Pazar ‘Donanımlı değilseniz Brad Pitt de olsanız dinlemezler’

‘Donanımlı değilseniz Brad Pitt de olsanız dinlemezler’

06.11.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

“O Ses Türkiye”ye katılan yarışmacıların ve seyircinin favori jüri üyesi Murat Boz: “O koltukta şarkıcı Murat Boz olarak değil, bu işin eğitimini almış, donanımlı bir müzik adamı olarak oturuyorum”

‘Donanımlı değilseniz Brad Pitt de olsanız dinlemezler’

Hem yakışıklı, hem sempatik, hem efendi, hem de alçakgönüllü... “Murat Boz’u nasıl bilirsiniz?” sorusunun cevabı bu röportajdan sonra bende böyle. Kendisi ile Acun Ilıcalı’nın Levent’teki ofisinde buluşup jüri olduğu “O Ses Türkiye” yarışmasını konuştuk. Ardından da “genç kızların sevgilisi” olmanın ona hissettirdiklerinden bahsettik. Boz bundan çok memnun. “Sevginin her türlüsüne değer veriyorum. Hayranlarımla arama mesafe koymam, bana ulaşabilir, konuşabilir, imza alabilirler. Korumalarla dolaşan, egosu tavan yapmış biri hiç olmadım” diyor. Röportajdan sonra sevgilisi ve menajeri Eliz Sakuçoğlu da yanımıza geldi. Çok mutlular, beş yıldır birlikteler, aynı evi ve işi paylaşıyorlar ama kadın dergilerinde yazan monotonlaşan ilişki söz konusu değil. Hâlâ el ele, diz dize, göz gözeler. Boz’un cevaplarından anladığım kadarıyla da yakında bir sürpriz nikah haberi bizi bekliyor.

Haberin Devamı

* “O Ses Türkiye” yarışmasında jüri üyesi olarak performansınız çok konuşuluyor. Acun ile bir araya nasıl geldiniz?

Bu yaz Burcu Esmersoy’un NTV’deki programına konuk oldum, aynı gün Acun da konuktu. Orada tanıştık. O sırada bu proje çok yeniydi, Acun jüri için karar vermemişti. Derken reklam arasına girdik ve “Jüri üyelerinden biri olmanı istiyorum” dedi. Ben de evet dedim. Normalde TV projelerine sıcak bakmam, doğru bir iş değilse tüm imajınız zedelenir. Ama Acun olduğu için ve müzik yarışması olduğu için kabul ettim.

* Köşe yazarları “Bu yarışma en çok Hadise ve Murat Boz’a yaradı” diyor. Ne düşünüyorsunuz?

İnsanlar hiç görmedikleri bir Murat Boz ile karşılaştılar. Normal hayatımda nasılsam öyleyim. Arkadaşlarıyla şakalaşan, onlara takılmaktan hoşlanan, pozitif bir adamım. Kaprisli falan hiç olmadım. Beğenilmemin nedeni de bu. Tepkiler de bu yönde. Twitter’dan “Seni hiç sevmezdim ama ne kadar sempatikmişsin” diye mesajlar geliyor, yüzlerce. Çok seviniyorum.

“Hiç kimse aldığım eğitimin farkında değil”

* Bu programla ciddi bir müzik eğitimi aldığınız da ortaya çıktı. Sizi seçen yarışmacılar “Müzik bilgisi nedeniyle Murat Boz” diyor...

Evet, bu pek bilinmiyordu. Demek ki bir yerlerde yanlış yapmışım, kendimi yeterince tanıtamamışım. Bir de “Murat Boz kim? Neden bu jüride? Daha dün bir bugün iki, nasıl birini seçecek ki?” gibi eleştiriler var. Kariyer olarak haklılar ama aldığım eğitimi bilmiyorlar. Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi’nde keman ve piyano okudum, ardından Bilgi Üniversitesi müzik bölümünde caz eğitimi aldım; burslu girdim ki bu çok zordur. Sonra da üzerine İTÜ Devlet Konservatuarı’nda Türk Sanat Müziği Temel İlimler Bölümü’nü okudum. Donanımlı bir müzik adamıyım. Keman, piyano, ney çalıyorum. Müzik ve armoni bilgim var. Eleştiriler bu noktada anlamsız. Güzel şarkı söyleyen yakışıklı popçu algısı zamanla değişecek. Yarışma bana bu açıdan çok yaradı.

* Jüri üyeleri olarak çok samimi görünüyorsunuz. Daha önce tanışıyor muydunuz?

Hülya’yı (Avşar) tanıyordum. Hadise ve Mustafa (Sandal) ile yeni tanıştık ama ne görüyorsanız o. Yani normalde de bu kadar samimiyiz. Kuliste didişiyoruz, eğleniyoruz. Ortada büyük egolar yok. Yeri geliyor yarışmacı bizi seçsin diye birbirimizi kovalayıp yere diz çöküyoruz.

“Sevginin her türlüsüne açığım, kim doyabilir ki?”

* Yarışmacıları arkanız dönük dinliyor ve sese göre karar veriyorsunuz. Normalde fiziksel görüntü bir avantaj mıdır?

