Bond’un 50 yılda ayağını yerden kesen otomobiller

BEŞ FİLMDE ROL ALDI

“Skyfall” filminde, daha önce beş Bond filminde daha kullanılan 1964 Aston Martin DB5 vardı.

Nedense James Bond denildiğinde ya da bir Bond filmine gidildiğinde, insanın aklına ya güzel kadınlar veya güzel otomobiller gelir ilk önce. Bunun istisnasını şimdiye kadar pek göremedim, duyamadım desem yalandan burnum uzamaz herhalde.
Her ne kadar son filmi “Skyfall”u bu satırları kaleme alırken halen izlememiş olsam da, burada kullanılan araçlardan dolayı bir hayli bilgi edinmiş durumdayım...
Daha çok askeri araç olarak görmeye alıştığımız Land Rover Defender pick-up, bir Range Rover, Jaguar XJ, (araya nasıl sıkıştıysa) Audi A5 ve Skyfall’a gelene kadar daha önce beş Bond filminde daha kullanılan Aston Martin DB5... Tabii bu araçlardan sadece birer tane kullanıldığını söylersem bu kez kesin burnum uzar, çünkü sadece Defender’dan
yedi tane kullanılmış! (Casino Royale’de
üç Aston Martin replikası parçalayıp 1.2 milyon dolar ödemişlerdi…)
Aslına bakılırsa, James Bond’un otomobillerle bu denli haşır neşir oluşunun da (ajan olmasının dışında) özel bir nedeni var. O da filmlerin uyarlandığı James Bond romanlarının yazarı Ian Fleming’in aslında bir otomobil tutkunu olması.

İLK O KULLANDI

Bond, Casino Royale’de lansman yaptı ve yeni Ford Mondeo’yu ilk kullanan kişi oldu.

Yazarından belliymiş zaten

Zengin bir ailenin çocuğu olan, ancak bir süre sonra ailesi tarafından bu servetten mahrum bırakılan Fleming, Deniz Kuvvetleri’nde istihbarat biriminde edindiği hikayelerle söz konusu romanları yazmaya başlamış, içinde barındırdığı ajandan bir karakter yaratmıştı. O karakter, yani
James Bond da, Fleming gibi gizli dosyalar, kadınlar, içki, silah ve otomobillerle haşır
neşir olmuştu. Merhum Fleming, bir tek
adam öldürmekten çekinirmiş, Bond gerekirse onu da yapıyor tabii...
Fleming, edindiği servetle çeşitli otomobiller satın almış elbette. Hatta son olarak bir açık artırmada satılan otomobili, Bond’un neden pahalı ve az bulunur otomobiller kullandığı hakkında bir ipucu verebilir... 1962 AC Aceca Coupe ve dünyada tamı tamına sadece altı adet var. Yeterli mi?

Aston Martin’den vazgeçmem
James Bond, her ne kadar bir roman ve film karakteri olsa da onun da seçimleri var elbette. Yönetmenler sağolsun. Belirli markaları kullanır, kimi zaman da “sponsorlar gereği” farklı markalara yönelir, hatta model lansmanı bile yapar. Yapmadığı şey mi? Casino Royale’de Ford, yeni Mondeo’yu küçük bir sahnede oynatarak ilk kez lanse etmişti. Unutmadık...
Ancak o bir İngiliz olduğundan, genel olarak tarihinde İngiliz markaları var. Aston Martin ise onun vazgeçemediği tutkusu niteliğinde. Hele de ilk kez 1964 yılında “Goldfinger” (Altın Parmak) filminde kullandığı DB5, 1965’te “Thunderball”da da onunlaydı. Dönen plakaları, fırlatma koltuğu, silahı, kurşun geçirmez levhaları olan bu “yanar döner” otomobil, tam da gözden kayboldu derken “Golden Eye” (Altın Göz), “Tomorrow Never Dies” (Yarınlar Asla Ölmez), “Casino Royale” ve en son 50’nci yıl şerefine “Skyfall”da da görünüverdi. 1964’te kullanılan ilk DB5 2010’da 2.6 milyon sterline bir Amerikalı’ya satılmıştı.
Peki Bond’u Aston Martin’e kim
alıştırdı dersiniz? 1959 yılında yayınlanan Goldfinger kitabında James Bond “yüzsüzlük edip” bir Aston Martin veya Jaguar istediğini söylüyordu. Ona bir Aston Martin DB3 tahsis edilmesini uygun gören de tabii ki Ian Fleming’di. Ona da bir okuyucusu tavsiye etmiş. Bazı kaynaklar aynen böyle diyor!

