Pazar Bulmacayı çözün zihniniz açılsın

Bulmacayı çözün zihniniz açılsın

27.12.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Zihin egzersizlerinden ve olasılık hesaplarına dayalı bulmacalardan hoşlananlar için yeni bir kitap daha çıktı:

Bulmacayı çözün zihniniz açılsın

“Einstein Bulmacası”. Jeremy Stangroom’un derlediği kitap, 29 tane “orta zorlukta”, 19 tane de “çerez” bulmacadan oluşuyor.
Kitabı Türkiye’de yayımlayan Domingo Yayınevi’nin sahibi Murat Arayıcı, “Einstein Bulmacası”nın en çok kadınlar tarafından ilgi gördüğünü söylüyor. Kitabın adı, Einstein’ın çocukken tasarladığı ve “dünyadaki insanların sadece yüzde 2’sinin çözebileceği” bulmacadan geliyor. Zaten ilk soru olarak da onu görüyoruz.
Kitaptaki sorulardan iki tanesini ve çözümlerini aşağıda bulabilirsiniz


Tutsak İkilemi
Arthur Akhilleus ile Hector House, Truva Silah Şirketi önünde kavga ettikleri gerekçesiyle tutuklanırlar. Anlaşılan, deniz esrarengiz bir şekilde kızıla çalınca, at limanını soyma planları ters gitmiş, bizimkiler de yumruk yumruğa gelmişler. Arthur ile Hector’u soygun suçundan mahkemeye çıkartmak için yeterli kanıt bulamayan polis memurları, kurnaz bir yol buldular. İki tutsağı farklı odalara alıp, ikisine de ayrı ayrı aşağıdaki anlaşmayı önerdiler.
Biri, diğerinin yat limanı soygununa karıştığına tanıklık eder ve diğeri sessiz kalırsa, ihanet eden serbest bırakılacak, sessiz kalan ortağı ise 10 sene hapis yatacak. İkisi de sessiz kalırsa, kavga ettikler için yalnızca altışar ay hapis cezası alacaklar. İkisi de birbirine ihanet ederse o zaman her biri beş yıl hapis yatacak. Hector ve Arthur’un, ortaklarına ihanet mi edeceklerine yoksa sessiz mi kalacaklarına karar vermeleri gerekiyor.
Tutsakların iletişim kurma ve ortaklarının ne yapacağını öğrenme şansları yok. Bir ikileme sürüklenmiş durumdalar.


SORU: Sessiz kalıp ortaklarının da aynı şekilde davranmasını mı ummalılar? Yoksa paçalarını kurtarma umuduyla hemen dökülmeliler mi


CEVAP:
Tutsak ikileminin tam bir çözümü yok. Ancak tutsağın, -mümkün olduğunca az bir hapis cezası alarak- kazancını en yüksek seviyeye çıkarma gibi isteği varsa ortağına ihanet etmelidir. Örneğin, Arthur şöyle düşünebilir:
“Hector sessiz kalabilir, ancak sessiz kalırsa ve ben ona ihanet edersem serbest kalırım. (Hector ise 10 sene hapiste kalır). İkinci seçenek de konuşması. O konuşur ve ben ona ihanet etmezsem, ben 10 sene hapse girerim. O serbest kalır. O halde ona ihanet edersem kârlı çıkarım.
Elbette Hector da aynı şekilde düşünüyor olabilir, çelişki yaratan da budur. Arthur da Hector da ihanet etmekle kendi çıkarlarına en uygun şekilde davranmış olurlar. Oysa en kazançlı yolu seçmek yerine sessiz kalsalar daha kazançlı çıkacaklardır.
Bu durumda iş birlikçi bir hareket tarzını benimseyip sessiz kalmak size en rasyonel yolmuş gibi gelebilir. Ne de olsa, daha kötü bir sonuca yol açan bir stratejinin (ihanet etmek) daha iyi bir sonuca yol açacak olandan (sessiz kalmak) daha rasyonel olabileceğini varsaymak mantık dışı gözüküyor.
Ancak önemli nokta, iş birlikçi stratejinin
bu durumdaki bir tutsak açısından en iyi yol olmamasıdır. Mesela Arthur iş birlikçi strateji hakkında şöyle düşünebilir:
Hector, kendi çıkarlarımız doğrultusunda hareket edersek ikimizin de hapse gireceğini anlayacak kadar akıllı bir adamdır. O halde, iş birliğini seçip sessiz kalacaktır. Öyleyse ben de mi sessiz kalsam acaba? Peki diyelim Hector sessiz kaldı, o zaman sessiz kalmazsam hiçbir kaybım olmaz ve ona ihanet edersem özgür kalırım. Yani sessiz kalmama gerek yok.
Ancak bir noktaya dikkat çekmek gerek. Bu tür bir durumda kalan ve aynı seçeneklere sahip kişiler arasında sayısı küçümsenemeyecek bir azınlığın, en rasyonel yol olmamasına rağmen iş birlikçi stratejiyi seçtikleri görülmüştür. Ancak bu durum pekala, iş birliğine yatkın bir yapımız olduğunun değil doğru düzgün akıl yürütemediğimizin kanıtı da olabilir!


Çerez 9

Bulmacayı çözün zihniniz açılsın


Karşınızda iki kapı var. Birinin ardında amansız bir aslan, diğerinin ardında ise bir küp altın bulunuyor. Kapıları iki muhafız bekliyor. Yalnızca bir soru sorma hakkınız var. Bir muhafız hep doğru söylüyor. Öteki ise hep yalan.

SORU: Altın dolu küpün hangi kapının ardında olduğunu anlamak için nasıl bir soru sormanız gerekli


CEVAP:
Muhafızlardan birine, “Altın dolu küpün hangi kapının ardında olduğunu sorsaydım öbür muhafız ne derdi?” diye sormalısınız. Muhafız hangi kapı derse, küp öbür kapının ardındadır. (Hep doğru söyleyen muhafız yalancının vereceği yanıt neyse size onu söyleyeceğinden, küpün hangi kapının ardında olmadığını öğrenirsiniz. Hep yalan söyleyen muhafız ise dürüst muhafızın yanıtı konusunda yalan söyleyeceğinden yine küpün hangi kapının ardında olmadığını öğrenirsiniz.)