Cannes Aslanları altıncı kez İstanbul'da

3 Aralık'ta açılan İstanbul sergisini açılış daveti de dahil olmak üzere 1000'in üzerinde yaratıcı, reklamveren ve öğrenci izledi. Gösterilen yoğun ilgi sonucunda serginin kapanış tarihi 15 Aralık'a kadar uzatıldı. Milliyet gazetesinin 2002'den beri temsil ettiği Cannes Lions Uluslararası Reklam Festivali'nin ödüllü çalışmaları, her yıl yine Milliyet tarafından İstanbul'a getiriliyor. Türkiye'nin genç reklam ajanslarından DDB&Co'nun genç kreatif direktörü Karpat Polat ödüllere oldukça aşina. 2003'de Cannes'da Türkiye'ye ilk kez bir ödül getiren Rafineri Ajans'ın yaratıcı ekibinde bulunuyordu. Ertesi yıl Cafe del Mondo basın ilanıyla bir de bronz aslan kazandı. Daha sonra ver elini Brezilya ve DM9 DDB San Paulo günleri. Polat Brezilya'da bulunduğu dönemde ödül kazanmaya devam etti; biri Cannes'da Cyber Lions olmak üzere toplam 10 ödül aldı. İstanbul'a dönüp DDB&Co'da çalışma hayatını sürdüren Karpat Polat, bugünlerde de ödüller kazanmaya devam ediyor. Polat ile Cannes Lions, reklamcılık ve ödüller üzerine konuştuk. Fikre odaklandı, ödülleri topladı Dünyanın herhangi bir yerinde çok ödül kazanan bir reklam ajansı varsa, bilin ki o iyi bir reklam ajansıdır. İşini iyi yapan, müşterilerine iyi geri dönüş sağlayan reklamlar yapan bir ajans olmalısınız ki, yarışmalara katılacak, yaptığınız kampanyaları buralara gönderecek de bir bütçeniz olsun. Uluslararası başarılar ajansların pek çok uluslararası konkura davet edilmesini de sağlıyor. Diğer taraftan ödüller yaratıcılara dünyanın farklı köşelerinde kariyerlerine devam etme konusunda özgürlük sağlıyor. Ödüllü bir yaratıcı ve ajans olmak ne gibi avantajlar sağlıyor? Yarışmalar reklam endüstrisinin vitrinidir. Her sektörde olduğu gibi reklamcılıkta da gerçekten taze bir iş yapabilmek yoğun bir emek, taze bir reklam fikrine yatırım yapabilmek de cesaret ister. Fikre odaklanmak aslında her şeyin özü. İyi fikirlerin çok iyi bir şekilde hayata geçirilebilmesi de gerekiyor. Zaten yarışmalarda fikre ve o fikrin ne kadar iyi hayata geçirildiğine bakılıyor. Yarışmalar reklamcıların yaptıkları işe olan tutkularını canlı tutmalarını, yaratıcılığın gücünü hep hatırlamalarını sağlıyor. Ayrıca, yarışmalar reklamverenler için de iyi birer referans. Reklamverenler yaratıcılık ödüllerine daha fazla önem vermeli, daha yakından takip etmeli. Çünkü bir reklamveren olarak ödül alan işlere baktığınızda, hangi ajansın, hangi yönünün güçlü olduğunu fark edebilirsiniz. Yarışmaların sektör ve yaratıcılar açısından önemi nedir? Tarihteki en başarılı reklam kampanyalarının insanın temel dürtülerine dokunanlar olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu kültürden bağımsız bir şey. Ve aslında ülkeden ülkeye çok az farklılık gösteriyor; sevgi, hayranlık, kıskançlık, nefret, öfke her insan bunları yaşıyor. Bu noktadan hareketle, ulusal ve kültürel sınırları aşabilmek reklamınızın insanoğlunun bu değişmeyen doğasına ne kadar dokunduğunun bir göstergesi olabilir. Diğer taraftan kültürel sınırları aşıp, anlaşılır olabilmek ve onunda ötesine geçip beğeni toplayabilmek bir iletişimcinin gücüdür. Hem talep edilen beklentileri karşılayabilecek bir reklam üretmek hem de bunun evrensel bir tazelik taşımasını hedeflemek özel bir ilgi ve emek ister. "Öyle bir kampanya yapalım ki; daha önce dünyada böylesi hiç yapılmamış olsun" diye masaya oturduğunuzda böyle bir