Kesin aksilik vardır!
James Bond, zaman zaman başka markalara binse de genelde tercihini Aston Martin başta olmak üzere İngiliz otomobillerinden yana kullandı. Özellikle de Aston Martin. Aston Martin’siz kaldığı zamanlarda da bilin ki bir takım aksilikler olmuş.
Tıpkı, 1967 yapımı “İnsan İki Kere Yaşar” (You Only Live Twice) filmi için markanın patronlarının araç vermeyi reddetmesi gibi.
Bu filmde Bond araçsız kalmamış tabii. Japon Toyota, 2000GT Coupe modelini üzeri açılır
bir cabrio haline getirip Sean Connery’nin kullanımına vermiş.
Bunun dışında Bond’un Aston Martin’siz kalmasında “yapımcının” ve sponsorların da etkisi var. Örneğin bir dönem General Motors, Ford, BMW gibi firmalar, Bond’un ticari başarısından dolayı filme araç sponsoru olmuş ya da anlaşmalar yapmış. Bu yüzden Bond’un bir dönem BMW’lerden inmediğini biliriz. Yine de Aston Martin denildiğinde, “Bond’un otomobili” sıfatının “yapıştırılması” boşuna değil. Böyle bir başlığı attığımı ben bile hatırlıyorum...

Ünlü ajanın bugüne kadar kullandığı araçların en şirini... Sarı 2CV’nin, filmin fanatiklerinin gönlünde özel yeri var.

Bond’un bu filmde parçalamadığı bir Aston Martin. Çekimlerde üç tanesi telef olmuştu...

Bond’un ilk gözağrısı denilebilecek Sunbeam Alpine. Ama onu Bond bile kurtaramadı!

James Bond, yapımcılarının Aston Martin ile sorun yaşaması nedeniyle bu kez özel bir Toyota kullanmıştı (üstte). Ünlü yüzen Lotus Esprit ise fenomen haline gelmişti (Altta).

TÜRK MALI RENAULT 11

Bond halk otomobili kullanır mıydı? Evet... Türkiye’de de üretilen Renault 11, bir kovalama sahnesinde Bond’un emrindeydi. Tabii Bond, onu biraz değiştirdi!..

YÜZEN ÜNLÜ OTOMOBİL LOTUS ESPRIT

Bond filminde kullanılsın diye prototipi stüdyo önüne parkettiler

James Bond, filmlerinde tek bir otomobille yetinmedi hiç. Her filmde mutlaka birden fazla otomobile biner, kullanırdı. James Bond serisinin 1962’deki ilk filmi olan Dr. No’da Sean Connery, (şimdilerde tarih olmuş) bir İngiliz markasının, Sumbeam’in 1961 model Alpine modelini kullanıyordu. Ancak filmde bir de Chevrolet Bel-Air kullandı.
1963’te çekilen “Rusya’dan Sevgilerle” (From Russia With Love) filmindeyse Bond’un otomobili, Ian Fleming’in de favorilerinden olan 1935 model bir Bentley’di. Bu filmde bir Chevrolet kamyonetin yanı sıra İstanbul’da bindiği şoförlü Rolls Royce da yer aldı.
1971’e gelinceye kadar yine Aston Martin kullanan Bond, “Ölümsüz Elmaslar”da (Diamonds Are Forever) bu kez Amerikan 1971 Mustang Mach 1’le tanındı. Yine bu filmde bir Cadillac cenaze aracı, bir Triumph Stag ve Ford Thunderbird de görüldü.
1973’te “Yaşamak İçin Öldür”de (Live and Let Die) Bond’un yaşamak için otobüs şoförlüğüne başladığını düşünenler çıkmıştı. Nitekim bu filmin en dikkat çekici aracı 1947 model iki katlı bir belediye otobüsüydü. 1989’da “Licence To Kill”de (Öldürme Yetkisi) bir Kenworth W500B TIR kullanarak herkesi şaşırtmıştı.

Birleşmiş Milletler gibi otomobil geçmişi var
1974’teki “Altın Tabancalı Adam”da bu kez yine Amerikan AMC Hornet kullanan Bond, 1977’de “Beni Seven Casus”ta bu kez İngiliz Lotus’un Esprit S1 modeline transfer oldu. Bu otomobili geliştiren ve prototipini hazırlayan Lotus, aracın en iyi tanıtımının bir Bond filmiyle olacağını biliyordu. O tarihte filme başlamak üzere olan yapımcı Cubby Broccoli, aradığı otomobili film stüdyolarının önünde buldu. Çünkü otomobil, Lotus yöneticilerinden biri tarafından özellikle oraya park edilmişti. Tarihe “denize dalan otomobil” olarak geçen Lotus Esprit,
Bond’a 1981’de “Senin Gözlerin İçin”
(For Your Eyes Only) filminde de eşlik etti. Bond bu kez paraya kıyıp, bir üst modeli olan Esprit Turbo’ya biniyordu.
Bond filmlerinde ayrıca Alfa Romeo GTV6, 156, 159, Jeep Wagoner, Cherokee, CJ-7, Audi 200 Avant, 200 Quattro, A6, çeşitli Bentley modelleri, BMW Z3, 750 iL, Z8, bolca Rover, Land Rover, Range Rover, yine bol miktarda Ford modelleri, Chevrolet’ler, Mercedes çeşitleri, Rolls Royce’lar ve üç kez de Saab 900 Turbo rol aldı.
Bunun yanında Bond’un kullandığı en gariban otomobiller arasında Citroen 2CV, Renault 11, Rus malı GAZ-31029 yer aldı.