Pazar Demir yoksa kan da yok!

Demir yoksa kan da yok!

03.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Vücutta demir eksikliği başta kansızlık olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Demir eksikliği en çok çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde kendini gösterir

Demir yoksa kan da yok

tkumeli@milliyet.com.tr kadından biri, her iki gebeden biri, her beş çocuktan ikisi kansızdır ancak pek çok kişi bu durumun farkında değildir.İnsan vücudunda toplam dört gram kadar bulunmasına karşın demir, biyolojik yönden önemli ve eksikliğinde ciddi sorunlara yol açan bir elementtir. Eksikliği genellikle büyümenin çok hızlı olduğu küçük çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde ortaya çıkar. Kadınlar ise, doğurganlık dönemlerinde adet kanamaları ile kan kaybetmeleri nedeniyle "kansızlık" yaşayabilirler.Bu faktörlerin yanında demir içeriği düşük olan yiyeceklerin fazla tüketilmesi ve ayrıca besinler yoluyla alınan demirin emiliminin de güç olması kansızlığın ortaya çıkışını kolaylaştıran faktörlerdir.Demirin vücuttaki en önemli görevi ise hemoglobin yapımıdır. Hemoglobin kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni taşıma işlemini gerçekleştirir. Diğer bir deyişle, oksijen hayatımız için ne kadar önemliyse, oksijenin kullanılabilmesi için de demir o kadar önemlidir. Enerji metabolizmasında kullanılan birçok enzimin ve proteinlerin yapısında da demir bulunur.Yetersiz demir alınması, normal beslenme sırasında gıdalar yoluyla alınan demirin yetersizliğinde görülür. Sosyoekonomik düzeyi düşük toplumlarda, beslenme alışkanlıkları yanlış olan insanlarda daha sık görülmektedir. Bebeklerde ek besinlere geç başlama, anne sütü yerine inek sütüyle beslenme kansızlığa neden olabilir. Erişkinlerde ise vejetaryenlik, yanlış uygulanan zayıflama rejimleri, yeme bozuklukları ve adet kanamasının fazlalığı da kansızlığa yol açabilir. Demir ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada, özellikle çocuklarda ve kadınlarda yetersizliği en yaygın görülen besin öğesidir. Dünyada her beş erkekten biri, her üç Doğumla ilgili nedenler: Sık doğumlar, çoğul gebelikler, annenin iki yıldan sık aralıklarla veya dörtten fazla sayıda doğum yapması gibi durumlar kansızlığa neden olabilir. Demir gereksiniminin arttığı durumlar: Ülser kanamaları, kadınlarda adet kanamaları gibi kan kayıpları, parazit enfeksiyonları, özellikle bebeklerin ilk yaşı ve ergenlik dönemi gibi hızlı büyüme dönemlerinde vücudun demire olan ihtiyacı artar ve artan bu ihtiyacın tek başına besinlerden karşılanamadığı durumlarda kansızlık görülebilir. Demir emiliminin bozulduğu durumlar: Uzun süren ishaller, kronik enfeksiyonlar ve sindirim sisteminde bozukluklar vücuda alınan demirin emilimini bozarak kansızlığa neden olabilir. Kurşun zehirlenmesi: Özellikle yoğun araç trafiğinin yaşandığı kent merkezleri başta olmak üzere akaryakıttaki kurşunun havaya karışması ile oluşan kurşun zehirlenmeleri de kansızlığa neden olabilmektedir.Yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma, çalışma kapasitesinde azalma, sık hastalanma, iştahsızlık, bulantı, ciltte, göz kapaklarının iç kısmında ve avuçta solukluk, çarpıntı ve nefes darlığı, daha fazla üşüme, konsantrasyon bozukluğu demir eksikliğini gösteren diğer faktörlerdir.Karaciğer ve tüm kırmızı etler, yumurta, kuru baklagiller, pekmez, yeşil sebzeler, domates, kuruyemişler demirin iyi kaynakları arasında sayılabilir. Hayvansal gıdalardaki demirin emilimi daha yüksektir. Bitkisel gıdalardaki fitik asit, oksalik asit ve çaydaki tanin demiri bağlayarak yarayışlılığını azaltır. Bitkisel gıdaların hayvansal gıdalarla ve C vitaminiyle birlikte tüketimi demir emilimini artırır. Bu nedenle demir tabletlerini C vitamini kaynağıyla almak ve çayı yemekten bir süre sonra içmek daha yararlıdır. Kansızlığın nedenleri haftanın besini Kırmızı ette yüksek oranda protein bulunur. Ayrıca en çok demir içeren iki besinden birisidir. Proteinler önemli bir enerji kaynağı olmalarının yanı sıra vücutta birçok olayda önemli görevlerde rol alırlar. Örneğin vücudumuzdaki enzimlerin, hormonların ve kanda hemoglobinin yapılmasında gerekli olan hammaddedirler. Hasara uğramış dokuların tamiri için gereklidirler. Kırmızı etin yapısındaki demir de vücut tarafından emilebilme özelliği yüksek olan demirdir. Böylece vücudu kansızlığa karşı korur. Bu etkisini daha da artırabilmek amacıyla C vitamini açısından zengin besinlerle (örneğin limonlu yeşil salatayla birlikte) tüketilmesi önemlidir. Tabii pişirilme şekli ve tüketim miktarı da önemlidir. Pişirirken özellikle yağda kızartmak yerine fırın, ızgara veya haşlama tarzında tüketilirse vücut için daha faydalı olacaktır. Yine içerdiği doymuş yağ oranı yüksek olduğu için tüketim miktarına dikkat ederek kalp sağlığımızı da korumalıyız. KIRMIZI ET Haftanın öğüdü C vitamininin insan sağlığı üzerinde önemli etkileri bulunuyor. Hücreleri korur ve dokuların dış etkenlerden zarar görmesine engel olur. Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Diş sağlığında koruyucudur. Kılcal kan damarlarını güçlendirir. Demirin emilimini artırır. Kalsiyum, A, B ve E vitaminlerinin vücutta daha iyi kullanılmasını sağlar. C vitamini çok dayanıksız olduğu için pişirme ve saklama yöntemlerine dikkat etmek gerekir. Örneğin sebze ve meyveleri bıçakla kestikten sonra bekletmeden hemen tüketmek, salataya konulacak limon suyunu yemeden hemen önce ilave etmek ve sebzeleri çok az suda kısa sürede pişirmek ve haşlama suyunu atmamak gibi. C vitamininin en çok yararlı olduğu kişiler; kalp hastaları, enfeksiyonlu hastalar, yaşlılar, şeker hastaları, sigara ve alkol kullanan ve stres altında olanlardır. Kivi, turunçgiller, limon, havuç, taze kırmızı ve yeşil biber, beyaz ve kırmızı lahana, maydanoz, kuşburnu, yeşil sebzeler, siyah kuruüzüm, biber, lahana, karnabahar, taze patates, domates ve pırasada C vitamini bulunmaktadır. C vitamini