Pazar “Bulutların üzerindeki restoranımıza hoş geldiniz!”

“Bulutların üzerindeki restoranımıza hoş geldiniz!”

10.10.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

THY’nın uzun mesafe uçuşlarında, first ve business sınıflarında “uçan şefler” yemek pişiriyor. İkram firması Turkish Do&Co şefleri dört bin başvuru arasından seçti

“Bulutların üzerindeki  restoranımıza hoş geldiniz”

Mor yakalı aşçı kıyafetleri giyiyorlar. Başlarında aşçı şapkası da var. Her ne kadar ilk anda yolcular tarafından “aşçı süsü verilmiş” hostesler sanılsalar da onlar aslında gökyüzündeki “Türk Hava Yolları restoranının” çalışanları. THY ve Turkish Do&Co işbirliğiyle, first class
ve business class uçuşlarında hizmete sunulan uçan şef projesi kapsamında görev alıyorlar. Yemekleri fırında doğru sürede ısıtıyor, yolcunun isteğine göre eti az veya çok pişiriyorlar. Tüm tabakların sunumu da onların elinden çıkma. Yolculara servisi kabin ekibiyle birlikte yapıyorlar. Uçan şeflerden beşi ve onlara eğitim veren baş şef Christian Reisenegger,
Atatürk Havaalanı’ndaki Turkish
Do&Co’da projeyi anlattı...


“50 şef var ama proje tamamlandığında, 200’ü bulacaklar”
Chrıstıan Reısenegger (Uçan aşçıların baş şefi)

-Uçan aşçılar benim de içinde bulunduğum ekip tarafından Atatürk Havalimanı’nda, Turkish Do&Co tesislerindeki ikram simülasyonu alanında 1,5 aylık bir eğitimden geçtiler. Turkish Do&Co zaten THY uçaklarında yapılan ikramla ilgili her noktada görev alıyordu. Ürünün satın alınmasından başlayıp yıkanmasına, pişirilmesine, tepsilenmesine ve uçağa yüklenmesine uzanan yolculuktan sorumluydu. Uçan şef projesiyle birlikte uçak içindeki kısmına da dahil olduk. Artık hazırladığımız yemeğin sunumu ve servisini de bizim yetiştirdiğimiz şefler yapıyor.
-Şefler nisandan beri uçuyor. Uçan şef sayısı 50. Ayrıca 50 şef de uçmak için gün sayıyor, eğitim
alıyor. Bu proje tamamlandığında
200 şef uçaklarda görev alacak.
- Uçan şef olmak için 4 bin kadar başvuru yapıldı. İşe alırken önemsediğimiz ilk kriter eğitimli olmalarıydı. İkinci kriter de İngilizce bilmeleriydi. Bu ikisini sağlayan düzgün görünüşlü adaylar uçan şefliğe terfi etti.


“Bir Boeing 777 uçağının first class’ı gibi dizayn edilmiş mekanda eğitimden geçtik, mezun olduk”
Alper Yapıncak (35)

-Uçan aşçı olmadan önce Do&Co’nun İstanbul’daki, bir Boeing 777’nin first class’ı gibi dizayn edilmiş simülasyon mekanında eğitimden geçirildik. “Uçaktaki fırının ısısı ne olmalıdır?”, “Yemekler tabaklara nasıl yerleştirilmelidir?”, “Servis nasıl yapılır?” gibi incelikleri öğrendik.
-Uçakta patlıcan kızartması, kısır, deniz mahsulü salatası gibi lezzetlerin yer aldığı yedi çeşit başlangıçla servise başlıyoruz. Yolcular üç çeşit sıcak yemek ve üç değişik tatlı arasından seçim yapıyorlar. Tüm tabakları uçan şefler hazırlıyor. Son dokunuştan ve tabağın sunumundan biz sorumluyuz.
-Eskiden yemek ve garnitür birlikte ısıtılıyormuş. Uçan şeflerle birlikte first ve business sınıfta sistem değişti. Eti başka bir ısı ve sürede, garnitürü başka bir ısı ve sürede ısıtıyoruz. Bu da yemeğin tadını epey etkiliyor.
-Ankara Gazi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Uzun yıllar yönetici olarak çalıştım. Yemek sevdam nedeniyle eski işimi bıraktım, Mutfak Sanatları Akademisi’ne gittim. İtalya’da master chef programını bitirdim.


