Pazar Bozburun’da yeşil bir cennet

Bozburun’da yeşil bir cennet

31.07.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türk yelkenciliğinin piri merhum Süleyman Dirvana’nın ailesi tarafından işletilen Bozburun Yat Kulübü denizcilere güvenli bağlama olanakları, pırıl pırıl bir su, tatlı bir esinti ve harika lezzetler sunuyor

Bozburun’da yeşil bir cennet

Bozburun, yat turizminin gözde bölgelerinden biridir. Denizi temizdir. En sıcak havalarda bile hafif de olsa esintisi vardır. Tepeleri, çevresindeki Marmaris ya da Selimiye, Orhaniye koyları gibi ağaçlık değil, adı gibi “boz”dur.
Bozburun’a denizden girdiğinizde bir süre sonra sancağınızda (sağınızda), ağaçlarla ve yeşilliklerle dolu bir küçük yer göreceksiniz. Türk yelkenciliğinin kilometre taşı isimlerinden merhum Prof. Dr. Süleyman Dirvana’nın eşi Zeynep hanımla birlikte elleriyle oluşturduğu bu cennet köşe, Bozburun Yat Kulübü olarak mavi yol tutkunlarına, yelkencilere hizmet veriyor.
Kulübü, Zeynep Dirvana ile oğlu Edhem Dirvana işletiyor. Ama her köşesinde yelkenciliğimizin piri merhum Süleyman Dirvana’nın izlerini görüyor, eşsiz kütüphanesini gezdiğinizde sanki onunla sohbet ediyor hissine kapılıyorsunuz. Ortam ve kütüphane o kadar çok hoşuma gidiyor ki, acaba tekneyi buraya demirleyip üçüncü kitabımı burada mı yazmalıyım diye düşünüyorum.

Çağla bademden müthiş meze
Kulübün önündeki iskele ve alargadaki tonozlarda güvenli bağlama olanakları bulunuyor. İskeleden elektrik ve su veriliyor. Boz bir alanda yeşilikler arasında oluşturulan restoran kısmında ise mutfak ekibi, Zeynep hanımın önderliğinde harika lezzetler sunuyor. Bozburun’un yerel lezzetleri, otları, bölgenin ünlü bademi ve deniz mahsülleri arasında müthiş uyum sağlayan değişik bir menü buluyorsunuz. Bademli levrek ızgara ve ince uzun kabak ve patlıcan dilimlerine sarılarak kızartılan karidesler insanın aklını alacak cinsten. Zeynep hanım, çağla bademden bugüne kadar hiçbir yerde yemediğim bir meze yapmış ki, sormayın. Tam bir rakı mezesi... Sabah kahvaltısı ise adeta bir şölen... İnsan kendisini gerçekten cennette hissediyor. Yat kulübün en önemli özelliği ise karayolunun olmaması. Denizciler ve mavi yol tutkunları tekne ile gelip önüne demirliyor. Tekne ile gelme olanağı bulunmayanlar da yeryüzündeki bu cennet köşeden faydalanabiliyor. Rezervasyon yaptıranlar, güçlü motorları olan botlarla Bozburun’da iskeleden alınıyor. Bu misafirler için kulüpte ayrıca butik otel hizmeti veren 10 oda bulunuyor.
Geniş bilgi için, www.bozburunyatkulubu.com ve (0252-456 21 92) numaralı telefondan irtibat kurabilirsiniz.

Dirvana’nın vasiyeti
Edhem Dirvana, babasına çekmiş. İyi bir yelkenci ve lisanslı yelken antrenörü... İngiltere’den yelken eğitimi verme sertifikası da bulunuyor. Kulüpte misafir ağırlamanın yanı sıra ileri derece yelkencilik kursları vermek için Yelken Federasyonu’nun düzenlemelerini bekliyor.
Zeynep Dirvana kulüple ilgili olarak merhum Süleyman Dirvana’nın vasiyetini şöyle anlatıyor:
“Kulübü kurarken sıkı sıkı tembih etti. Hiçbir denizciyi aç ve açıkta bırakmayacaksınız. Geldiklerinde yemek yok demeyeceksiniz. Gerekirse peynir ekmek verecek, gerekirse hemen bir çorba ya da makarna pişireceksiniz ama aç bırakmayacaksınız. Yorgun denizcilerin dinlenmesini sağlayacaksınız. Gelen denizcilerin kütüphanemdeki kitaplardan faydalanmasını sağlayacaksınız.”


AĞUSTOS AYI FIRTINA TAKVİMİ

-3 Ağustos Fırtına (Marmara’da)
-14 Ağustos Fırtına
-17 Ağustos Fırtına
-20 Ağustos Fırtına (2 gün)
-31 Ağustos Mercan Fırtınası



KAPTANIN MUTFAĞINDAN


Karidesli kabak sarma

Zeynep Dirvana’dan hangi tarifi vereceğimi şaşırdım. Hepsi birbirinden güzel lezzetler. Bana en ilginç gelenleri, zeytinyağında pişirilen çağla badem ve karidesli kabak sarma oldu. Çağla badem tarifini, mevsimi gelince (önümüzdeki ilkbaharda) vereceğim. Bugün karidesli kabak (patlıcan) sarmayı aktarayım.
Zeynep hanım bu sarmayı hem patlıcanla hem kabakla yapıyormuş. Ben kabaklısını yedim. Kabaklar, ince uzun şeritler halinde kesiliyor ve iki saat kadar sütte bekletiliyor. Temizlenmiş iri boy karidesler tereyağı, sarmısak ve fesleğenle bir tavada çevriliyor. İnce dilimlenmiş kabaklara (patlıcanlara) sarılıyor ve kürdanla tutturuluyor. Daha sonra biraz un ve mısır ununa bulanarak kızgın çiçek yağında kızartılıyor.