"Cesede otopsi yapılmamış, olayın üstü örtülmüş"

Bugüne dek birçok esrarengiz olayı aydınlatan dünyaca ünlü adli antropolog Prof. Dr. Mehmet Yaşar İşcan, şimdi de ABD'nin çok konuşulan cinayetlerinden birini araştırmak üzere bu ülkeye gidiyor.
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nde öğretim üyesi olan İşcan'ın yeni görevi Emmett Louis Till cinayeti ile ilgili. Till 27 Ağustos 1955'te, 14 yaşındayken Mississippi'de ırkçı örgüt
Ku Klux Klan üyeleri tarafından öldürülmüştü. Suçu beyaz bir kıza laf atmaktı.
Şimdi Amerika'nın Adalet Kampanyası adlı bir sivil örgüt bu cinayetin yeniden araştırılması için kolları sıvadı. İşcan da, örgütün koordinatörlüğünü yapan Avukat Alvin Sykes'in araştırma ekibine dahil edildi. İşcan önümüzdeki günlerde ekibe katılmak için ABD'ye gidecek. Sykes ile sürekli mektuplaşan İşcan "Olay bana ilginç geldi. Ve benim bu araştırmaya dahil edilmem istendiğinde de teklifi hemen kabul ettim" dedi.

İşcan, Till'in mezarında iskelet kalıntıları üzerinde inceleme yapılacağını belirtiyor. Ona göre cinayetin üstü örtüldü: "Till öldürüldüğünde de otopsi yapılmamıştı. Ölüm raporunda ya tabancayla ya da balta benzeri bir şeyle vurulduğu yazıyordu. Ben de bazı sorulara yanıt arayacağım. Örneğin, Emmett tabancayla mı öldürüldü? İddia edildiği gibi ordudan alınan ve 45'lik mermisi bulunan Colt marka bir tabanca mı? İskelet, Emmett'e mi ait? Emmett'in cinsel organı kesilmiş miydi?" Araştırmanın Adalet Bakanlığı onayıyla gerçekleştirildiğini söyleyen İşcan, birçok cinayetin dosyasının tekrar açılacağının da haberini veriyor.
ABD'de infial yaratan Till cinayeti; "Mississippi Yanıyor" gibi ırkçılık karşıtı filmlere, aralarında Bob Dylan'ın da bulunduğu sanatçıların bestelerine ilham verdi. Cinayetin çözülmesi için bir seferberlik başlatıldı. "Annesi Mamie Mobley Till de hayatının yarısını bu cinayetin çözülmesine adadı" diyor İşcan. "Gazeteci-yazar Christopher Metress ile birlikte Emmett Till'in lincini anlatan belgesel bir kitap yazdı. Ayrıca da zenci hakları savunuculuğunu yaptı. Ancak geçtiğimiz yıllarda yaşamını yitirdi."

Diğer siyahlara oranla varlıklı bir aileden olan 14 yaşındaki Emmett Till, 1955 yazında akrabalarını ziyaret için Şikago'dan Mississippi eyaletine gitti. Anlatılanlara göre Till, arkadaşlarıyla girdiği bir iddia sonucu markette çalışan 21 yaşındaki Carolyn Bryant'a ıslık çalarak laf attı.
Siyahlarla ilgili ayrımcılığa son veren ve eşit haklar tanıyan yasa yürürlükteydi ama ABD'nin güneyinde zenci bir erkeğin beyaz bir kadına yakınlık göstermesi o yıllarda hâlâ hakaret gibi algılanıyordu. Olay kısa sürede duyuldu ve büyük huzursuzluk yarattı. Akrabaları Till'i kaçması için uyardı.
İddiaya göre, bu olaydan sonra Carolyn'in market sahibi eşi Roy Bryant ve bir arkadaşı, Emmett'i kaldığı dayısının evinden gece yarısı zorla çıkardı. Emmett iki beyaz erkek tarafından yüzü tanınmayacak halde dövülüp başından kurşunlanarak Tallahatchie Nehri'ne atıldı.
Yakalanan sanıklar Eyalet Mahkemesi'nde yargılandı. Ancak şerif ve beyazlardan oluşan jüri üyeleri, Emmett'in katledildiğine inanmadı. Hatta mahkeme jürisi, öldürülenin Emmett olmadığına karar verdi. Böylece sanıklar beraat etti.