Pazar Doktorlar transfer oluyor ama para konuşmuyorlar

Doktorlar transfer oluyor ama para konuşmuyorlar

25.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Doktorlar transfer oluyor ama para konuşmuyorlar

Doktorlar transfer oluyor ama para konuşmuyorlar



Doktorlar transfer oluyor ama para konuşmuyorlar


Transfer deyince akla önce futbol, televizyon veya sanat dünyası gelir. Futbolcular, sanatçılar, ünlü şovmenler... Ama büyük tantana yaratan taransferler artık bilim ve tıp dünyasında da yaşanıyor. Ama bu transferlerin bir büyük farkı var. Her ne kadar ses getirse de transfer yöntemleri ve para konusuna neredeyse hiç değinilmiyor. Transferlerin ardından milyarlar, dolarlar telaffuz edilse de hiçbiri, "Evet ben transfer ücreti aldım" demiyor. Ama transferleri karşılığında edindikleri avantajları da söylemeden edemiyorlar. Akademik kariyer, statü değişikliği, son teknolojik donanıma kavuşma, milyon dolarlık yatırımlar, devlette çalışma güçlüğü, bir ünitenin başına getirilme; dile getirdikleri başlıca transfer nedenlerinden. İşte birkaç örnek ve söyledikleri....

‘Profesör olma şartıyla geldim’
14 yıl boyunca kadın doğum klinik şefliği, sekiz buçuk yıl da kesintili olarak başhekimlik yaptığı Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ayrılıp Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçerek Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Umur Kuyumcuoğlu "Zeynep Kamil’i yurtdışındaki standartlara ulaştırmak için yıllarca büyük emekler harcadık ve orada hizmet çok keyifliydi ama akademik ortamda eğitim vermek de istiyordum" diyor. "Kamu kurumlarında hizmet 400 metre engelli koşu gibi. Amir olarak sorumluluk çok fazla. Üniversite ise daha özgür bir ortam. Akademik yükselme de önemli. Ben profesör olmak kaydıyla geldim. Üniversitemden de fevkalade memnunum. Çok kaliteli ve nitelikli hizmet ve eğitim veriliyor. Gelirim eskiye göre iki kat arttı ama asıl döner sermayeden çalıştığımız oranda ücret alıyoruz."

Ünlü çocuk kalp cerrahı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu (sağdan beşinci) Memorial Hastanesi’nin kurucularındandı. Ama bu ayın başında ekibiyle birlikte Acıbadem Bakırköy Hastanesi’ne geçti. "15 kişilik bir ekiple Acıbadem Bakırköy Hastanesi’ne geçmemin nedeni maddi şeyler değil. Transfer ücreti almadık. Böyle bir şey söz konusu değil. Acıbadem Hastanesi’nde 2 milyon dolarlık bir yatırım var. Amacımız Acıbadem Hastanesi’ni dünyanın en iyi merkezleriyle paralel işler yapacak bir cazibe merkezi haline getirmek. Memorial’da çocuk ve erişkin kalp cerrahisinde gerçekleştirdiğimiz ilkleri burada da sürdürmek istiyoruz. Teknik donanım çok iyi, bina akıllı bina. Ameliyathane, yoğun bakım ve anjiyonun tek bir katta olması büyük avantaj. Yeni atılımlarımız ve projelerimiz olacak."

Prof. Dr. Bingür Sönmez
Florence Nightingale Hastanesi’nden geçen yıl Memorial Hastanesi’ne geçerek şok etkisi yaratan, hastanenin Erişkin Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanlığı’na getirilen Prof. Dr. Bingür Sönmez "ABD’li doktor neden başarılı? Çünkü 4-5 yılda bir yer değiştiriyor. Biz Doğu akımı olarak statükocu kalıyoruz, korkuyoruz" diyor. "Muayenehane bile açmaktan korkan arkadaşımız var. Sonra da, çalıştığınız yerde yönetim size o kadar alışıyor ki bir yerden sonra sizi yok sayıyor. Sizden çok daha genç insanın talepleri daha cazip gelebiliyor. Ama sizi nasılsa bir yere gidemez güvencesiyle yeni gelen kişiye daha çok destek veriyor. Çünkü yöneticiler her zaman sinyor olan doktordan rahatsızlık duyuyor. Onun karşısında başkaları olsun, gücü daha fazla artmasın diye bir korku içinde oluyorlar. Bu fobi tüm hastane yöneticilerinde var.
"Memorial’a gelirken bir milyon dolarlık yatırım istedim. Neredeyse iki katını yaptılar. Doktor kendine güveniyor ve gittiği yerde başarılı olacağına inanıyorsa transfer ücreti almaması gerekir. Alırsa profesyoneliğini satmış olur.
"Toplam 12 kişiyle geçtik Memorial’a. Ekip sadece benim ekibimdi. Hastaneden bir tek hemşire, personel almadım. Arkamdan gelen personel oldu. Ama onlar beni sevdikleri için işten çıkarılmıştı."

Dr. Hürriyet Yılmaz
Sağlık Bakanlığı’na tepkisi nedeniyle gazete ilanıyla temmuz ayında istifa eden eski 70. Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi başhekimi Dr. Hürriyet Yılmaz, özel sektörden pek çok teklif aldıktan sonra iki ay önce Alman Hastanesi’nde karar kılmıştı: "Bir süre sonra yaptıklarınız siyasi engellere takılıyor. Kamuda ön planda olmanız birilerini rahatsız ediyor. Bakanlık da İl Sağlık Müdürlüğü de onların sınırları içinde olmanızı istiyor. İstifadan sonra 3 - 5 teklif aldım. Alman Hastanesi’ni tercih etmemim nedeni, kurumsal olarak değişim içinde olduğunu biliyordum. Teknolojik olarak da yeni yatırımlar yapıldı. Ayrıca yöneticisiyle de frekansım tuttu. Bu çok önemli.
"Burada devletten aldığım maaşla kıyaslanamayacak bir ücret alıyorum. Hizmette çıtayı yükselttiğinizde daha fazlasını istiyorsunuz. Üretmek istiyorsunuz ama tıkanıyorsunuz. Sadece iki sekreterimi getirdim."

Dr. Alper Soysal
Üç yıl çalıştığı Amerikan Hastanesi’nden bir yıl önce Alman Hastanesi’ne geçen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Soysal: "Alman Hastanesi’nden cazip bir teklif geldi. Buraya gelmemde en önemli faktör konum değişikliği oldu. Yenidoğan yoğun bakım sorumlusu oldum. Alman Hastanesi’nde bu bölümü daha iyi çalıştırmak için geldim. Birim sorumlusu olmak dışında herhangi bir maddi talebim olmadı. İsteğim doğrultusunda servis için fiziki değişiklikler yapıldı, olmayan cihazlar alındı, yatırım yapıldı. Bir yerden bir yere giderken mutlaka bir mutsuzluk vardır. O dönemde yönetimle ilgili benim ve birçok arkadaşımın sorunu oldu. Çalışma şartlarımızı ve ücretlerimizi değiştirmek istediler."