"Eğlenceli edebiyat" 20 bin satıyor

Tirajı 20 bine yaklaştı. Üstelik reklamlarla değil kulaktan kulağa yayıldı. 1 YTL'ye satılıyor ve hâlâ sayfalarına reklam almıyor. Hepsi birbirinden farklı profiller çizen, kendi edebi ilgileri doğrultusunda yeni şeyler denemeye çalışan genç yazarlarla çalışıyor. Maksat okutmaksa, okutuyor. Eğlendirmekse onu da yapıyor... Birkaç yıl önce Ahmet Altan'ı transfer edip kitabını düşük bir fiyatla piyasaya sürerek yayıncılıkta devrimci bir üslup sergileyen Alkım Yayınları'nın 6 Ekim 2006'dan beri çıkardığı haftalık edebiyat dergisi K, yakın zamanda haftalık haber dergilerinin tirajını geçerek gündeme oturdu. Edebiyatın eğlenceli yüzünü yansıtarak edebiyata mesafeli olanları bile kolay okunan bir üslupla yakalamayı amaçlayan dergi galiba amacına ulaşmaya başladı. Biz de kısa sürede yakalanan bu başarının sebebini araştırmak üzere Alkım Yayınları'nın Genel Müdürü ve K Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Sabri Beykal, derginin yazı işleri müdürü Rengin Soysal ve genç yazarlar kadrosuyla bir araya geldik. Rengin Soysal, K dergisinin başarısını alışılagelmiş kitap dergilerinden farklı olarak aşırı entelektüel, okuyucuya tepeden bakan bir üslupla yapılmayışına bağlıyor. "Edebiyat televizyondan eğlencelidir" sloganını benimseyen dergide özellikle akıcı, hafif, lezzetli, kuruluktan uzak bir dil kullandıklarına dikkat çekiyor. K dergisinde genelde yazarların, roman kahramanlarının hayat hikayeleri ön planda. Sylvia Plath ve Virginia Woolf gibi yazarların ölüm biçimleri, Rimbaud'nun eşcinselliği, kısacası yazarların aşk hayatları, sapkınlıkları, zayıflıkları, delilikleri, tuhaflıkları ortaya konarak yazdıklarının da merak uyandırması sağlanıyor. Bu durum kimilerince edebiyatın magazinel yüzü ya da dedikodu boyutu olarak algılansa da, Soysal bunun doğru olmadığını savunuyor. "Bir edebiyatçının hayatıyla yazdıkları birbirinden ayrılamaz" diyen Soysal'a göre "Bu dergi edebiyatın BBG'si değil". Okuyucuya yukarıdan bakmayan bir dergi Sabri Beykal'a göre ise derginin başarısında en önemli etken farklı üsluplarıyla dergiyi zenginleştiren genç ve tanınmamış yazarlar. Sebebi ne olursa olsun, K dergisinin yakaladığı tiraj, derginin edebiyat dünyasında önemli bir boşluğu doldurduğu gösteriyor. Edebiyat çevrelerindeki söylentilere göre bu boşluğu değerlendirerek K dergisini bugüne taşıyan bir faktör daha var. O da bu genç yetenekleri Alkım Yayınları'na kazandıran ve derginin arkasında gölge bir isim olarak faaliyetlerini sürdüren Ahmet Altan. Ekipte genç ve tanınmamış yazarlar var K dergisinin kazandığı popülariteden cesaret alan Alkım Yayınları, edebiyattan sonra futbola da el atıyor. Çok yakında Kerem Altan'ın (Altan ailesinin en genç yazar üyesi, Ahmet Altan'ın oğlu) yönetiminde hayata geçecek olan F dergisi, edebiyat dergisi tadında bir üslupla futbolun insan yüzünü ele alacak. Futbol tarihinde adı geçen ünlü kişiliklerin biyografilerini eğlenceli ve daha evvel duyulmamış detaylarla işleyecek olan derginin 27 Nisan'da çıkacak ilk sayısının kapağında ise Zico var. Çok ilginç isimler olmadığı sürece röportajlara yer vermeyeceklerini söyleyen Kerem Altan klasik futbol okuyucusunu bile şaşırtacak, futbolla ilgilenmeyenlerin de ilgisini çekecek konulara yer vereceklerini belirtiyor. Futbola ilgisinin nereye dayandığını sorduğumuzda ise "28 yaşındayım. 28 yıldır da futbolla ilgiliyim. Yeterli mi?" diyor. Sırada bir futbol dergisi var: F Genç yazarların tek ortak noktası edebiyata olan ilgileri K dergisinin yazarları arasına yeni katılan Yalın İnce, aynı zamanda kadrodaki en genç isim. 23 yaşındaki İnce, şu anda mimarlık okuyor. Zaman zaman film işleriyle uğraşıyor. K dergisi için ise kendine yakın bulduğu Neyzen Tevfik, Walt Whitman gibi yazarların hayatlarını kaleme alıyor. "Sırada Chuck Palahniuk ve Jim Morrison var" diyen İnce, John Fante'yi de çok seviyor. Perihan Özcan Aktüel dergisinde muhabir. Edebiyatta ilgi alanı ise muhalif ve intihar eden yazarlar. Beğendiği muhalif yazarlar Pablo Neruda, Lorca, Halil Cibran, Simone de Beauvoir ve Yevtuşenko. İntihar edenlerden ise Hemingway, Romain Gary ve Osamu Dazai'yi seviyor. Özcan'a göre okuyucu bu dergide "kendi hayatındaki trajediyi ve insani olan her şeyi görüyor." 26 yaşındaki Cansu Yılmazçelik Tolstoy, Dostoyevski gibi Rus yazarların hayatlarını işlemeyi tercih ediyor. Modern edebiyattan çok hoşlanmıyor. K dergisi dışında, aynı zamanda Alkım Yayınları'nda kitap editörü olarak çalışıyor. Derginin başarısını "ukalalık yapmamalarına ve anlaşılır yazmalarına" bağlıyor. 25 yaşındaki Hazal Yılmaz aslında Amerika'da fotoğraf eğitimi almış. Aynı zamanda internet ve reklam işleri yapan bir firmada çalışan Yılmaz, dergide yazmaya Ahmet Altan'ın teklifiyle başlamış. Yılmaz'ın en sevdiği yazarlar arasında Milan Kundera, Albert Camus bulunuyor. En çok kitaplardaki anti-kahramanları yazıyor. Yılmaz'a göre derginin başarısının nedeni "herkesin kendi üslubu olması ve basit bir dille yazmaları."