Pazar Davos'ta martini bardağında sigara böreği

Davos'ta martini bardağında sigara böreği

08.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Davos'taki Türk Gala Gecesi'nin organizasyonunu yapan Selçuk Kiper: "Yeni şeyler arayıp bulmaktan, olmadığımız bir şey gibi gözükmektense elimizdekileri kullandık. Türk denince akıllarda canlanan dansöz ve kebap klişesinin dışına çıkmak istedik. Türk mutfağından modern örnekler sunduk. Kebap yerine karnıyarık koyduk mönüye. Dansöz yerine semazen çıkardık. Şaşaalı değil, şık bir dekorasyon uyguladık"

Davosta martini bardağında sigara böreği

axpaz021.jpg Dünya Ekonomik Forumu'nun kapanışında Türk Gala Gecesi konuşuldu. Geçen hafta ekonomi sayfalarının başlıca konusu buydu: 1,7 milyon avroya mal olan semazenli, Burhan Öçal'lı, tefli Türk Gala Gecesi. Gece, Davos'taki foruma katılan siyasetçileri, uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticilerini çok memnun etti. Eğlence sabaha kadar sürdü. Galanın organizasyonunu Selçuk Kiper'in şirketi Synopsis yaptı. Yemekleri Atilla Doğudan'ın sahibi olduğu Do&Co hazırladı. Gecenin dekorasyonunu Vakko üstlendi. Katılımcılara verilen hediyeler de Vakko imzasını taşıyordu. "Forumun başkanı 'Çıtayı yükselttiniz' diye mesaj attı" Forumun gala gecesini Türk özel sektörü üstlendi. Suzan Sabancı Dinçer, Ali Koç'u, Ferit Şahenk'i ve Mehmet Ali Yalçındağ'ı telefonla arıyor. "Her şeyi devlete bırakmayalım, özel sektör olarak forumun gala gecesini biz üstlenelim. Sponsor olalım" diyor. Başbakan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu'nun katılımıyla bir grup oluşturuyorlar. Organizasyon komitesi gala gecesini yapacak firmayı seçmek için bir konkur açtı. Her şirket çalıştığı ajansı davet etti. Sonuçta konkuru kazanan biz olduk. Türk Gala Gecesi'nin organizasyonu size aitti. Bu projeye nasıl dahil oldunuz? 2007 Ekim'inde bizimle çalışmaya karar verdiklerini açıkladılar. Biz de hemen o ay Davos'a giderek görüşmelerimize başladık. Organizasyonlar nerede olacak, nasıl olacak diye... Sadece gala gecesiyle değil, gala gecesinin öncesi ve sonrası için de planlar yaptık. Türkiye'yi anlatan afişler hazırladık. New York'lu bir halkla ilişkiler şirketiyle anlaştık. Bu şirket Dünya Ekonomik Forumu'nun da halkla ilişkiler şirketi. Türkiye'den reklam ajansı olarak Republica ile çalıştık. Logo tasarımımızı ise Manga reklam ajansı yaptı. Gala gecesi öncesindeki koşuşturma ne zaman başladı? "Türklerin eğlenceyi sevdiğini göstermek istedik" Uluslararası bir projeydi. Yurtdışında yapılacaktı. Dolayısıyla her şeye hazırlıklı ve üretim kapasitesi yüksek olan firmalarla çalışmalıydık. Do&Co Avusturya merkezli bir şirket. Formula 1 gibi dünyaca ünlü organizasyonlarda görev alıyor. İsviçre'deki gecede yemekleri pişirecek, servisi yapacak elemanları sağlama kapasitesine sahipler. Şirketin sahibi Atilla Doğudan, Avrupa'yı çok iyi tanıyor. Onunla 2005'te İstanbul'da Şampiyonlar Ligi Finali organizasyonunu yaptığımız sırada tanışmıştık. Ayrıca Do&Co 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda catering hizmeti verecek. Bu yüzden İsviçre ve Avusturya'da yapılacak etkinlik için oradaki mutfaklarla çalışıyorlar. Vakko'nun