Derindeki dişiliği keşfetmek mi?

Bundan yaklaşık bir hafta önce e-posta kutumda şöyle bir mail gördüm: “Derindeki dişiliği keşfetmeye ne dersiniz?” Hemen yayın yönetmenim Aslı’ya ilettim; “Derindeki dişiliğimi keşfetmeye gideyim diyorum, ne dersin? Hahaha”. Sanıyorum ki “Yalnız seninki bayağı derindedir. Hahaha” gibi bir cevap gelecek, gülüp geçeceğiz. “Tabii, yazarsın, bu hafta koyarız” gibi bir cevap gelince başıma iş açtığımı anladım.

Erkek gömleği giyen insanım, hangi dişilik?

Spiritüel yaşam uzmanı Gülden Üner “ben”ini onurlandırmayı unutan kadınlar için” Haftasonu Tanrıça İnzivaları diye bir atölye çalışması başlatmış. Medyadaki “tanrıçalar” için de özel bir seans hazırlamış. Davet metninde şöyle deniyor: “Sizi derindeki dişiliği yaşama sanatı, ilişkinin tatlı cadısı olmak, iyileştirici tanrıçayla tanışmak, bolluk ve bereket tanrıçası olmakla ilgili workshop’umuza davet ediyoruz.”

“Derindeki dişiliği yaşama sanatı” mı? Erkek gömlekleri giyen bir insanım ben, hangi dişilik? “İlişkinin tatlı cadısı olmak”mış... Efendim, hangi ilişki? Sonra “iyileştirici tanrıçayla tanışmak”... Grip olunca “Gel, bana bak” diye annesini çağıran ben kimi iyileştiriyorum acaba? Kıt kanaat geçinmeye çalışıyorum sonra... Ne bolluğu, bereketi? Benim orada ne işim var?

Gülden Hanım çok tatlı bir kadın. Oraya ait olmadığım çok belli olmasına rağmen çok sıcak karşılıyor beni. Medyadaki diğer “tanrıçalar” da gelince, başlıyoruz. Modern hayatın koşuşturmacasından uzaklaşıp
“iç ben”e bir yolculuk yapacağımızı söylüyor Gülden Hanım. Gözlerimizi kapatmamızı istemesiyle gerginliğim had safhaya çıkıyor. Benzer bir mini meditasyon toplantısı sırasında içim geçmişti. Şimdi gelmişiz, burada tanrıça tanrıça oturuyoruz, uyumak olacak şey değil. “Deriiin bir nefes alıyoruz, yavaşça veriyoruz. Bir daha alıyoruz... Kendinizi serbest bırakın, iyice rahatlayın” diyor Gülden Hanım, benim kucağımda iPad, elimde telefon! O “Gevşeyin” diyor, ben içimden “Bu yazıyı kaç vuruşta bitirmek lazım acaba?” diyorum.

Sonra kendimizi çok yüksek bir gökdelenin tepesinde hayal etmemizi istiyor. Orada bulunan asansöre binin” diyor. Oldu olacak bir de asansörün içinde yılan hayal edeyim de bütün fobilerimle yüzleşmiş olayım: Yükseklik, asansör, yılan... Terlemeye başlıyorum.

Gülden Hanım o huzurlu sesiyle aşağı inmemizi söylüyor; en derinimize iniyoruz. Geçen sene bu vakitler bir asansörde kalmıştım, onu hatırlıyorum. Burada da kalırsam ne yaparım, alarm çalışıyor mudur gibi şeyler düşünüyorum. Sonunda en dibe varıyoruz.

Vajinadaki kutsal enerji

Burada karşımıza birinin, bir şeklin, belki bir rengin çıkabileceğini söylüyor. Sonra yavaşça “uyanıyoruz”. Herkese o en derinde ne gördüğünü soruyor. Kırmızı renk gören, leopar deseni gören, kendisini gören, kendisine sarılıp “Yine geleceğim” deyip oradan öyle ayrılan bile var. Ben? Yemin ederim Aslı’yı gördüm. “Yazıyı ne zaman teslim edersin?” dedi. Derinimdeki dişi, şefim Aslı’ymış!

Kısa bir aradan sonra devam ediyoruz. Gülden Hanım dişiliği hissetmenin yollarını anlatıyor ve konu orgazma geliyor. Küçük bir egzersizden söz ediyor spiritüel uzmanımız.
Egzersiz de değil de, “kadına vajinal gücünü hatırlatacak küçücük bir olumlama”ymış bu, vajinal enerjimizi aktive etme yöntemi bir başka deyişle...

Şöyle yapılıyor; rahatlayıp iç dünyamıza yöneliyoruz ve içimizden “Ben şu anda vajinamdaki kutsal enerjimi ak sinirler aracılığıyla omuriliğimden geçirerek beynime ulaştırıyorum. Bunu hissediyorum, hissetmeye izin veriyorum” diyoruz. Şimdi ben ofiste ne zaman uzaklara dalsam ya da biraz gözümü kapatsam ekipten bir arkadaşım mutlaka müstehzi bir gülümsemeyle “Güliz, hayırdır?” diyecek biliyorum. O mail’i Aslı’ya hiç göndermeyecektim...

Atölye dönüşü Aslı soruyor: “Ne öğrendin?”, “Ee, şey... Şimdi şöyle; asansör, vajina...” diye sayıklamaya başlıyorum. “Olmadı mı olmuyor” diyerek uzaklaşıyor yanımdan...

Gülden Üner:“Görünen yeterli olsaydı herkes mutlu olurdu”

Spiritüel yaşam uzmanı ne demek?

Yaşadığımız yeryüzü sistemi içinde görünebilir olanı anlamayı, onu geliştirmeyi öğrendik. Bu, insanın psikolojik dünyası için çok yeterli olmadı maalesef. Yeterli olsaydı herkes halinden memnun olurdu. O yüzden insanın varoluşsal boyutlarını anlamak gerekiyor. Bunun için de görünmeyeni keşfetmek gerekiyor. Spiritüel yaşam uzmanlığı bu alana temas ediyor.

Nasıl spiritüel yaşam uzmanı olunur?

Benim 10 yıllık kurumsal geçmişim var. Telekomünikasyon ve finans sektörlerinde, satış departmanlarında çalıştım. İnancım şuydu; kariyer eşittir mutluluk. Ama kariyerimi geliştirirken mutsuz olmaya başladığımı fark ettim. Çok can sıkıcı bir iş toplantısından sonra istifa ettim. Öncesinde de kişisel gelişim alanına ilgim vardı. Koçluk eğitimleri, NLP eğitimleri aldım. Yaşam koçluğu yapmaya başladım. Daha sonra yavaş yavaş spiritüel alana kaydım.

Önümüzdeki ilk atölye ne zaman?

16-17 Mayıs’ta yapmayı planlıyoruz. Ayrıntılı bilgiye guldenuner.com’dan ulaşabilirsiniz.