Pazar Bordo'da fırsatlar yılı

Bordo'da fırsatlar yılı

22.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Fıçı örneklerini tattığım 2006 rekoltesi, Bordo'da "orta kalite" bir hasat yılı olmuş. Ancak bu Bordo şarabı tutkunları için bir fırsat da yaratıyor. Fiyatlar "şişmeyecek", yılın nisbeten daha iyi şaraplarına kolay erişilebilecek

Bordoda fırsatlar yılı

myalcin@turk.net Yağmurların ardından daha fazla bekleyip yeni bir yağış riskine girmeden üzümler toplanıvermiş. Bu da, istenen ölçüde konstantrasyona erişemeyen, biraz gevşek, bazı yerlerde de tanenleri biraz kaba ve ham kalmış şaraplar ortaya çıkarmış. Kısacası, 2006 orta kalite bir yıl Bordo'da. Şarap sanatında olduğu kadar ticarette de usta olan Bordolular, "vasat" demiyorlar tabii, onların deyimiyle 2006, "klasik" bir yıl.Bordo Grand Cru'ler Birliği'nin düzenlediği ve Lufthansa'nın da ulaşım desteğiyle her yıl tüm tadımlarına katıldığım yeni rekoltenin fıçı örneklerinin tadımı haftasına, bu yıl biraz geç gidebildim. Bu yüzden Sauternes ile Pessac-Leognan ve Graves şaraplarını tadamadım. Katıldığım diğer bölgelerin tadımlarında, suyu seven Merlot üzümlerinin şaraplarda başı çektiği St. Emilion ve Pomerol bölgelerinde, 2006'nın hayli iyi şaraplar verdiğini gördüm. Cabernet ağırlıklı bölgelerden Haut-Medoc ve Moulis en Medoc'un şarapları tanence kaba ve biraz sivriydi, en uzun ömürlü şarapların çıktığı Pauillac da Cabernet üzümlerinin mükemmel olgunlaşamamaları nedeniyle en iyi yıllarından birinde değildi.Buna karşılık Margaux, St. Julien ve St. Estephe'den bazı şatolar, yılın iklim koşullarına göre esnek bir bağcılık ve şarap yapım tekniklerinde gösterdikleri ustalıkla, yılın çizgisinin çok üstünde şaraplara imza atmışlardı. Dünyanın en prestijli şarap bölgesi Bordo'da, bu yıl yüzler gülmüyor. "Yüzyılın bağbozumu" olarak nitelenen, Bordo'nun hemen tüm alt bölgelerinde "homojen" bir şekilde mükemmel şaraplar veren 2005'ten sonra, 2006 alçakgönüllü bir bağbozumu olmuş. Zira ilkbaharda yağmura doyan, yaz boyunca ve sonbaharın ilk günlerinde bol güneş alıp gelişen bağlar, tam hasat günlerinde istenmeyen yağmurlara maruz kalmış ve böylece salkımlara su yürümüş, üzümler biraz sulu olmuş. Fransa'nın şarap kültüründe, bir şarap için yapılabilecek en büyük iltifat, onun "zarif ve seçkin" olduğunu söylemek. Bu tür şaraplar, Fransa'da en çok değer verilen şaraplar. Zira Fransızlar şarabı içmeyi seviyor. İçebilmek için de şarabın yumuşak, zarif dokulu, kaba tonlardan yoksun ve dengeli olması aranıyor. Bu konuda ustalaşmış, şarabın kaba tanenlerini "yontmayı", onu yıpratıp yaşlandırmadan olgunlaştırmayı ve damakta kadifemsi bir dokuya kavuşturmayı bilen üreticiler de büyük saygınlığa sahip. Bu yıl, onlardan Château Palmer'i ilk kez ziyaret etme fırsatını buldum. Margaux bölgesinin bu çok saygın şatosu, fiyatları Château Margaux'nun yarısı düzeyinde olmasına rağmen, birçok yıl Margaux'dan bile iyi şaraplar çıkarıyordu. 