Pazar Dijital türküler söyleyen bez bebek

Dijital türküler söyleyen bez bebek

27.04.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Müzisyeninin kendini arka planda tutmayı yeğlediği, elektro tarzındaki “Saybirturku” albümü güleç yüzlü, fettan bakışlı bez bebek Cimcime Aybala tarafından temsil ediliyor

Dijital türküler söyleyen bez bebek

Ninelerimizin sesinden, radyoların cızırtılı yayınlarından, TRT günlerinin siyah-beyaz programlarından dinlediğimiz türküler, modern dünyanın dijital seslerinden nasibini alıyor. 
Elimizde Yeni Dünya Müzik tarafından basılmış, türküleri siber aleme sunan anlamında kullanan “Saybirturku” adlı elektro tarzında bir albüm var. Daha önce bazı toplama albümlerden ve elektronik müzik alanındaki çalışmalarından DJ Kambo adıyla tanıdığımız Erdinç Kamışlı’nın belki de en ilginç projesi Saybirturku. 
Dünyanın dört bir yanında başarılı yapımlara imza atmış bulunan; film, fragman, reklam ve dizi müzikleri yapan bu başarılı prodüktör, bu projesinde çok bilinen şarkıları, türküleri dijital altyapılar ve sert seslerden örülü bir dans müziği temelinde yorumluyor.
Üç yıllık geçmişi var “Saybirturku”nun. Müziği internetten paylaşanlar iyi tanıyor. Bazı parçalar Myspace ve Youtube’da çok ciddi bir dinleyici potansiyeli oluşturmuştu çünkü. 
Müzisyeninin kendini arka planda tutmayı yeğlediği “Saybirturku” projesi güleç yüzlü, fettan bakışlı Cimcime Aybala tarafından temsil ediliyor. Bir gün tesadüfen oyuncakçı dükkanında kendisine rastlanarak işin başına getirilen Cimcime Aybala, başından beri projeyle özdeş tutulmuş haylaz bir bez bebek. Bez bebeklerle oynayarak büyümüş bir kuşağın dünyası ile modern zamanların bileşkesi. Hem eski hem yeni; hem gelenekçi hem gelecekçi.
Cimcime Aybala’nın pamuk, kumaş ve iplikten mütevelli varlığında vücut bulan müzikler, eski ve yeni dünyanın bir arada bulunduğu, organik yerel seslerle batının dijital notalarının iç içe geçtiği çok dünyalı bir renk cümbüşü. 
Kusursuz vokal kes-biçleri, olağanüstü ses bindirmeleri ve mütevazı minimal yorumlarıyla “Saybirturku”, türkülere kazandırdığı yeni dijital boyutu, taşıdığı enerji ve duygusallığı öne sürerek, türküleri bizim gibi radyodan dinleyerek büyüme şansı yakalayamamış ama melodiyi ve dansı seven yeni kuşaklara farklı bir teklifte bulunuyor.

Haberin Devamı

“Katibim”in rap yorumu
Zehra Bilir’in sesiyle aşina olduğumuz kanto melodili Sakarya türküsü “Helvacı”, albümün en iyilerinden. 60’larda Kamuran Akkor tarafından meşhur edilen, Azeri müzisyen Rashid Behbudov tarafından yazılan “Dağlar Kızı Reyhan”dan uyarlanan “Reyhan”, akıllara kazınacak bir diğer yorum.
Tek erkek tarafından okunduğunda bir travesti olduğu sanılan “Osman Aga”nın hikayesini konu edinen Rumeli türküsü “Osman Aga”, türkünün orijinalindeki espriyi bayan vokaliyle tersinden okuyor. Bu parçaları Kanada’da yaşayan Türk kızı Aylin Korsal söylüyor; kırık Türkçesinin taşıdığı duygusallıkla.
Bir de “Katibim” olarak da bilinen İstanbul türküsü “Üsküdar’a Giderken”in rap yorumu var. Sözler Üsküdarlı hanım rap’çi Kleftra tarafından yazılmış, okunmuş. Dinlenmesi kolay, ritmik-melodik ve akılda kalıcı parçalardan oluşan albümdeki tek atmosferik senfonik parça “Poppy’s Rainbow”u, beş yaşında duyma engelli bir İngiliz kız çocuğu söylüyor. “Afedersin”de söz ve vokal Sultan Tunç’a ait. Samimi, yalın ve yaşama sevinci veren dijital türkülerin yanı sıra, içinden sert titreşimlerin geçtiği enstrümantal elektro parçalar da dikkat çekiyor albümde.
Gepetto Usta’nın bir kütük parçasından yarattığı Pinokyo’sundan sonra, oyuncakçılardaki hiçbir bez bebek, alev saçlı, kepçe kulaklı, çimen yeşili gözlü, pembe yanaklı, ay yüzlü Cimcime Aybala kadar şanslı olmamıştır herhalde.

Haberin Devamı

Bir adım ileride
Ayşe Hatun Önal “Çeksene elini” diye haykırdığı zamanlarda ağzından çıkanlarla güzel görüntüsü arasında bir tuhaflık taşıyordu. Saldıran, suçlayan sözlerin sahibi, masum ve  platonik hisler yaşatan, aşkı çağrıştıran görsel imgelerle bezenmiş bir kadındı.
Sözlerle görüntünün imajı yer değiştirmiş “Sustuysam” adını taşıyan yeni albümünde. Bu defa sözler daha sevecen ve hissiyatı yüksek bir aşk kadını çizerken, dağınık saçları ve gözlerini çepeçevre kuşatmış kalın siyah boyasıyla, boyası dökülmüş ojeli tırnaklarıyla tam bir  “femme fatale” görüntüsü veriyor.
“Sustuysam”, “Çeksene Elini”ye göre kaliteli bir prodüksiyon. Kimileri komik olsa da şarkılar genel olarak dinlenebilir seviyede. Ümit edelim, Ayşe Hatun bu şarkıları sahnede de aynı başarıyla söyler.