'Fala inanmayan da falsız kalmıyor'

İnsanoğlu geleceği hep merak etmiştir. Bilinmeyeni bilme tutkumuz neden kaynaklanıyor bir fikrim yok. Ancak eski tarihlerden bugüne insanoğlunun bir fal merakı hep olmuş. Eskiden bir eşya kaybolduğunda “bakıcı” denen kişilere sorulurmuş. Bunlar maneviyatı yüksek bilge insanlarmış. Yıldız falı, su falı, ayna falı, kahve falı, tarot falı... Çeşit çeşit fal tarihin tozlu sayfalarından günümüze ulaşmış. Ancak son dönemde fal merakı ile teknoloji birleşti. Sizin de dikkatinizi çekmiştir, telefonlara, tabletlere indirilen fal uygulamalarında bir artış var. Malum artık hayatımız telefonlar, tabletler, aplikasyonlardan oluşuyor. Neden kahve falı baktırmak bir akıllı telefon uygulamasının çıkış noktası olmasın ki diye düşünenler ciddi bir yol kat etmişken; aklıma “İnsan fal baktırırken yüz yüze olmak istemez mi?” sorusu takıldı. Ben de bu sorunun yanıtının peşine düştüm ve “Ben Demiştim” fal uygulamasının kurucusu Pelin Toroslu’ya ulaştım. İçinde durugörü, kahve falı ve astrolojinin de olduğu bu uygulama özelinde “Kimler fal baktırıyor? Neden fal baktırıyoruz? En çok neyi merak ediyoruz?” sorularına yanıt aradım. Bir de not: Bu fal aplikasyonunun diğerlerinden farkı sahibi Toroslu’nun durugörü yeteneğinin olması ve söyledikleri gerçekleştikçe de “Ben demiştim” demesi, uygulamanın adı da buradan geliyor.

- Fallar neye göre bakılıyor yapay zeka mı, gerçek insan mı?

Hem yapay zeka kullanılan hem de gerçek kişilerin fal baktığı aplikasyonlar mevcut. İki ayrı insana aynı falın çıktığına şahit olmuşluğum var. Kendi aplikasyonum özelinde konuşursam, ücretli fal seçeneğinde bulunan tüm falcılarımız bu işi profesyonel olarak yapan kişiler. Bizim uygulamamız dışında da danışmanlık veriyorlar. Bu kişileri sistemimize dahil etmeden önce çok ciddi bir tanışma sürecinden geçirip, ayrıntılı görüşmeler yaptık. Ben insanları yeteneklerinden emin olduktan sonra, durugörümden de faydalanarak sisteme dahil ediyorum. Ama uygulamamızda kullanıcılarımızın her gün ücretsiz olarak faydalanabileceği bir kahve falı hakkı da var. Bu kısım için bir buçuk yıl boyunca çalışarak, kendimize özel bir teknik geliştirdik. Buna yapay zeka da diyebiliriz.

- İnsanlar fal baktırırken birebir iletişimde olmak ister diye düşünüyorum. Fakat bu aplikasyonlar bir şekilde tuttu, bunun nedeni nedir sizce?

Bence yeni dünya düzeniyle ilgili, insanlar artık her şeye daha hızlı ulaşmak istiyor. Eskisi gibi falcıya gidecek, gelecek, bekleyecek vakitleri yok. Dünya internet üzerinden dönerken, fal baktırmak da buna evrildi. İnsanlar yoğun mesai saatleri veya sosyalleşmeye fırsat bulamadıkları için fal gibi eğlenceli bir aktiviteye de bulundukları yerden ulaşabilmenin kolaylığını yaşamak istiyorlar. Ayrıca yorumcularımız iletişim ve iletişimini yazı diline dökme konusunda oldukça profesyonel oldukları için kullanıcılarımıza karşılıklı bir sohbeti yaşatabiliyorlar. Hatta bazı kullanıcılarımız bazı yorumcularımızla arkadaşmışçasına hem falında çıkan gelişmeleri anlatıyor hem de günlük hayatlarında olanları paylaşıp yorum almak istiyor.

- Kitleniz nasıl? Hangi yaş grubu daha çok ilgili bu meselelerle?

Her yaş gurubundan gelen kullanıcımız mevcut. Kadın üyelerimizde 18-45 yaş arası, erkek üyelerimizdeyse 26-35 yaş arası daha ağırlıklı.

- Siz bu aplikasyonda neler yapıyorsunuz?

Kahve falı, astroloji ve durugörü bölümlerimiz var. Kahve falında üyeler ister sesli, ister yazılı yorum talep edebiliyor. Bu taleplere yetişmek için ekibimizi büyütmeye başladık. Astroloji bölümünde şu an için bir kişi var. Durugörüdeyse sadece ben varım.

