Pazar Bu yaz neler okuyalım?

Bu yaz neler okuyalım?

08.07.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Her yaz okurlarımıza, “Bu yaz neler okuyalım?” başlığı altında ya bir liste sunarız ya da bize gelen kitaplardan; çeşitli yayın organlarında, kitap eklerinde tanıtımı, övgüsü yapılan kitapları edinir, okuruz...

Bu yaz neler okuyalım

İşte, bu sıcak tatil günlerinde size hem bir şeyler öğretecek, hem de güldürüp eğlendirecek kitaplar arasından elimizden geldiğince güzel bir seçki yapmaya çalıştık. Aslında gülmece kitaplarının daha çok ilgi gördüğünü, çizgi romanların kolay okunurluğu nedeniyle çocukların ilk tercihleri olduğunu biliyoruz. Ama şu sıralar yetişkinler, çocuklardan daha fazla çizgi roman okumaya başladıkları için, sizler için pek fazla ürün bulamadık. Her zaman olduğu gibi, yine Red Kit’i, Tenten’i, bir de yetişkinler için hazırlanan dünya klasiklerinden yapılan çizgi romanları okumanızı öneriyoruz. Tabii Miço okurlarının en sevdiği kahraman Ders-sevmez Hamdi’yi unutmamanızı salık vererek seçtiğimiz kitapları sıralıyoruz. Bunların arasında Burcu Aktaş’ın yeni kitabı “Çarpık Ev”i özellikle okumanızı öneriyoruz...

Haberin Devamı

DERS-SEVMEZ HAMDİ

Çocukların en sevdiği kahramanların belki de en başında gelen Ders-sevmez Hamdi’nin bütün kitapları Marsık Yayıncılık’tan çıkıyor. Ders-sevmez Hamdi, çocuklar kadar yetişkinlerin de çok sevdiği bir kahraman. Çünkü o çok akıllı, zeki, pratik zekâlı, yaratıcı, bilim-teknikteki gelişmeleri yakından takip eden ve hemencecik tembel bir tenekenin yararına dönüştürebilen sevimli bir çocuk... Herkesin de çok iyi bildiği gibi tek kusuru ders çalışmayı sevmemesi. İşte bu yüzden, bütün çocuklar onu çok seviyor ve onun öykülerinde kendilerini buluyorlar. Onun kitapları bu yaz da çocukların en sevdikleri arasında yer alacak...


Sırlarla Dolu Konak

Filiz Özdem’den yeni bir ilkgençlik romanı: Sevdiği dedesini ve babasını bir kazada kaybeden Yiğit’in hayatında büyük değişiklikler olur. Alıştıkları hayattan kopup, yaşadıkları şehirden ayrılıp annesi, kız kardeşi ve babaannesiyle İstanbul’a taşınırlar. Yeni hayatına güçlükle alışan Yiğit, arkadaşı Mehmet’le gizlice girip çıktıkları terk edilmiş konakta davetsiz bir misafir bulur. Ve bundan sonra hepsinin hayatı, tahmin bile edemeyecekleri şekilde değişir...

Haberin Devamı

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan bu harika kitap, hayaller, rüyalar, geçmiş ve geleceğin iç içe geçtiği; sevgi, dostluk, umut, acı ve vefa üzerine etkileyici bir ilkgençlik romanı.

Buzdolabındaki Köpek

Çocukların gözdesi “Gülümseten Öyküler” dizisinin dokuzuncu kitabı, doğal yaşama ve insanların kişisel yaşamlarına saygı gibi önemli temaları işliyor. Çocuğun iç dünyasını, onu çevreleyen sosyal yaşam, mekân-insan ilişkisi ve kültürel öğeler bağlamında masalsı bir dille ele alan Behiç Ak, yazıp resimlediği yeni kitabında okurlarını dış dünyadan yalıtılmış bir Akdeniz kıyı köyüne konuk ediyor. Köydeki sade hayatlara, dinginliğe, gündelik diyaloglara, sıcak ayrıntılara dokunurken; yakın geçmişte derin izler bırakan mübadele gibi toplumsal gerçeklere, dünden bugüne taşınan söylenti ve söylencelerin toplum üzerindeki gücüne tarihsel bir bilinçle yaklaşıyor...

Cem ve ailesi Antalya yakınlarında, yalnızca denizden ulaşılabilen bir köyde yaşıyordu. Köyün gerisindeki “Kayıplar Ormanı”na girenin bir daha geri gelmeyeceğine inanılırdı. Cem’in dedesine köylü “Sırdede” derdi, ama hangi sırrı sakladığını kimse bilmezdi. Gezgin ruhlu hala Sevgi Hanım, bir yolculuk dönüşünde, Cem’e bir köpek yavrusu getirdi. Haski cinsi Sibirya kurdu olan sevimli yavru büyüdükçe, Akdeniz’in sıcağından etkilendi. Önce serin kuytulara saklanır oldu, günün birinde de ortadan kayboldu...

