Dünyaya açılan yeni kapı

laşım konusundaki atılımları, sosyal sorumluluk projeleri, ticari ve spor yatırımlarıyla dikkat çeken Katar, önümüzdeki yıllarda Ortadoğu’nun yeni yıldızı olacak gibi görünüyor. Petrolden elde ettiği gelirle gitgide modernleşen ama Arap geleneklerini de koruyan Katar’ın hızla büyüyen başkenti Doha ise yeni bir dünya şehri ve tüm kıtalara ulaşımda önemli bir durak olma yolunda.
Katar’ın iki milyona yaklaşan nüfusunun yarısına yakın kısmı Basra Körfezi kıyısındaki Doha’da yaşıyor. Dünyanın dört bir tarafından gelen uluslararası şirketlerin ve işçilerin katkılarıyla şehir sürekli bir şantiye halinde. Lüks oteller ve görkemli alışveriş merkezleri Doha’nın modern yüzünün simgeleri arasında. 2022 yılında, eğer hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları kanıtlanmazsa, ev sahipliği yapacağı Dünya Kupası nedeniyle futbol dünyasının gözü de Doha’ya dikilmiş durumda. Kurulacak dev portatif stadyumların turnuvadan sonra yoksul Afrika ülkelerine bağışlanacak olması şimdiye kadar yapılan en büyük sosyal sorumluluk projesi diye kabul ediliyor. Katar Vakfı da halen dünya çapındaki organizasyonları sayesinde yoksul ülkelerdeki çocuk eğitimine büyük bir katkı sağlıyor.

İslam dünyasının en kapsamlı müzesi
Avrupa’dan Uzakdoğu’ya, Afrika’dan Avustralya’ya uçakla giden turistler veya işadamları aktarma için bir durak olarak tercih ettikleri Doha’da dolu dolu birkaç günü rahatlıkla geçirebiliyor. Şehirde yaşayan veya çalışan yabancılarla birlikte turistlerin sayısı, geleneksel Arap kıyafetleriyle dolaşan ve iyi eğitim aldıkları her hallerinden belli olan Katarlılarla neredeyse eşit ve onları her yerde bir arada görebiliyorsunuz.
Küçük bir körfezin ucunda ve iki yakasında kurulan Doha’nın güzelliğini göz önüne seren yaklaşık
7 kilometrelik kıyı şeridi Corniche boyunca yürüyüşe ve buradan tekne turlarına çıkmak genel bir fikir veriyor zaten. İzmir’deki Kordonboyu’nu hatırlatan Corniche’te hiçbir restoran veya kafeteryanın bulunmayışı bu şeridin tek eksik yanı.
Denizin içine doğru küçük bir yarımada üzerine kurulan İslam Sanatları Müzesi adeta Doha’ya hükmediyor. İslam dünyasının en kapsamlı müzesi olarak kabul ediliyor. Katarlıların kıvanç duyduğu bir yer burası. Ortalama büyüklükte bir müze ama içeriği açısından devasa Louvre ve British Museum ile bir tutulan, İslam sanatları açısından değerli bir merkez. Müzeye giriş ücretsiz.

Eski Pazar görülmeli
Çarşı Arap kültürünün olmazsa olmazı. Eski Pazar (Souq Waqif) ise İslam ülkelerindeki en büyük alışveriş mekanı. Dükkanlarda otantik ürünlerin yanı sıra her türlü ucuz ve hediyelik eşya da satılıyor. Burada birçok kafe ve Arap mutfağının değişik tatlarını sunan restoranlar da var.
Katara Plajı halkın denize girebildiği tek açık sahil. Giriş ücretli. Plajda bikinili yabancılar ve kıyafetleriyle denize giren Katarlı kadınlar bir arada denizin tadını çıkarıyor. Çevresindeki Katara kültür villaları ve Güvercin Kulesi (Pigeon Tower) son derece önemli yerler. Akşam saatlerinde yapılan çeşitli etkinlikler bu bölgeye hareket getiriyor.
Suni ada Pearl aynı zamanda Doha’ya köprülerle bağlı bir marina. İçinde son derece gösterişli tekneler, restoranlar ve evler olan bu marina Doha’yı ziyaret edenleri etkiliyor.

Türklere vize yok

Doha’nın yeni gözdesi Hamad Havalimanı, Türk inşaat şirketlerinin de katkılarıyla beş milyar dolar harcanarak tamamlandı ve
27 Mayıs’ta açıldı. Doha böylece yıllık 50 milyon yolcu kapasitesiyle Ortadoğu’nun en büyük havalimanlarından birine sahip oldu. Doha’ya Ankara’dan ve İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan haftada 14 direkt
sefer düzenleyen Katar Havayolları 22 Mayıs’ta Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan da uçuşlarına başladı ve seferlerini haftada 18’e çıkardı.

Girişte bir ay için 28 dolar
Katar Türklerden vize istemiyor ama Doha konaklamalı seyahat edeceklerden ülkeye girişte bir aylık kalış için 28 dolar alıyor. Ekimden mayısa kadar hava bizdekinden daha serin ama yazları çok sıcak oluyor.
Her kapalı alanın klimalı olması ve akşamların da serin geçmesi ziyaretçiler için bir avantaj.