fabrikası var. Bu sayede katılımcılara hediye edilen kravat ve eşarp üretiminde, servis elemanlarının kıyafetleri ve dekorasyon konusunda bir sıkıntı yaşama ihtimalimiz yoktu. Dekorasyon ve yemek, organizasyonun en önemli ayaklarından. Vakko ve Do&Co'yu seçmenizde ne etkili oldu? Davetlilere Türklerin Akdeniz insanı olduklarını, eğlenceye meraklı olduklarını göstermek istedik. Bizi Eurovision'da temsil eden Kenan Doğulu Türk pop müziğini yansıtacak doğru isimdi. Burhan Öçal perküsyon çalarken katılımcılar piste fırladı, tef çaldı. Demet Tuncer davetliler dans edebilsin diye hem yabancı parçalar söyledi hem de yerli parçalar. Sahneye çıkacak sanatçılar nasıl belirlendi? Sonuçta insanlar forum kapsamında katıldıkları konferansların sonunda eğlenmek istiyor. Amaçları iyi yemek yemek ve iyi müzik dinlemek. Aslında Fransızların yaptığı organizasyonu Türklerin yapması bekleniyordu. Çok modern bir dekorda, şov ağırlıklı bir organizasyon... Türkiye'nin biraz dışında bir şey yani. Fransa da normalde tüm yemek kültürünü yansıtan, oturaklı, sakin bir gece düzenleyecekken "Biz eskisi gibi değiliz, işte yeni Fransa" dercesine organize etti geceyi. Çok deneysel bir gece tasarladılar. Biz ise her şeyi kültürümüzden yola çıkarak tasarladık. Gecede bir de rakibiniz vardı: Fransız gecesi. Katılımcıların Fransız gecesine gitme ihtimali stres yarattı mı? "Fransız gecesinin provalarını görünce rahatladım" Bir gece önce gidip Fransa gecesinin provasına baktım. Ekranlar, ışıklar... Son derece modern bir ortam vardı. "Yarın biz rahatız. İnsanlar bizim geceyi ilgi çekici bulur" dedim. Ertesi gün konsorsiyumun dört esas üyesi "Selçuk herkes Fransız gecesine gidiyor" diye telaşlandı. "10-15 dakika sonra buraya gelecekler. Merak etmeyin" dedim. Hakikaten de geldiler. Gece tıklım tıklım başladı ve öyle bitti. Gece bittikten sonra Dünya Ekonomik Forumu'nun Başkanı Prof. Klaus Schwab "Muhteşem bir geceydi. Çıtayı yükselttiniz" diye mesaj attı. Casusluk yaptınız mı? Yani "Fransız gecesinde neler olacak acaba?" diyerek olup bitenleri takip ettiniz mi? Biz çok sağlam bir kültürden geliyoruz. İlla sıfırdan bir şey yapmaya gerek yok diye düşündük. Yeni şeyler arayıp bulmaktan, olmadığımız bir şey gibi gözükmektense elimizdekileri kullandık. Kültür bakanlığının internet sitesinde ve yabancı sitelerde Türkiye'ye turist olarak gelen kişilerin yorumlarını okuduk. Türkiye'nin hangi yanlarının onlara çekici ve enteresan geldiğini tespit etmeye çalıştık. Bizim kültürümüzde yer alan şeylere yer verdik. İçine biraz da eğlence kattık. Türk denince akıllarda canlanan dansöz ve kebap klişesinin dışına çıkmak istedik. Dansöz yerine semazen çıkardık. Kebap yerine karnıyarık koyduk mönüye. Türk mutfağından modern örnekler sunduk. Şaşaalı değil, şık bir dekorasyon uyguladık. Ekipçe gecenin konseptini belirlerken Türkiye'nin hangi yanlarına dikkat çekmeyi istediniz? "Logoda bir dervişin eteğinden etkilendik" Logo yukarıdan bakıldığında bir dervişin eteğini andırıyor. Derviş eteği ilham verdi bize. Ortasında da hem ay hem de Selçuklu mimarisinde yer alan bir köşegen var. Peçetelerden garsonların kıyafetlerine gecedeki hemen hemen her şeyin üzerine basılı bir