2006 şarabı da gerçekten çok iyi yapılmış bir zarafet abidesiydi. Saygınlığı yıldan yıla artan bir başka şato da, St. Julien'deki Château Leoville-Barton'du. Bu şatonun 2006 performansı da müthişti. İrlanda kökenli 78 yaşındaki Anthony Barton'un diğer şatosu Langoa Barton da benzer kırattaydı. Bunların da fiyatı, kaliteleri en yüksek düzeyde olmasına rağmen Margaux, Latour, Mouton gibi "Premier Grand Cru Classe" şatoların dörtte birleri düzeyindeydi.Bordoluların "sağ yaka" tabir ettikleri St. Emilion-Pomerol bölgesinde efsanevi Petrus'ün de sahibi olan Jean-Pierre Moueix grubunun tadımına katıldım. Petrus güzeldi ama fiyatları onun beşte biri civarında olan La Fleur-Petrus, Trotanoy ve Latour a Pomerol şatoları da Petrus'ten geri kalmayacak şaraplar çıkarmışlardı. Bu bölgelerin şarapçıları, Amerikan piyasasında sükse yapmak için Amerikalı şarap yazarlarının övdüğü aşırı fıçı tatlı, aşırı tanenli ve çok yüksek alkollü şaraplar yapmaya yönelmişlerdi. Bölgenin en eski şarap tüccarlarından Moueix'lerin bu popülizme tenezzül etmeden bildikleri yolda gittiklerini, klasiğin bayrağını yüksekte taşıdıklarını görmek güzeldi.2006'nın en iyi tarafı, fiyatların şişmeyecek olması. 2008'de şaraplar fıçılardaki güzellik uykularını tamamlayıp şişelendiklerinde, yılın iyi performans sergileyen şatolarının ürünlerini alan şarapseverler, birkaç yıl da dinlendirdikten sonra yudumladıklarında, fiyat-kalite dengesi dolayısıyla hayal kırıklığına uğramayacaklar. Yeter ki, en iyilerden seçsinler... Zarafet ustaları Şarap yatırımcıları, 2006 Bordo'ları içinden prim yapacaklarını veya yıllar sonra içim olgunluğuna geldiğinde zevkle yudumlayacaklarını düşündüklerini, üyesi oldukları şarap simsarı şirketler aracılığıyla şimdiden, daha fıçının içindeyken satın alacaklar. Kimileri de şarapların iki yıl sonra, şişelenip piyasaya sürülmesini bekleyecek ve şimdiden "mim koydukları" şarapları o günlerde alacaklar. Tüm bunlar için, tattığım 100'ü aşkın 2006 Bordo Grand Cru şarabının en iyilerini gruplandırdım. Bordo'ya bu yıl geç gittiğim için tadımlarına katılamadığım Pessac-Leognan, Graves ve Sauternes şarapları, haliyle listede yoklar... Listedeki isimlerin başlarına, "Château" ibaresini ekleyerek okumak gerekiyor. Yılın en iyi şarapları Lafite Rothschild, Lynch Bages, Mouton Rothschild (Pauillac), Margaux, Pavillon Blanc de Château Margaux, Palmer (Margaux), Cos d'Estournel (St. Estephe), Beychevelle, Langoa Barton, Leoville Barton, Leoville Poyferre (St. Julien), Cheval Blanc (St. Emilion), Petrus, La Fleur Petrus, Trotanoy (Pomerol). Doruktakiler Armailhac, Carruades de Lafite, Clerc-Milon, Duhart-Milon, Haut-Bages Liberal (Pauillac), Alter Ego de Palmer, Dauzac, Siran (Margaux), Gruaud Larose, Talbot (St. Julien), Lafon-Rochet, Ormez de Pez, Pagodes de Cos, Phelan Segur (St. Estephe), La Lagune, Potensac (Haut-Medoc), Poujeaux (Moulis en Medoc), Angelus, Beau Sejour-Becot, Canon, Canon-La Gaffeliere, Cap de Mourlin, Dassault, Franc Mayne, La Serre, Magdeleine, Troplong Mondot, Petit Cheval (St. Emilion), Gazin, Certan de May, La Conseillante, Latour a Pomerol, Plince (Pomerol). Çok iyiler Yazarımız Mehmet Yalçın'ın geçen haftaki yazısında yanlış resim kullandık. Kendisinden ve okurlarımızdan özür dileriz. ÖZÜR: