adlarında Yakup Trana imzalı iki albüm dışı parçanın bulunduğu "Karanlıkta" adlı single, aralık ayı başlarında piyasada olacak.Her iki şarkıya da Duman'dan tanıdığımız solist Kaan Tangöze ile gitarcı Batuhan Mutlugil eşlik ediyor. Single'ın eşlikçilerinin sahne alacağı tanıtım konseri, 1 Aralık Çarşamba günü Balans'ta yapılacak. Yakup'tan iki serbest atış 11 Kasım Cuma akşamı CRR'de Greg Osby'li kadrosu ile konser veren caz fusion gitarcısı Timuçin Şahin, müteakip günlerde yeni albümü "Window For My Breath"i yayınladı. Bu, yaşamını 1992 yılından beri Amsterdam ve New York'ta sürdüren Şahin'in Kalan Müzik etiketini taşıyan ikinci albümü.Sınırları zorlayan tekniğinin içine, kapsamlı bir elektronik donanımla beslenen geniş bir ses paleti yerleştiren; sert, kısa ama ifade gücüyle şahikalarda dolanan cümleler kuran Şahin, fusion gitarının doğasına sadık kalarak kendine has bir müzikal yapı kuruyor albümdeki kendine ait dokuz bestede. Detaylarda sergilenen yaratıcılığın diğer ortakları; perdesiz elektrik basta çokkültürlü müzikler için biçilmiş kaftan Kai Eckardt ve davulda yüksek teknikli Owen Hart. Altı telle duvarları yıkmak Madonna'ya akıl sır ermiyor; kimse önüne geçemiyor onun. Aklına koyduğu her şeyi yapıyor; yöntemi ve başarısının sırrı da kolay kolay deşifre edilemiyor. Son 25 yılın en başarılı kadın figürlerinden biri. İki yıl öncesinin alkışlara ve ödüllere boğulan "American Life" albümünden sonra iktidarı "Confessions On A Dance Floor" alıyor. Kulüplerde yine baş tacı edilecek şarkı adaylarına sahip albüm, Madonna'nın köklere yani 80'li yılların başına dönüşüne işaret ediyor. Açılıştaki "Hang Up"ın ABBA sempılına dikkat edin; dans müziğinin elektronik ile ilk flört ettiği cicim ayları gözlerimizin önünde canlanıyor. Geçişli parçalar non-stop bir partiye çevirmiş "Confessions On A Dance Floor"u. Sabaha kadar çılgınlar gibi dans edebilirsiniz. Dans pistine dönelim