Eski mekanda yeni bir lokanta

Ankarada çok az sayıda lokanta varken Kavaklıdere Tenis Kulübü yanındaki apartmanın altında Madamın Yeri isminde bir lokanta bulunuyordu. Babasının bu lokantadaki ortaklığı nedeniyle mutfak konusuna ilgi duyan Leyla Işıl, Ankarada, Kavaklıderede Budakaltı lokantasını açmış. Budakaltı lokantası Ankarada başarılı olunca, "gönlünde aslan yatan her lokantacı gibi" Işıl da İstanbulda şansını denemeye karar vermiş.Mehmet Gürsün lokantasının dekoru, mutfağı tamamen değiştirilmiş. Refia Atasagun mekanı yeni baştan düzenlemiş. Mutfak mekanın arkasına kaydırılmış. Sokağa yakın bölüm genişletilmiş. Arka bölümdeki tavan yükseltilmiş. Apartmanların arka bahçesinden oluşan küçük avlu yeşillendirilmiş. Ferah, yalın bir salon ortaya çıkmış. Müşteriler yarı açık mutfağı da görebiliyor. İstanbulda Mehmet Gürsün Abdi İpekçi Caddesi üzerindeki eski Down Town lokantası, mutfak değişikliği ile Tepebaşına taşındı. Down Towndan boşalan mekan yeni baştan dekore edildi. Ve burada farklı bir mutfak ile farklı bir lokanta açıldı. Bu yeni lokantayı, Ankarada deneyim kazanarak İstanbulda da bir lokanta açmak isteyen Leyla Işıl isminde bir hanım işletiyor. Aşçıbaşı mönüyü iki ayda bir değiştiriyor Lokanta işletmecisi, genç bir müşteri grubunu yakalamış. Herhalde dekorun, mutfağın, servisin ve de fiyatların bunda tesiri var. Down Town müşterilerinin bu mekana ayak alışkanlıklarının da olumlu etkisini herhalde küçümsememek gerek.Leeanın mutfağında Ankaradan gelen, Budakaltının eski aşçısı Engin Aslan var. Servis şefi Fatih Atik. Şimdilerde iki ayda bir mönüyü değiştirerek müşterilerin beğenilerini belirlemeye çalışıyorlar.Bizim Mengenli aşçıbaşılarımız büyük bir öğrenme ve uyum yeteneğine sahipler. Türkiyeye gelen yabancı aşçılardan öğrendiklerini daha da iyileştirerek ve Türk damağına uydurarak, yabancı aşçıların tabak süsleme biçimlerine özen göstererek daha iyiye ulaşma arayışını sürdürüyorlar.Mengenli, Ankaradaki Budakaltı lokantasının deneyimli aşçıbaşısı Engin Aslanın mutfağından bakınız neler çıkıyor: Tane karabiberli, balzamik soslu, az pişmiş, carpaccio manzo, közlenmiş biber püresi ve dereotlu dip sos ile ızgara sebzeler... Efendim. Ne buyurdunuz? Mengende bunlar var mı idi? Bitmedi... Sote bonfile dilimleri ve Meksika barbunyası ile taze soğanlı, Panço cipsli, acı soslu Meksika salatası, sarmısaklı ekmek ve parmesan peynir ile kızarmış piliçli Sezar salatası... Somonlu tagliatelle, acı soslu penne arrabbiata... Gelelim lokantanın ilginç ismine... Leea da ne ola ki? Leyla Işılın anlattığına göre bitkilere meraklı eşi, karısının ismi ile de ilişkili bir çiçek adı ararken, Leeayı beğenmiş. Leea küçük yapraklı bir saksı bitkisi imiş. Şarap fiyatları birçok lokantadakinden ucuz Ana yemeklerden dana külbastı, antrikot, Cafe de Paris isimli soslu et tabağı, fırında pişirilen sebze ve erişte ile sunulan ızgara kuzu sırtı, taze fasulyeli, sarmısaklı piliç kızartması lokantanın beğenilen yemekleri.Leeanın farklı tatlı çeşitleri ve de çok zengin şarap mönüsü var. Leeada şarap fiyatları diğer birçok lokantaya göre daha makul rakamlarda belirlenmiş. Normal yerli şarapların şişesine 19 milyon lira, kalite şarapların şişesine ortalama 35 milyon lira ödeniyor. Yabancı ülkelerden gelen şarapların bir büyük şişesinin fiyatı ise 55 milyon lira dolayında. nAdres: Nişantaşı, Abdi İpekçi Caddesi, No: 7/2Tel: (0212) 234 74 74 Leeanın risottosu (İtalyan pilavı) pek lezzetli. Herhalde genç müşteri kesiminin talebini karşılamak için olsa gerek, mönüde pizza da var. Pizzaların üstü zengin, üstünün lezzeti yerinde ancak altı biraz zayıf... Leyla Işıl pizza hamurunu İtalyan hamuru çizgisine ulaştırmak için "mayalı" hamura geçeceklerini söylüyor. İtalyan türü makarnaları, Uzakdoğu usulü soya soslu, sebzeli, piliçli erişteleri (noodle) lezzetli.