Pazar “Çocuğunuzun güzergahını mutlaka bilin”

“Çocuğunuzun güzergahını mutlaka bilin”

21.02.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği Başkanı Zafer Özbilici: “Çocuğunuz kitap almaya hangi yoldan gidecek, bunu mutlaka bilin. Kayıp çocukların bulunmasında bu bilgiler çok faydalı”

“Çocuğunuzun  güzergahını mutlaka bilin”

Bugün tahminen 10 kişi kayıplara karışacak. Daha
6 yaşında evin kapısının önünde top oynayan çocuk, işsiz babanın dayağından usanmış genç, “Akşama ne lazım?” diye sorduğu eşini öperek işine doğru yola koyulan genç adam, parkta otururken evin yolunu unutan Alzheimer hastası yaşlı kadın bugün sırra kadem basacak. Yarın bir
10 kişi daha. Muhtemelen bu rakam yıl sonunda yine 3 bin 500’ü bulacak, bazıları kendiliğinden geri dönecek, bazılarını emniyet güçleri bulacak. Ama 1000’e yakınından bir daha hiç haber alınamayacak.
Otistik Abdülhamit Özbilici kapının önünden kaçırıldıktan sonra, hayatlarını kayıplara adayan Özbilici ailesi tarafından kurulan Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği’ne (YAKAD) göre Türkiye’de yılda 3 bin 500 kişi kayıplara karışıyor. “Organ mafyası, çocuk pornocuları, terör örgütü mü kaçırdı?” diye endişeli bir bekleyişe mahkum olan, bir gün geri döner umudunu da yitirmeyen ailelere yardım etmek amacıyla kurulan derneğin başkanı Zafer Özbilici ile konuştuk.

Haberin Devamı

Son beş yılda Türkiye’de 11 bin 400 çocuk kayboldu” diyorsunuz. Bu çok vahim değil mi?
Bu Emniyet Müdürlüğü’nden aldığım, vahim bir rakam. Bunda Türkiye’nin sosyoekonomik durumu ve aile içi şiddet en önemli etken. Yıllardır izine rastlanmayan binlerce kişi var. Asıl vahim olan bugüne kadar kaç kişi kayboldu, yaş aralığı nedir, nerede olabilirler gibi verilere sahip olamamamız.

Kayıplar konusu neden önemsenmiyor?
Kayıba şu gözle bakılıyordu: “Bir ülke sınırları içerisinde insan kaybolmaz. Kendi isteğiyle gitmiştir.” Bu sorun bizim çalışmalarımızla dikkate alınmaya başlandı. Çocuk polisi sayısı
o günden bu yana beş kat arttı.

Neden kaçıyor bu çocuklar?
SHÇEK’ten kaçan çocuk sayısı çok fazla. Yetkililerin bu kaçışların nedenini araması lazım. Kayıp vakalarında ayrıca evden kaçanlar çok var. Maddi imkansızlıklar, aile içi şiddet, eğitimsizlik en çok çocukları etkiliyor. İş aramak için kaçanlar da var.

“Umut Otobüsü 900 kişiyi buldu ama parasızlıktan son verdik”

3 yaşındaki çocuk da sırra kadem basıyor ama.
Bunlar kaçırılıyorlar. Pedofili en büyük neden. Zaten çoğu evin önünde, parkta oynarken kaçırılıyor. Bunun en büyük nedeni ailenin dikkatsizliği. En önemli şey, çocukların güzergahının bilinmesi. Kitap almaya gönderiliyorsa, hangi yoldan gideceği, nereden kitap alacağı bilinmeli. Çocukların bulunmasında bu bilgiler yardımcı oluyor.

Kayıpların bulunmasına en büyük engel ne?
10 yıl önce kaybolmuş çocuğu eski haliyle arıyoruz. Adli Tıp’ta yüz inceleme laboratuarı var, yüz yaşlandırma yapılıyor. Bu uygulama rutinleşmeli.

Umut Otobüsü’yle kayıpları arıyordunuz...
Türkiye’yi üç kez dolaştı, bugüne kadar 900 kişi buldu. Otobüsü yürütmenin maliyeti yıllık 30 milyar. Destek alamadığımız için bırakmak zorunda kaldık.


“Otistik abim kayboldu, kardeşim onu beklerken ölü bulundu”
Siz niye ve nasıl bu derneği kurdunuz?
Abim Abdülhamit otistikti, Eylül 1992’de kendi 23, zeka yaşı 7 iken evin önünde bir taksiye bindirildi ve bir daha haber alamadık. Babam İsmet Özbilici yüz binlerce el ilanı bastırarak bütün Türkiye’yi şehir şehir, köy köy, kapı kapı dolaştı. Bir yıl sonra kardeşim Özgür, abisini beklediği pencerenin yanındaki yatakta ölü bulundu. Babam bu acı olay üzerine kendini kayıplara adadı. Kayıp ailelerini birleştirerek YAKAD’ı kurdu ancak ömrü kardeşimi bulmaya yetmedi. Hâlâ da akıbetini bilmiyoruz.

Abinizi ararken neler yaşadınız?
Başvurduğumuz kurumlarda yetkili bir merci bulamıyorduk. Karakol bize yardımcı olamadı, sadece abimin bilgisini aldı. Hırsızlık yapsaydı hırsızlık masasına, cinayet işleseydi cinayet masasına gidecektik. Ama kayıp olunca gideceğin bir masa yoktu. Bu yüzden bir dernek kurduk, bir kamuoyu oluştu, çocuk polisi kayıp çocuklarla ilgili bir birim kurdu kendi içerisinde.

Kayıpların yüzde 55’i İstanbul’dan
- Yılda 4 binin üzerinde insan kayboluyor.
-Son 5 yılda Türkiye’de 11 bin 400 civarında çocuk kayboldu.
-Bunların 1657’si hâlâ bulunamadı.
-Kayıplarda 15-35 yaş arası en yüksek grubu oluşturuyor.
-Türkiye’deki toplam kaybolma olaylarının yüzde 55’i İstanbul’da gerçekleşiyor.
-Kaybolanların yüzde 15-20’si sırra kadem basıyor, bir daha haber alınamıyor.


“DNA için saç telini saklayın”
-“Benim çocuğumun başına gelmez” diye asla düşünmeyin.
-Daima çocuğunuzun en son fotoğrafına sahip olun.
-Parmak izlerini alın.
-Çocuğunuzun arkadaşlarını ve ailesini tanıyın. Arkadaşlarının adını, ailesinin telefon numarasını ve adres bilgilerini içeren bir defteriniz olsun.
-Çocuğunuza özel bir kimlik kart yaratın ve
o kartı devamlı taşıtın.
-Çocuğunuzun DNA’sını belirleyecek bir şeyini (kan, saç teli gibi) muhafaza edip alındığı tarihi de unutmayın.
-Çocuğunuzun sizinle her zaman irtibatta bulunmasını sağlayacak bir yol bulun.