logo var. O logonun manası nedir? Gala gecesi 1,7 milyon avroya mal oldu. Bunun 800-900 binini Dünya Ekonomik Forumu'nun organizasyon şirketi Publicis alıyor zaten. Mekanın kirası, ses, ışık hizmeti karşılığında. Organizasyonda görev alan ekibin otel konaklaması da dahil bu fiyata. Gecenin maliyeti kaç avroyu buldu? "Galada tatlarla oynamak yerine sunumlarla oynadık" Türk Gala Gecesi'nde davetlilere Türk mutfağından örnekleri değişik şekildeki sunumlarla ikram ettik. Tatlarla oynamak yerine sunumlarla oynadık. Onları Türk mutfağında bir geziye çıkardık. Mönüde Akdeniz'den Karadeniz'e, Anadolu'ya uzandık. Gecede imambayıldıdan beğendiye, karnıyarıktan külbastıya pek çok yemeğe yer verdik. Davos'a katılanlar beş yıldızlı otellerde, lüks restoranlarda yemek yiyen kişiler. O yüzden lezzete ve kaliteye çok önem veriyorlar. Onlar için sunumlarımızla yemeğin eğlenceyi yanını ortaya çıkarmaya çalıştık. Levrek buğulamayı kağıtlar içinde ikram ettik. Sigara böreklerini martini bardaklarının içine koyduk. Patlıcan salatasının üzerine karides yerleştirdik. Türk kahveli çikolata mus yaptık. Tüm yemekler Davos'ta, o gün taze olarak pişirildi. Gecede görev alan servis ve mutfak ekibinin sayısı 240'tı. Gecenin konsepti Mevlana'nın 800'üncü doğum yılından yola çıkılarak koyuldu: 360 Turkey-Come As You Are. Gala saat 20.30'da başladı. Saat 03.30 gibi sona erdi. Gala öncesinde forum yönetimi gecenin en geç 01.00-01.30 gibi sonlandırılmasını istedi. Ancak saat 02.30'da dans pistindekilerden biri forumun başkanı Prof. Klaus Schwab'dı. Schwab, Burhan Öçal'ın performansı sırasında dağıtılan tef ile eşlik etti. Misafirlerin ebru ve hat yapımını izlediği ebru ve hat köşeleri saat 02.30'da hâlâ boşalmamıştı. Konukların dikkatini en çok yedi dakika süren sema gösterisi çekti. Kadın semazen, barın tam ortasına yerleştirilen platformun üzerinde yavaş yavaş yükselerek dönmeye başladı. 1,5 metre yükselen bu platformun mekanizmasını iki elektrik süpürgesi çalıştırıyordu. Galada hizmet eden servis elemanlarının kıyafetlerini, Hakan Yıldırım tasarladı. Girişte tüm konuklara Tansel Baybara'nın tasarladığı mavi boncuklu bilezikler hediye edildi. Gecede 240 kişilik bir organizasyon ekibi görev aldı. Servis elemanlarının kıyafetlerini Hakan Yıldırım tasarladı Vakko Espace by Sky'ın hazırladığı dekorasyona siyah ve altın renkleri hakimdi. Normalde bir yüzme havuzu olan alan kapatılarak yeni bir mekana dönüştürüldü. Salona 10 metre çapında, ay şeklinde barlar yapıldı. Siyah büfeler ve siyah masalar yerleştirildi. Tüm duvarlara büyük çerçeveler ve büyük aynalar asıldı. Aydınlatmalar için camilerden esinlenildi ve altın rengi avizeler kullanıldı. Avizelerle Ayasofya Camii çağrıştırılmak istendi. Geceye katılan kadınlara logolu siyah üzerine altın rengi logolu eşarplar; erkeklere ise yine logolu siyah-gri ipek kravatlar, fes şeklinde çikolatalar hediye edildi. Avizeler için Ayasofya Camii'nden esinlenildi 1000 adet taze Akdeniz karidesi 250 kg taze dil-kılıçbalığı ve levrek 2 bin 500 adet börek 1200 adet mini yaprak dolma 500 porsiyon karnıyarık 1000 porsiyon revani, ekmek kadayıfı ve şekerpare 2 bin adet taze çilek 500 adet taze incir Neler yendi?