Haberin Devamı

Telli Horoz’un Öyküsü

İçindeki insan ve doğa sevgisini öncelikle çocuklara aşılaması gerektiğine inanan ve bu doğrultuda eserler veren İlhan Yüce’nin duyarlı kaleminden çıkmış bir öykü kitabı “Telli Horoz’un Öyküsü.” “Haydi, anlat bize Yaşlı Tavuk. Kavgacı horozların karşısına dikilen yiğitler yiğidi Telli Horoz’u anlat.’ Hindi, kaz, ördek yavrularıyla civcivler, Telli Horoz’un öyküsünü bir an önce anlatması için Yaşlı Tavuk’un çevresinde işte böyle cıvıldaşmışlar. Zavallının tüylerini çekiştirip duruyorlarmış. Yaşlı Tavuk, derin bir soluk almış. Sonra da Telli Horoz’un öyküsünü anlatmaya başlamış...”

Haberin Devamı

Yaşlı Tavuk’un anlattığı Telli Horoz’un hikâyesi, “Her zaman güçlü ve büyük olan mı kazanır?” sorusuna yanıt arayan klasik masallara bir örnek...

İlhan Yüce, 1949 yılında Çanakkale’nin Kangırlı köyünde doğdu. Çanakkale Boğaz Komutanlığı’nda yirmi beş yıl sivil memur olarak çalıştıktan sonra 1998’de emekliye ayrıldı. Yazdıklarıyla çok sayıda ödül kazandı. Kayıtsız koşulsuz, her şeye karşın insanları seven, hoşgörüsü ve bağışlaması sonsuz, yürürken yeri bile incitmekten çekinen Yüce, Mayıs 2009’da aramızdan ayrıldı...

Çarpık Ev

Eskiden çocuk edebiyatı denince akla basit, hafif şeyler; şiirler, hikâyeler, masallar gibi ürünler gelirdi. 1979’da tüm dünyada Çocuk Yılı nedeniyle; bizde de usta yazarların katıldığı bir rüzgârla edebiyat ağırlıklı çocuk kitapları, edebiyat eserleri olarak yayımlanmaya başladı. Bu harekete Yaşar Kemal, Aziz Nesin gibi yazarlar da katıldı; hatta o zamana kadar yayımlanmayan Nâzım Hikmet’in çocuklar için yazdığı kitaplar da basılarak vitrinlerde yerini aldı. Ülkü Tamer’den Erdal Öz’e, Mümtaz Zeki Taşkın’dan Fikret Arıt’a, Muzaffer İzgü’den İsmail Uyaroğlu’na kadar daha yüzlerce yazar, çocukları edebi değeri olan kitaplarla tanıştırdı. Ve özellikle Cem, Can ve Gözlem Yayınları gibi yayınevleri nitelikli çeviri kitaplar yayımladılar. O zamana kadar taklit ve kötü örneklerle beslenen çocuklarımız da, bu yeni ürünlerle beğenilerini geliştirdiler.

Haberin Devamı

Nitelikli dünya ürünlerinin, hem çocuklara hem de yazarlarımıza büyük katkısı oldu. Oysa bugün örnek alınan Batı ürünleri popüler kültürün arkasına sığınmış; kızlara güzellik, moda, tüketim gibi şeyleri aşılıyor, erkeklere de içerikten daha çok şiddet, korku, gerilim gibi duyguları önde tutarak hazırlanmış dizi kitaplar sunuyor. Böylece bir şey öğrenmeden, sadece eğlenerek, hatta zaman öldürerek düşünmeyen bir çocuk tipi yaratılmaya çalışılıyor.

İşte bu gözle baktığınızda Burcu Aktaş’ın kitabını farklı bir yere oturtuyorsunuz. Şair, “Ne zaman boş bir arsaya bir konut daha yapılsa içimde bir çocuk bahçesi yıkılıyor!” diyor ya, Burcu Aktaş da gökdelenlerde oturan çocuğun gözüyle doğada bahçeli bir evde yaşayan çocuğun penceresinden, elimizden uçup giden yaşamı ve başkalaşan insanı anlatmaya çalışıyor.

Size kitaptan birazcık söz edelim!
Doğan Egmont Yayıncılık’tan çıkan bu harika kitabın sloganı, “Gerçekten bakmazsan göremezsin...”
Gündüzleri göğü delen apartmanların gölgesinde kalan, akşamları onların ışıklarıyla aydınlanan çarpık bir ev... İçinde kuşlar gibi havada duran marullar, canavara dönüşen bir kadın ve galiba bir fil... Çarpık Ev’i gözetleyen çocuklar onun sırrını çözmeye çalışıyor, bir karga da onların...