“Şefin tavsiyesi gökyüzünde de geçerli oluyor”
Barış Arslan (26)

-Bir yolcu o an çok aç olmasa da yemeğin çok lezzetli olduğunu anlattığımızda fikrini değiştiriyor. Yemek siparişi veriyor. “Şefin tavsiyesi” binlerce feet yükseklikte de geçerli.
O gün hangi yemeğin daha iyi olduğuna karar verip öneride bulunuyoruz.
-İki haftada bir kıtalararası uçuyoruz.
New York, Uzakdoğu ve Cape Town’a gidiyoruz. İşin en çekici yanı da farklı ülkeler görmek ve mutfaklarını yerinde tatmak. Bazen 3 bazen
1,5 gün oluyor gittiğimiz ülkedeki kalış süremiz. Ama jet lag falan dinlemeden o ülkenin restoranlarını geziyoruz.
-Uçan şeflerden önce kabin ekipleri yolculardan yemek siparişi alıyordu. Artık biz alıyoruz. “Etinizi iyi, orta ya da az pişmiş mi istersiniz?” diye sorduğumuzda hayret ediyorlar.
-Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü’nü bitirdim. Bir süre reklam yazarlığı yaptım. Ama tutkum yemek yapmaktı, karşı koyamadım, Mutfak Sanatları Akademisi’nde aşçılık okudum.



“Kolumuzdan tutup fotoğraf çektirmek istiyorlar”
Emre Şarman (32)

-Uçuşlarımdan birinde komedyen Ata Demirer de vardı. Uçan şef meselesi çok ilgisini çekti. Hatta uçağın mutfağına kadar gelip bilgi aldı. Servisten çok memnun kaldığını söyledi.
-Yolcular, biz uçakta servis yapmaya başlayınca yemekler hakkında muhabbet ediyorlar. Kolumuzdan tutup “Sizinle fotoğraf çektirelim” diyorlar. Yemekleri biter bitmez “Elinize sağlık” diye teşekkür ediyorlar.
-Uçan şefler projesinde yer almanın
en güzel yanı farklı ülkeleri görmek. Ben bu sayede Bangkok, New York ve Cape Town’a gitme fırsatını yakaladım.
- Lisede turizm otelcilik okudum. Üniversitem İngiltere’deki Lancaster’dı. Orada dört yıl boyunca otel yönetimi ve catering eğitimi aldım.



“Kadınlar ‘Yemeklerimizi yağ eklemeden hazırlayın’ ricasında bulunuyor bize”
Kürşat Rıza Bülbül (24)

-Yolcular uçan şeflerle birlikte damak tatlarına uygun, istedikleri
biçimde hazırlanan yemek tercihinde bulunabiliyorlar. Mesela yemeğin yanındaki sosun kıvamına karar verebilirler. Ya da “Salatama balzamik sos ekler misiniz?” diyebiliyorlar.
-Türkler eti çok pişmiş, yabancılar az pişmiş istiyor. Bayan yolcular “Yemeklerimizi ve salatamızı yağ eklemeden hazırlayın lütfen” diyorlar.
-Bu projenin ilk uçan şeflerinden biriyim. İlk uçuşum Japonya’ydı. Servisi bitirdikten sonra bir Japon yolcu ayağa kalktı. Bana selam vererek Japonca
“Çok lezzetli” dedi ve teşekkür etti.
-Uçan şefler sadece havada aşçılık yapmıyor. Yerde, Do&Co’nun organizasyonlarında da görevlendiriliyoruz.
-Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nde okudum. Amerika’da, Beyaz Saray’ın şehir kulübünde çalıştım. George W. Bush ve ailesine yemek yaptım.


“Gurme bir yolcu aşçı olup olmadığımı sorduğu yemek sorularıyla kontrol etti”
Pınar Gençgüven (29)

-Bu iş bana çok cezbedici geldi çünkü uçmayı seviyorum. Aşçılığa bayılıyorum. İnsanlarla iletişim kurmakta da başarılıyım.
-Uçağın “galley” denen mutfağında pişiriyoruz ve hazırlıyoruz yemekleri.
Her uçuşta tek bir şef uçuyor.
Bu yüzden yemekleri biz pişirsek de servisi kabin ekibiyle birlikte yapıyoruz. Dar alanda kısa paslaşmalar yaşıyoruz yani.
-Uçan şef projesine ilk
başladığımızda sadece üç bayandık.
4,5 ayda bu rakam yüzde 40’ı kadınlardan oluşan bir ekibe dönüştü.
-Yolcular önce bizi aşçı kıyafeti giymiş hostes zannediyorlar. Bir keresinde gurme olduğunu söyleyen bir bey aşçı olduğuma inanmadı ve beni test etti. Yemekle ilgili sorular sordu, cevaplayınca “Hımm, gerçekten aşçıymışsın” dedi.
- Kocaeli Üniversitesi Mutfak Yönetimi’nde okudum. Miami’de otel yönetimi eğitimi aldım. Otellerde ve catering firmalarında çalıştım.