- Talep nasıl peki durugörüye?

Şöyle söyleyeyim; talepten dolayı 24 saatlik cevaplama süremizi 48 saate çıkarmak zorunda kaldık.

- En çok tercih edilen fal hangisi?

Kültürümüzde kahvenin yeri itibariyle kahve falı daha çok tercih ediliyor ama genel bir gelecek merakındansa spesifik sorular sorup, net cevaplar almak isteyenler durugörüyü veya astrolojiyi tercih ediyorlar.

- Ne gibi sorular mesela?

Mesela bebek, evlilik tarihi, yeni iş, yatırım, partner uyumu veya sağlık durumu gibi sorular.

“Terapist yerine falcı tercih ediliyor”

- Eğitimli eğitimsiz, zengin fakir fark etmeden neden fal baktırmaya ihtiyaç duyuyoruz?

İnsanlar kiminle evleneceklerini, ileride kaç para kazanacaklarını, yeni bir mülk edinip edinemeyeceklerini merak ediyorlar. Karar aşamasındaki kişiler bunun fallarında çıkıp çıkmayacağını merak ediyor. Kilit kelime merak… İngiliz The Telegraph gazetesinin haberine göre İtalyanlar, 2010'da yaşadıkları büyük ekonomik krizin ardından fal ve astrolojiye yılda 5 milyar Euro’dan fazla harcamaya başlamış. Brezilya'daki falcı artışı ülkede araştırmalar yapılmasına sebep olmuş. Mesela Rio De Janeiro'daki genç kadınların çoğu terapist yerine falcıya gitmeyi tercih ettiğini söylüyor. Uzun lafın kısası dünya siyasi ve ekonomik krizlerle mücadele ettikçe, insanlar da çareyi falda arıyor. Tasasız bir kişinin fal baktırmak isteyeceğine inanmıyorum, e tasasız insan da olmadığına göre. Yani fala inanmayan da falsız kalmıyor bence…

- Peki, bu söz yani “fala inanma falsız kalma” size ne düşündürüyor bir fal aplikasyonu sahibi olarak?

İnsanların bu aktiviteyi sadece eğlence olarak kabul etmesi gerektiğini düşündürüyor. Biz olabileceklerin rotasını çiziyor olsak da, insanların tercihine göre o rota her an değişebilir. Hiçbir konuda olmadığı gibi fal konusunda da çok takıntılı olmamak gerek.

- Fal bakma uygulaması karlı mı?

Aslında karlı denebilir ama şunu söyleyeyim; biz bu uygulamada gerçek falcılarla çalıştığımız için sıfır gider, yüzde yüz gelir durumu yok. Şu an kazancımızı uygulamayı daha da geliştirmek için harcıyoruz. Bunu yapmayıp kar elde etmeyi de seçebilirdim ama hedeflediğim seviyeye erişebilmek için yatırım yapmam gerektiğini düşünüyorum. Yatırımlara ara versem aslında fena kazanmayabiliriz. Ama önceliğim yatırım, para ikinci planda zaten gelecektir.

- Fal bakan kişinin dolandırıcı olduğu, duygu sömürüsü yaptığı nasıl anlaşılır?

Kullanıcılar fal baktırırken en başta çok detaylı bilgi vermeyip kendilerini karşısındaki insanın değerlendirmesine bırakmalılar. Eğer fal bakan kişi konuşmaya hakim oluyor, hakimiyeti elden bırakmıyor, karşı taraftan yorum beklemiyorsa bu konuda dürüst olduğunu anlayabilirsiniz. Kısacası ağzınızdan laf almaya çalışmıyor ve mimiklerinizi takip etmiyorsa bu kişinin samimiyetini sorgulamaya çok da gerek yok.

- İnsanların ortak bir derdi var mı? En çok ne için geliyorlar?

Herkesin derdi kendine göre değişiyor. Kadını da erkeği de aşk hayatı düzendeyse iş hayatını, iş hayatı düzendeyse aşk hayatını soruyor. Kısacası neyi eksik hissediyorsak, hangi konuda umutsuzsak o konuyu sorgulayıp, kendi veremediğimiz yanıtları bizi tanımayan birisi versin istiyoruz.

“Anadolu’da durugörü ‘Kalp gözünün açıklığı’ demek”

- Durugörü nedir? Bu özellik nasıl kontrol edilir?

En çok bilinen hali ile 6. hissimizdir. Birçok insan, bu tip olayları metafizik ve parapsikolojiyle bağdaştırıyor. Anadolu insanı tarafından halen kullanılan “Kalp gözünün açıklığı” tabiri de bir nevi durugörü durumu aslına bakarsanız.