Karşılaşacakları sürprizlerin ise ev ödevi sıkıcılığında olmayacağı kesin. Gölgelerin saklambaç oynadığı bu evin sırrını çözmek için şunu unutmamak lazım: Gerçekten bakmazsan göremezsin!
Burcu Aktaş ilk romanı “Çarpık Ev”de çocukları sırlarla örülü bir dünyaya davet ediyor. 1980 doğumlu Burcu Aktaş, İstanbul Üniversitesi’nde Sosyal Antropoloji okudu. 2004 yılından beri Radikal gazetesi Radikal Kitap ekinin editörlüğünü yapıyor. 2003 yılında Ümit Kıvanç ve Ender Özkahraman ile birlikte “Kızlar ve Kökler” adlı belgeseli yaptı. Edebiyat eleştirileri, yazıları ve şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanmaya devam eden yazar, radyo programcılığı ve metin yazarlığı da yapıyor. www.de.com.tr

Kitaptan...
“Yarın mutlaka buluşup, konuşmamız lazım. Okulu kıramayacağımıza göre, bunun tek yolu şimdi söyleyeceklerimi aynen yapmanız. Akşam herkes uyuduktan sonra evdeki tüm saatleri 15 dakika geri alın. Evdeki tüm cep telefonları dahil. Ha, bu arada akşam nöbet tutan güvenlik görevlilerini arayıp yarın sabah servise binemeyeceğinizi söyleyin. Tabii ki annenizin ya da babanızın sesini taklit ederek. Bu konuda çok başarılı olmak zorundasınız. Başka şansımız yok. Sonra okula gidecekmiş gibi formalarınızı giyin ve her zamanki gibi aşağıya inin. Gerisini bana bırakın.

Batu, dünyanın en mutsuz çocuğu olabileceğini düşünerek asansöre bindi. Yalana batmıştı. Güvenlik görevlisi servisin gelmediğini görecekti. Ona da başka bir yalan söylemek zorunda kalacaktı. Kendini küçük bir ofiste ahşap bir masada otururken hayal etti. Deri koltukta rahat bir şekilde oturmuş, ayaklarını masaya uzatmıştı. Üzerinde açık kahverengi bir pardesü vardı. Ofisin kocaman camı üzerinde şirketin sloganı yazıyordu: Yalan Bizim İşimiz...”


Tonino / Keşke Görünmez Olsam

Gianni Rodari’nin yazdığı, Alessandro Sanna’nın resimlediği bu harika kitap Marsık Yayıncılık’tan çıktı.
Tonino o gün okula dersini çalışmadan gitmiştir: Keşke görünmez olsaydım, böylece öğretmenim beni tahtaya kaldıramazdı, diye düşünür. Tam o sırada öğretmenin ve arkadaşlarının aslında kendisini görmediklerini fark eder. Önce bu durum çok hoşuna gider, ama ya sonra...

1920 yılında İtalya’da doğan Gianni Rodari, çocuk edebiyatına gönül vermiş, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biridir. 1970 yılında çocuk yayın dünyasının en saygın ödüllerinden biri olan Andersen Ödülü’ne değer görülmüştür. Rodari, eserlerinde çocukların dünyasına ve algılama biçimlerine değişik gözlerle bakmayı sağlar...


Ural’dan “Kaz Zıpırları”

Yapı Kredi Yayınları, Yalvaç Ural’ın yeni ve eğlenceli bir kitabını daha yayımladı: “Kaz Zıpırları.” İçinde birbirinden neşeli şakaların olduğu “Kaz Zıpırları”, adı kadar zıpır bir kitap.
Bir kaz bir kaza çarpınca ne der?
Zengin kazlar yazın nereye giderler?
İddiaya giren kazlar ne yaparlar?
Peki, bir kazı kaçırmamak için ne yapılır?..
İşte bütün bu soruların yanıtları ve daha nice şaşırtıcı soru “Kaz Zıpırları” kitabında.
Yalvaç Ural’ın yazdığı eğlenceli mi eğlenceli “Kaz Zıpırları”nı Erdoğan Oğultekin resimledi.


Benim Kahraman Kovboyum

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Red Kit-Benim Kahraman Kovboyum” serisinde güzel şarkıcı Lola Montes ile yol arkadaşı, aynı zamanda hayranı olan küçük adam Baron de Primesautier, Vahşi Batı’ya sanat götürmek üzere çıktıkları yolculukları sırasında önce bir “ejderhayla”, ardından da Red Kit’le karşılaşırlar ve olan olur. Lola Red’e bayılır, Rintintin Lola’nın kedisine, Baron Red Kit’ten kurtulma hayaline. Baby Bo hepsinden nefret eder, Düldül ise bu macerada çok eğlenir...
Red Kit okurlarını yine bol kahkahalı sayfalar bekliyor. Özellikle Lola’nın şarkılarına dikkat!


Ejder Çocuk

Otuzun üzerinde kitaba imza atan ve birçok dile çevrilmiş olan İtalyan yazar Beatrice Masini’nin “Güzel, Açıkgöz, Cesur Kızlar” dizisi, “Ejder Çocuk” kitabıyla devam ediyor...

Dizinin bütün kitaplarının merkezinde güzel, açıkgöz ve cesur kızlar var. İlk kitap “Yalancı Aynalar”da küçük prenses Agata, ikinci kitap “Kocaman Ayaklı Çocuk”ta çok uzun ayaklara sahip Menta, üçüncü kitap “Kral Kızının Armağanı”nda uzak bir ülkenin iyi yürekli ve bilge kralının en küçük çocuğu olan Uma’yla tanışmıştık. Bu kitapta Yeşil Balıklar Ülkesi’nden Min’le karşılaşıyoruz.