kampanya üretmemeniz için de bir sebep yok. Uluslararası yarışmalarda başarılı olmak için kıstas nedir? Dünyanın yedinci ekonomisine sahip Brezilya reklamcılıkta ABD ve İngiltere'nin en güçlü rakibi. Portekiz kültürünün ve espri anlayışının reklamlardaki etkisiyle, eğlenceli ve zekice reklamları sayesinde her yıl sayısız Cannes Aslanı kazanır Brezilyalı reklamcılar. Ülkenin reklam ajansları çok çalışkan. İnanılmaz bir tempoları var. Çok kısa süreler içinde çok büyük kampanyalar yapabilmek gibi bir ritme erişmişler. Ama en önemli tarafları da fikre takık olmaları. Özetle Brezilya Cannes'da başarılı çünkü iyi fikirli reklamlar yapıyor, onları başarıyla hayata geçirme konusunda çok çalışıyor ve bizden çok daha fazla reklam üretiyorlar. Bu da onların Cannes'a çok daha fazla kampanya göndermelerine sebep oluyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde Brezilya Cannes'daki en güçlü ülkelerden biri haline geliyor.Ayrıca, Brezilya ve diğer Güney Amerika ülkelerinin ajansları Cannes gibi uluslararası arenada ortak hareket ediyor. Kendi sektörlerinin ortak tanıtımı için bütçe ayırıyorlar. Güney Amerika ülkeleri, özellikle Brezilya Cannes'da çok başarılı, sizce sebepleri nedir? 2007 Cannes Lions Uluslararası Reklam Festivali'nde Türkiye'yi basın dalında Kurtcebe Turgul, medya dalında da Banu Tekin Işıltan ile temsil etti. Banu Tekin Işıltan en iyiler arasında "en iyiyi" seçmenin zorluklarından bahsederken Kurtcebe Turgul ajanslara tavsiyelerde bulundu.6'ncı Cannes Lions İstanbul sergisinin açılışında bir konuşma yapan Medina Turgul DDB'nin Kreatif Direktörü ve 2007 Cannes Lions basın jürisi üyesi Kurtcebe Turgul, gelen davetlilerin kendisine en fazla "Cannes'da neden çok fazla ödül kazanamıyoruz?" sorusunun sorulduğunu söyledi.Bu soruya anlam veremediğini anlatan Turgul "Dünya reklam harcamalarının çok büyük bir kesimini yapan Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler, bu üretimleriyle doğru oranda iş yapıyorlar" dedi. Türkiye'de üretimin bu ülkelerdeki kadar olmadığına da dikkat çeken Turgul şöyle devam etti: "Ödül kazanmak için özel bir ajandanız olmalı. Cannes aklınıza festivalden 15 gün önce gelmeyecek. Beyninizde bir yerlerde mırıl mırıl dolaşacak."Cannes Lions basın jürisinde önlerine gelen çalışmaların boyutlarının alay konusu bile olduğunu anlatan Turgul, masalara sığmadıklarını ve bunları gönderen ajansların ilanlarının en iyi şekilde görünmeleri için gerekli her şeyi yaptıklarını söyledi. Turgul "Jürideyken, bizim Cannes'da Bronz Aslan aldığımız Volkswagen işini hatırladım. Ajansımızdan Ferit Yantur Fransa'dan telefon etmişti; 'Bizim iş diğerlerinin yanında kenardaki künye gibi duruyor abi' diye. 5st x 25 cm bir ilan. Bizim olaya bakışımız böyle ancak buna rağmen finalist sertifikaları, altın, gümüş ve bronz aslanlar, fena gitmiyoruz" dedi. "Cannes'da kazanmak için özel bir ajandanız olmalı" Bu yıl 15-21 Haziran 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 55'inci Cannes Lions Uluslararası Reklam Festivali yepyeni bir ödül kategorisini bünyesine katıyor. Her yıl artan seminer ve atölye çalışmasının yanında, önümüzdeki yıl Tasarım kategorisi, 10 binin üzerinde reklamcının katıldığı festivalde yepyeni bir alan oluşturacak.Tasarım kategorisini ve 2008 Cannes Lions'daki yenilikleri anlatan Doğan Gazetecilik Reklam Grup Başkanı Viki Habif "Yeni kategoride reklam disiplinine dahil olan çalışmalar