Durugörü yalnızca zihin gözü ile görmek demektir. Biraz daha bilimsel konuşmak gerekirse, bu yeteneğin algı bölgesi iki kaşınızın arasında yer alır ve hipofiz bezi ile bağlantılıdır yani üçüncü göz çakrası dediğimiz bölgeyle. Özel algı bölgesine erişim sağlayarak kendi sembollerinizi ve görüntülerinizi yorumlamayı öğrendiğinizde durugörü yeteneği size büyük yararlar sağlayabilir.

- Herkes bir gün fala inanacak hissine ya da iddiasına sahip misiniz?

Zaten herkes fala inanıyor. Bunu dillendirmeyenler var sadece. Bunun örneklerini görüyoruz. Amerikalıların bu işe duyduğu ilgiyi anlamak için “Time Out New York”un internet sitesinde New York'taki en iyi falcıların adres ve telefon numaralarını bulabileceğiniz bölüme bakmak yeterli. Bence bir gün herkes fala inanacak gibi bir iddiaya gerek yok çünkü herkes bir şekilde geleceğini merak ediyor ve bu dürtüyle fala inanıyor.

- Astrolojiye son dönemde merak arttı. O bölüme ilgi nasıl? Gerçekten doğum haritamız ile hayatımıza yön verebilir miyiz?

Milattan önceki dönemlerde insanların yaşamlarını devam ettirebilmek için gezegenleri baz aldığını düşünürsek, evet günümüzde de bu mümkün.

Ancak doğum haritamız ile hayatımıza bir yere kadar yön verebiliriz. Doğum haritası analiziyle kişinin karşısına çıkacak olaylar yakın dönemlerle birlikte öngörülebilir ancak bu aşamada nasıl bir yol izleyeceğinizi ya da neleri tercih edeceğinizi söylemek mümkün değildir. Karşılaştığı durumlar konusunda atacağı adımlar yalnızca kişinin kararlarına bağlıdır, bunu doğum haritasına bakarak söylemek söz konusu olamaz. Bu nedenle aslında kişi her ne kadar doğum haritasını baz alarak hayatına yön vermeye çalışsa da, son karar kendisinde olduğu için, bu aşamada doğum haritası devreden çıkıyor diyebilirim.

- “Şu kesim şu falı, bu kesim bu falı daha çok tercih ediyor” dediğiniz bir istatistiğiniz var mı?

Elbette tüm istatistikleri tutuyoruz, çünkü uygulamamızı buna göre geliştiriyoruz. Kadın kullanıcılarımız her türlü falı tercih ediyorlar ama erkek kullanıcılarımız genelde durugörü ve astroloji yorumlarını merak ediyorlar.

“İnsanların ruhuna dokunup, iç sesleri oluyorum”

- Durugörü yeteneğinizi nasıl anladınız? “Ben Demiştim” uygulamasına kadar götüren sebep neydi?

“Ben Demiştim” markasının oluşum hikayesi aslında çok eskilere dayanır. Bu yeteneği bana fark ettiren kişi babaannemdi. Bir gün kahve keyfi yapıp, sohbet ederken bana “Hadi falıma bak” dedi, hatta gülüşüp “Ben ne anlarım faldan” yanıtını verdikten sonra sırf muhabbet olsun diye hissettiklerimi söyledim ve söylediklerim birkaç gün içinde çıkınca da ailecek hepimiz şaşırdık. Zamanla insanlar da bendeki bu yeteneği keşfettiler. Çünkü gördüklerim ve söylediklerim gerçekleşiyordu. Aslında kahve bahane, ben insanların gözlerinden aldığım enerjiyle onların ruhuna dokunuyor, iç sesleri oluyordum. Daha sonraları ise spiritüel alanda çalışmalar yapan kişilerle görüştüm ve çeşitli eğitimler aldım. Bendeki bu yeteneğin durugörü olduğunu söylediler ve beni bazı testlere tabi tuttular. Bu testler sonucunda daha da bilinçli çalışmaya başladım. Eğitimini aldığım mesleğin dişlileri arasında öğütülmek yerine, insanların yol hikayelerinde onlara eşlik etmek istedim. Hem onlara hem de bana iyi gelen bir yolculuğa dönüştü bu. Danışanlarımla aramdaki ilişki dostluğa dönüşüyor. Bu dostluğun içinde her daim aramızda söylenen bir söz olan "Ben demiştim" bu uygulamayı hayata geçirmeye karar verdiğimizde uygulamamızın adı oldu ve markamıza dönüşüverdi.