Pazar Botoks ile meme kaldırma

Botoks ile meme kaldırma

12.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Henüz dünyada da yeni bir yöntem olan botoks ile meme kaldırmayı Türkiyede üç vakada uyguladığını anlatan Dr. Erçin Özüntürk, botoks işleminden 15 dakika sonra kişinin günlük hayatına geri dönebildiğini belirtiyor

Botoks ile meme kaldırma

Henüz dünyada da uygulaması yeni olan botoks ile meme kaldırmayı üç vakada uyguladığını anlatan Özüntürk, botoks işleminden 15 dakika sonra kişinin günlük hayatına geri dönebildiğini belirtiyor. Özüntürk, uygulamadan sonra hastanın yatar pozisyona geçmemesi ve başını aşağıya eğmemesi gerektiğini söylüyor. Botoksun etkisinin yaklaşık üç ay sürdüğünü, göğüslerin eski haline geldikten sonra tekrar tekrar yapılmasında hiçbir sakınca bulunmadığını anlatan Özüntürk, yöntemin tek olumsuz yönünü "meme ucunun yana kayması" olarak ifade ediyor. Kasım ayında Floransada düzenlenecek Avrupa Dermato-Veronoloji Derneği Kongresinde, botoksun estetik amaçlı yeni uygulamaları hakkında bir sunum yapacak olan Özüntürk "Botoks ile kaşları kaldırdığımıza göre burunu ve memeyi de kaldırabilir miyiz noktasından hareketle bu alanlarda kullanımı gündeme geldi" diyor. Şaşılık tedavisinden spastik çocuklara, sinirsel kas hastalıklarından aşırı terlemeye kadar tıbbın birçok alanında kullanılan, estetikte ise çığır açan botoks, artık meme ve burun ucu kaldırmada da uygulanmaya başladı. Botoks ile burun ucu ve göğüs kaldırma çalışmalarına başlayan Avrupa Estetik ve Kozmetik Dermatoloji Derneğinin (ESCAD) Etik Komite Başkanı Dr. Erçin Özüntürk, botoksun estetik müdahale yapmadan ve dolgu maddesi kullanmadan sarkık memeyi kaldırabilme özelliğinin olduğunu belirtiyor. Meme kanseri cerrahisinin değişen yüzü Meme kanserin tedavisinde başvurulan ameliyatlar günümüzde giderek "minimalize" oluyor. Böylelikle ameliyatın getirdiği yan etkilerin azaltılması ve ameliyat sonrasının hasta açısından daha konforlu geçmesi sağlanıyor. Eskiden memenin alınmasıyla ve koltuk altının adeta boşaltılmasıyla sonuçlanan bu ameliyatlarda artık genellikle memedeki tümörün alınması esas. Bunun yanında uygulanan özel tekniklerle koltuk altının durumunu gösteren merkezi lenf bezi bulunarak koltuk altı lenf bezlerinin çıkartılıp çıkartılmayacağına karar veriliyor. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalından Dr. Oktar Asoğluyla yeni ameliyatların hastaya getirdiği kolaylıkları konuştuk... Meme kanseri vakalarında artık meme koruyucu cerrahi uygulanıyor. Ameliyat sonrası hastanın fiziksel ve psikolojik yakınmalarına çözüm bulunuyor "Memenin alınmasına yüzde 15-20 vakada rastlanıyor ancak" Meme koruyucu cerrahinin uygulanması deneyimli merkezlerde yüzde 70-80leri buluyor. Artık memenin alınmasına ancak yüzde 15-20 vakada rastlanıyor. Meme kanseri cerrahisinde bugün gelinen nokta nedir? Eğer memede cilt tutulumu varsa (deri üzerinde belirtileri başlamışsa), tümör çok büyük veya koltuk altında oldukça büyümüş ve hareket etmeyen lenf nodülleri varsa bunlar ileri evre bir tümör kabul edilerek başlangıç olarak kemoterapi uygulanır. Ameliyat öncesi kemoterapi uygulanan hastalar, direkt cerrahi uygulanan hastalardan sağkalım açısından çok daha iyi seyrediyorlar. Her hastanın hemen ameliyat olması gerekmiyor değil mi? Kesinlikle. Çünkü kitlenin boyutu arttıkça lenf bezinin tutulumu artıyor ki bu da hastalığın evresini etkiliyor. Saptanan kitlenin büyüklüğü önemli mi? "Artık ameliyatlarda hasta hastanede günübirlik kalıyor" Bu hastalığın evresiyle ilgili. Erken evre meme kanserlerinde bugün artık 10 yıllık sağkalımlar verebiliyoruz. Meme kanserinde sağkalım oranları ne düzeyde? Bu ameliyatlar artık çok uzun sürmüyor ve hastaların iyileşme süresi de daha kısa. Çoğu hasta 12-14 saat kadar yani günübirlik hastanede kalıyor. Bugün için artık bazı erken tümörlerde, cildi koruyarak altına silikon yerleştirilip aynı seansta yeni bir meme yapılması ya da sırt kaslarını kullanarak karşı memenin aynısını diğer tarafa yapmak da mümkün. Ameliyat sonrası iyileşme süresi ne kadar? Bu sorun ortadan kalktı. Hasta sosyal ve günlük hayatına çok kısa bir sürede dönüyor. Kolunu kullanamama ameliyat sonrasında sık görülen bir sorundu, değil mi?