Mesela bir yarışmacı geldi hiçbirimiz dönmedik, bir baktık ki Yunan heykeli gibi çocukmuş. Yüzümüz dönük olsa kesin atlardık. Güzel ya da yakışıklı olmak bir artı ama devamı size bağlı. Bugüne kadar yüzlerce yakışıklı erkek ve güzel kadın albüm yaptı. Kaçını tanıyoruz? Sadece güzelsiniz diye kimse sizi dinlemez, isterseniz Brad Pitt olun. Önemli olan donanımınız.

* Sanırım kendinizden bahsediyorsunuz...

Bunlar benim için de geçerli. Sadece yakışıklı, seksi bulunuyorum diye dinlenmiyorum. Kaldı ki öyle bir iddia ile de ortaya çıkmadım. Beni sevenler o sıfatları yakıştırdı. Ayrıca yakışıklılık meselesinde de şunu söyleyeyim: Ben kendimi çok beğenmem. Aynanın karşısına geçip “Abi ne yaptın ya! Bu kadar da yakışıklı olunmaz ki” demiyorum.

*Lisede nasıldı durum? Okulun en popüler çocuklarından mıydınız?

Popülerdim ama gitar çaldığım ve saçlarım uzun olduğu için. Yoksa okulun en yakışıklısı diye parmakla gösterilen bir adam değildim. O zaman da biliyordum bulunmaz Hint kumaşı olmadığımı, hiçbir zaman öyle hissetmedim.

* Peki, üzerinize yapışan “genç kızların sevgilisi” etiketi sizi rahatsız ediyor mu?

Allah aşkına kim sevilmekten rahatsız olabilir ki? Beni oğlu olarak gören anne-babalar olduğu gibi, sevgilisi olarak gören kızlar da var. Sevginin her türlüsüne açığım çünkü bundan besleniyorum. Ben de gençken güzel bir kadın görünce televizyona yapışırdım. Bizim zamanımızda internet yoktu, imkanlar azdı. Şimdi olsa ona ulaşmak için elimden geleni yapardım. O yüzden onları anlıyorum.
n İmza isteyenler, fotoğraf çektirmek için sıraya girenler. Hepsiyle tek tek ilgileniyor musunuz?
İnan öyle. Korumaların kızları ittiği, sanatçının arabaya kaçarak bindiği sahneler vardır ya. Bende göremezsin. Şirketime yüzlerce mektup geliyor. Üşenmeden kağıt kalemle mektup yazıyorlar. Hepsini okuyorum. Ben balık burcuyum, sevgiye doyamıyorum. Ayrıca kim doyabilir ki?

“Eliz ile her an evlenebiliriz”

* Eliz Sakuçoğlu ile birliktesiniz. Kendisi aynı zamanda menajeriniz. Aşk ve iş birlikte nasıl gidiyor?

“Aşk ve iş bir arada olmaz” diyenlere cevabım şu: İsterseniz her şey olur. Beş yıldır sürdürüyoruz ilişkimizi, hiç sorun yaşamadık. Boş zamanlarımızda da birlikteyiz. Eliz kıskanç biri değil, çok anlayışlı. Bu da önemli tabii ki.

*Yakışıklı şarkıcılar sevgililerini saklar, evlenmez ki hayranları azalmasın. Sizin öyle bir bakış açınız da yok...

“Hayranlarım ne der?” gibi bir endişem hiç olmadı. Zaten hep uzun ilişkiler yaşadım. Hiçbir zaman daldan dala uçan, birkaç kişiyi bir arada idare eden bir adam olmadım, yapım müsait değil. Hem ilk görüşte aşka da inanıyorum, Eliz’i görür görmez “Hayatımda olmasını istediğim kız işte bu” demiştim.

* Nasıl tanıştınız?

Bir arkadaş grubunda. Baktım ki modaya ilgisi var. Hemen kostümlerimle ilgilenmesini önerdim. Maksat yanımda olsun, daha çok vakit geçirelim. O da istiyormuş ki kabul etti. Sonra da hiç ayrılmadık.

* 31 yaşınızdasınız. Evlilik ve çocuk sahibi olmak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu şu sıralar hayatımda gündemde olan bir mesele. Babam “torun da torun” diyor. Ben de çocukları çok seviyorum. O yüzden 40 yaşına gelmeden mutlaka baba olurum. Evlilik korkum da yok. Her an Eliz ile evlenebiliriz.

“Balık burcuyum, çok evcimenim”
* Eliz ile DVD izlemek en büyük zevkim. Gece hayatından da hoşlanmam. Mesela çok yüksek sesli müzik çalınan yerlerde falan başım ağrır.
* Sağlıklı beslenirim, asla beyaz ekmek yemem. Haftada 4 gün spor yaparım. Kremlerimi de ihmal etmem. Dr. Murad’ın kremlerini kullanıyorum.
* Kariyerimin başında olsam yarışmaya katılırdım. Koltuğunu ilk döndüren jüriyi seçerdim. Murat Boz, Hadise, Hülya Avşar ve Mustafa Sandal arasında bir seçim yapmam gerekse de tabii ki Murat Boz’u seçerdim!