değerlendirilecek ve ürün, web sitesi, mimari tasarımlar kabul edilmeyecek. Yarışma kriterlerine uygun olan çalışmalar arasında kurumsal ve marka kimlik çalışmaları, ambalaj tasarımları, mağaza içi ve fuar stand tasarımları da kapsam dahilinde" dedi.Milliyet gazetesinin 2008 Cannes Lions'da her zamanki yerinde stand kuracağını ve Türkiye'yi tanıtan bir gazete dağıtacağını anlatan Habif "Bu arada 55'inci festivalde gençlere yönelim gözle görülebilir şekilde artıyor. Genç yaratıcılara ve öğrencilere yönelik festival binası içinde özel bir aktivite alanı da düşünülüyor. Biz de festivale katılımı daha da artırmak için gençler ve öğrencilere yönelik bir banka ile kredi imkanı üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, Roger Hatchuel Akademisi'ne de bir öğrenci göndereceğiz. Cannes Lions Sergisi'nin de Türkiye'de 66 üniversitede sergilenmesi için 'üniversite turu' projesi üzerinde Reklamcılık Vakfı ile çalışıyoruz" dedi. 2008 Cannes Lions yeniliklerle geliyor 2008 Cannes Lions ile ilgili önemli bir yeniliğin de www.canneslions.com web sitesinde gözlemlendiğini belirten Habif "Lions+ başlığı altında daha önce ödül almış çalışmaların yaratılma aşamaları, ödüllü çalışmaların görselleri, son 54 yılın büyük ödüllü (Grand Prix) çalışmaları ve 2007 seminerleri de izlenebiliyor" diye devam etti. 2007 Cannes Lions'da Türkiye'nin kazandığı yedi sertifikanın beşinde imzası olan DDB&Co'yu kutlayan Habif sözlerini "Önümüzdeki yıllarda, artık Karpat Polat gibi uluslararası ödüller kazanmış genç kreatif direktörler Türkiye'yi Cannes Lions jürisinde temsil edecek" diye sürdürdü. Web sitesi yenilendi Habif, Avrupa'nın en prestijli reklam yarışması Eurobest'in 2008 yılında Avrupa Reklam Festivali'ne dönüşeceğinin de altını çizdi: "İlki Stockholm'de 1-3 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen festivalin, Avrupa'daki reklam ajanslarının günlük olarak karşılaştığı konular, tehditler ve fırsatların gündeme geleceği bir organizasyon olması hedefleniyor." Eurobest'te, sekiz kategoride verilen ödüllerin jüri değerlendirmeleri ve ödül törenleri de yeni organizasyonun bir parçası olacak. Eurobest festival oluyor 2007 Eurobest'ten önce, geçen hafta başı açıklanan Epica ödüllerinde üç Türk ajansı toplam altı Epica kazandı. Basın kategorisinde bir altın, bir gümüş ve bir bronz olmak üzere üç Epica kazanan DDB&Co'nun yanı sıra Leo Burnett bir bronz Epica aldı. Leo Burnett film kategorisinde de aynı başarıyı gösterdi. Daha önce Golden Drum'da aldığı gümüş ödülün ardından, Volkan İkiler'in ajans başkanlığını yaptığı Concept, Cumhuriyet gazetesi reklamıyla Bronz Epica kazandı. Türk ajanslarının başarı haftası Karpat Polat bu yıl Cannes'da beş finalist çalışma çıkaran, Eurobest'te Gümüş Eurobest ve Epica'da altın, gümüş ve bronz olmak üzere üç ödül kazanan DDB&Co'nun kreatif direktörü. Bugüne kadar 30'dan fazla Kristal Elma'nın yanı sıra üç Cannes Aslanı, beş Epica, beş New York Festivals World Medal kazandı. Cannes'da Cyber Lion kazanan tek Türk reklamcı. 1998'de reklamcılık kariyerine Manajans Thompson'da başladıktan sonra sırasıyla Medina Turgul DDB, Rafineri Ajans ve Brezilya'da DM9 DDB Sao Paulo'da çalıştı. Şubat 2006'da Türkiye'ye döndü ve DDB&Co'da iki yıllık süre zarfında aralarında Kristal Elma büyük ödülü, iki altın Epica ve dört New York Festivals World Medal'ın da olduğu 60 adet ödül kazandı. Karpat Polat kimdir?