Pazar Edebiyatçıların bisiklet yarışı

Edebiyatçıların bisiklet yarışı

31.03.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

KAYNAMA NOKTASI

Edebiyatçıların bisiklet yarışı

Edebiyatçıların bisiklet yarışı

KAYNAMA NOKTASI

Ahmet Salih

• Morgtaki 16 memeli adam ve ünlü modacıların defile savaşları
• İmparator’un kızına yeni komünist manifestonun yazarı hoca oluyor
• Giorgio Armani, İstanbullu kadınları davet ettiği yemeğe gelmedi


Her gece Bodrumöda "cehennem kraliçeleri"yle "ölüm ilişkileri" kuran aydınlarımız nereye göçtüler? Gümüşlüklü Ali Dinçer’in 80’li yıllarda en ağır entelektüellerimizi konuk ettiği sahildeki Sisiphus Pansiyon’un sabaha dek kaldırılmayan sofralarına ne oldu? Niye herkes "o denizin etekleri"ni terk edip dağlara çıkıyor? (Peki, biz neden Selim İleri’ye taktık böyle?)
Çünkü çileci edebiyatçı stereotipinin sonu geldi artık. Artık edebiyatçılar arasında da sağlıklı yaşam, spor ve hareket "in". Bodrum’daki Gümüşlük Akademisi’nin kurucu ve yöneticisi Latife Tekin son romanı "Ormanda Ölüm Yokmuşöta doğa, doğal yaşam gibi meselelere ilgisini belli etmişti. Tekin şu sıralar Gümüşlük Akademisi bünyesinde Uluslararası Bodrum Bisiklet Festivali’nin hazırlıklarıyla uğraşıyor. 13 ile16 Haziran arasındaki festivalde birçok ülkeden sporcunun katıldığı bir dağ bisikleti yarışı da yapılacak. Tekin, Gümüşlük’ü dünyaca tanınan bir dağ bisikleti merkezi haline getirmek istiyor.
Edebiyatçıların ve edebiyatseverlerin spora, sağlıklı yaşama merak salmaları iyi de oluyor çünkü her geçen gün taşıyacakları yük artıyor. Yaşar Kemal’in önümüzdeki ay Adam Yayınları’ndan çıkacak yeni romanı yaklaşık 900 sayfa. "Karıncanın Su İçtiği" ve "Tanyeri Horozları" isimli iki bölümden oluşan roman bir ihtimal iki cilt halinde yayımlanabilir. Bu arada Almanca edebiyatın devi Günther Grass ile Türkçe edebiyatın devi Yaşar Kemal nisanda WDR televizyonunda bir araya gelecekler.
Polisiye yazarı Ahmet Ümit’in yarın piyasaya çıkacak olan, Susurluk’u anlattığı "Kukla" romanı için İstanbul Film Festivali’nde gösterilmesi planlanan bir reklam filmi çekiliyor. Gizli tutulan senaryoya göre reklamcı Tibet Sanlıman’ın çekeceği film şöyle bir şey olacak: Bir morg. Bir ceset. Üzerindeki örtüde 16 kan lekesi. Adam 16 yerinden vurulmuş. Örtü açılıyor. Adamın bedeninde, o 16 lekenin tam altında, 16 tane meme.
Meme deyince defileler hatırlanıyor: Önümüzdeki günlerde defile savaşlarına tanık olacağız. 8 Nisan’da, Hülya Avşar’ın modacısı olarak da tanınan Dilek Hanif’in ilk defilesi Aya İrini’de yapılacak. Hanif erkekleri de düşünerek defilesini akşam yapıyor. Fakat anlayamadığımız şey, neden beylere smokin zorunluluğu konulduğu. Aslolan kadınların ne giyeceği değil mi?
Yıldırım Mayruk ise 11 Nisan’da Swissotel’de yapacağı defilede sadece kıyafetlerinin faturalarını erkeklere ödetecek olanları düşünüyor. Defile saati 15.30. "Hanımlar trafiğe kalmadan, kocaları eve gelmeden evlerinde olmalılar" diyor. İki tarafın da çok derdiydi ya bu!
Hipermedyatik mankenlerle çalışmak istemeyen Hanif ve Mayruk’un aksine 2 Mayıs’ta Lütfü Kırdar’da defilesi olan Cengiz Abazoğlu, Güzide Duran’dan Çağla Şıkel’e, ondan da Selin Toktay’a kadar birçok skandal kraliçesini gözler önüne serecek.
Dilek Hanif’in giydirdiği ünlü isimlerden biri de Merve Terim. İmparator’un büyük kızı Merve ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Duke’a başlıyor bu yıl. Aralarında Merve’nin de bulunduğu birçok ünlü ailenin çocuğuna Koç Lisesi’nde kariyer danışmanlığı yapan ve yurtdışına gönderen Larry Turns geçen akşam Changa’daydı. Larry, Merve’nin sivil toplum örgütlerinde başarılı çalışmalar yaptığını, birçok fakir çocuğa para yardımında bulunduğunu gururla anlatıyordu. Larry’nin dediğine göre Merve, Çağdaş Eğitim Vakfı ve Eğitim Gönüllüleri Vakfı için bağış topluyor, İmparator’dan da bu örgütler için iyi paralar koparıyormuş. Bir yıldır Türkiye solcularının elinden düşmeyen ve yeni komünist manifesto olarak tanımlanan "İmparatorluk"’un (Ayrıntı Yayınları, 2001) iki yazarından Michael Hardt’ın, Merve’nin gideceği Duke Üniversitesi’nde edebiyat profesörü olduğunu belirtelim. Hardt ve "İmparatorluk"un diğer yazarı Antonio Negri’nin kitapta teşekkür ettiği ve sık sık alıntıladığı Türk marksist Arif Dirlik de Duke’de hoca. Yani İmparator’un kızına İmparatorluk’tan iki hoca çıktı!
Geçen pazartesi İstanbul’un bazı hanımları düş kırıklığına uğradı. Milano, Paris, New York, Los Angeles ve Atina’dan sonra Armani dekorasyon ürünlerinin satılacağı altıncı Armani Casa mağazasının Nişantaşı’ndaki açılışına Giorgio Armani’nin de geleceği ve evlerinde Armani mobilyalar bulunan İstanbullu az sayıdaki hanımla bir akşam yemeği yiyeceği haftalar önceden duyurulmuş, bir süre için sosyetenin kadın kanadı Armani’yle yemek yiyecekler ve yemeyecekler diye iki cepheye ayrılmıştı. Ancak Sema Cıngıllıoğlu, Ceyla Şahnavaz, İpek Kefeli, Elif Germiyangil pazartesi akşamı boşuna beklediler. Çünkü Giorgio, İstanbul’a kendi yerine yeğeni Roberta Armani’yi gönderdi. Davete icabet etmeyen dünyaca ünlü kadın tasarımcımızın yorumu şöyleydi: "Zaten Giorgio’nun pek sempatik birisi olduğunu söyleyemem. Gönderdiği koleksiyon da çok küçük."
Bu arada ilk kez bu sütünlarda haberi verilen, Londra’da açılacak bol ortaklı, genç bankacı sermayeli Türk lokantasının binasında yıkım tamamlanmış. İnşaata geçilmiş. Açılış ekim ayında.






PAZAR