Pazar Bu yıl yeni yerler keşfedin

Bu yıl yeni yerler keşfedin

01.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Önümüzde bomboş ajandalar var. Bembeyaz sayfalar. Bir sürü yeni kararla yeni bir yıla giriyoruz yine. Sigaraya elveda deme, kurslar ve seminerlerle kendimizi donatma, spor ve sağlıklı beslenmeyle güçlenme yılı 2007. Bol bol okuyacağız, bolca da gezeceğiz tabii. Karar bizim; ajandalar boş nasılsa...

Bu yıl yeni yerler keşfedin

2007'de nereye gidelim? fturkmenoglu@milliyet.com.tr Belki id-ego-süper ego üçlüsünün oyunu yine ama iyimserin kazanmasını engelleyemiyorum bir türlü.Hep Türkiye'nin de, dünyanın da, kendimin de daha iyiye doğru gittiğine ikna oluyorum ben. Hep gelişeceğime, çevremdekileri besleyeceğime, "bu yıl" sigarayı bırakacağıma inanıyorum. Görmediğim yerlerin listesini çıkartıp çentikler atacağımı düşlüyorum. Ve hep öyle oluyor... Ben her yıl yeni yerler keşfedip yeni dostlar ediniyorum. Efes'i kim bilir kaçıncı kez gezip yeni bir köşesini öğreniyorum. Her yıl yeni kitaplar okuyorum. Ve her yeni yılda sigarayı bırakıyorum... İçimdeki alaycı ses "Bir günde hayat nasıl değişir, neden değişir?" diye soruyor. "Saçmalama, her şey bir anda olmaz mı zaten" diyor iyimser karakter. "Hayatında oturduğu mahalleden dışarı zor çıkan adam, nasıl olur da Doğu Anadolu turuna katılır?" diyor alaycı. "Mümkün" diye cevap veriyor iyimser. Gezgin veya ruhen gezgin, bu satırları okuyan herkesin Türkiye ve dünya haritalarını önüne açması şart. Sonra bir "akıl defteri" gerekiyor. Bir de güzel yazan kalem.Önce tatilleri bir güzel kırmızı kalemle işaretleyin. Bir yılda ne kadar çok tatil olduğuna şaşıracaksınız. Peki sizin özel günleriniz, tatil günleriyle çakışıyor mu? Evlilik yıldönümü bayrama mı denk geliyor? O zaman münferit bir yerlere gitmeye çalışmak yerine, önceden uygun bir turla anlaşıp Paris'e mi gitmek daha akıllıca olur? Karar sizin, defterler önünüzde nasılsa. Türkiye'de nereyi merak edersiniz en çok? Misal "Güneydoğu'yu hiç görmedim" diyenlerdensiniz. "1" deyip "Güneydoğu" yazacaksınız yanına. Sonra alt satıra biraz açıklayıcı bilgi. "Şanlıurfa, Harran, Midyat, Mardin". Şimdilik yeter. "Nasıl gidilir, ne zaman gidilir, nerede kalınır" soruları için internet ve kendi yaşam tarzınız önünüzde. İster iki günlüğüne, ister bir haftalığına; program size ait. O akıl defterine yazılmış birinci şıkkın gerçekleşmemesi için hiçbir neden yok artık... Nereye istersen, oraya git! Eğer para probleminiz hiç yoksa, tabii ki doğruca havaalanına gidip istediğiniz yere uçak bileti alıp mümkün olan en yüksek ücreti ödeyebilirsiniz. Tabii aynı şekilde otellere de check-in yaptırmak imkan dahilinde.Önceden planlamanın bir avantajı, uçaklardaki ucuz koltuklardan birini alabilirsiniz. Bu konuda internetin faydası yadsınamayacak kadar çok. Uçak bileti ve gideceğiniz ülke veya şehirde bir otel odasını, çok rahatlıkla internet üzerinden seçip kredi kartıyla satın almanız mümkün. Ben hep www.hotels.com'u kullanıyorum ama birçok site daha var.Yine turizm şirketlerinin çok uygun fiyatlı turları olur, "5 gün Roma, şehir merkezinde dört yıldızlı otelde yarım pansiyon konaklama; uçak, transferler, vergiler dahil 299 avro" gibi. Bu gibi turların ilanlarının gazetelerde çıktığı gün, zaten yerlerin çoğu gitmiş oluyor. Size uygun tarih için, birkaç ay önceden hep çalıştığınız bir turizm şirketini ararsanız, bütçenize en uygun geziyi gerçekleştirmeniz daha fazla mümkün olabiliyor. Hep en yakınımızdaki güzellikleri es geçeriz. Eminim İstanbul'da yaşayıp yıllardır Heybeliada'ya gitmemiş olanlarınız vardır. Ya da Polonezköy'de güzel bir pazar kahvaltısına gitmenin hayalini kurup da durmadan erteleyen... Önceden plan yapmak şart Ajandalara yazmaya başlamak çok işe yarıyor. Her hafta sonuna bir yer: Şile, Adalar, Sapanca, Kartepe, Rumeli Feneri, Taraklı, Göynük, Ağva, Yalova, Edirne... Ne kadar çok yer çıkıyor, her defasında şaşırıyorum...Ve işe bir an önce koyulmak lazım; hiç ertelemeden, hiç üşenmeden. Göze almak, gerçekleştirmek için ilk deparı almak lazım. Araba, otobüs, tren, vapur; güzel olan gitmenin kendisi, "arabam yok" asla bir bahane değil. Okuyarak, bilerek gitmek çok avantajlı. Biraz kitap, biraz harita, biraz internet. Zannedildiği kadar büyük çaba gerekmiyor. Sonuçta geziden alınan tat, çok daha derin oluyor. Yakın yerlerle başlayın İster turla gidin, ister tursuz; ister yakına, ister çok uzaklara; gezmek çok güzel şey. Bu yıl gidin. Binlerce gezi yazarı, 100 binlerce gezgin yanılıyor olamaz. Yeni bir yer eşittir yeni bir hayat.Önce Termal'le başlar, sonra biraz Anadolu, derken bir bakmışsınız Avrupa turundasınız. Keyfinize diyecek yok, öyle mi, hadi o zaman otobüsle İran ve Pakistan üzerinden Hindistan'a ve Tibet'e...Gezmenin sonu yok. İşler inanın "bir şekilde" ayarlanıyor. İlle yedi yıldızlı otellerde, ultra lüks gemi seyahatlerinde boy göstermeye gerek yok. İsterseniz ingilizcenizi geliştirmek için Güney Afrika'ya da gidebilirsiniz. Dilerseniz biraz kendinizi bulmak için Sri Lanka'da kaybolabilirsiniz. Aslolan hayat, değil mi? "Gezmek gerek!" Pamela'nın şarkısında dediği gibi, her yeri görmek, sonra yine eve dönmek lazım. Yeni yılda, yeni bir insan olarak. Hayatı "bir anda" değiştirmek lazım... Gidin!