Pazar “FIFA bir şey yapmayınca iş başa düştü”

“FIFA bir şey yapmayınca iş başa düştü”

20.06.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Rahatsız edici bulduğu vuvuzelanın yasaklanması için FIFA’ya başvuran İzmirli avukat Barış Kaşka: “Statta bomba ihbarı yapılsa boşaltma anonsunu kimse duymayacak. Birinin bir şey yapması gerekiyordu”

“FIFA bir şey yapmayınca  iş başa düştü”

Dünya Kupası başladığından bu yana, en çok reytingi Güney Afrika’nın yerel çalgısı vuvuzela yaptı. Çıkardığı sesi işkenceye benzetip maçlardan soğuyanlar da var, “Amaan, ne güzel çalsın adamlar işte” diyenler de. İzmirli avukat Barış Kaşka birinci gruptan. Vuvuzela’nın verdiği rahatsızlığa fena taktı, üşenmedi, FIFA’ya şikayet dilekçesi yazdı. Kiminin tepkisini, kiminin desteğini aldı.
Aslında bu, Kaşka’nın ilk dikkat çeken girişimi değil. İnter’in Fenerbahçe’yle 2007’de maç sonrası hazırladığı dilekçeyle, Haçlı askerlerini anımsatan formanın Arap ülkelerinde yasaklanmasını sağladı. Kaşka avukatlık mesleğini seçmesine de en büyük etken olan “savaşçı ruhu”nun çocukluğunda başladığını anlatarak başladı söze...


Vuvuzela itirazına nasıl karar verdiniz?
Dünya Kupası bizim için büyük bir şeydir. Futbol taraftarı olarak dört yıldan beri bekliyorum. Muhteşem bir ambians. Ama ilk günden beri inanılmaz bir ses. Arı kovanı gibi... Herkes şikayetçi. Futbolcu, taraftar, yayıncı kuruluş şikayetçi. FIFA hiçbir şey yapmıyor. Güney Afrika Futbol Organizasyon Komitesi hiçbir şey yapmıyor. Onlar yapmadığına göre birisinin yapması gerekiyordu.

Başvurunuz Dünya Kupası bitene kadar değerlendirilebilecek mi? Sonucun faydası olacak mı?
Olabilir. Disiplin komitesi bu işi araştıracak bir kişiyi tayin ediyor. Bir rapor hazırlıyor ve FIFA’ya sunuyor. Bundan sonra bir sonuç çıkıyor. Dünya Kupası’nın sınırlı olduğunu, bir zaman dilimine ait olduğunu ve mağduriyetin çok büyük olduğunu, dolayısıyla eğer yavaş sonuçlanacaksa hiçbir anlamı olmadığını söyledim. Organize şekilde FIFA’ya müracaat edilse çok daha önce yasaklanabilirdi.

Gelen bir cevap var mı?
“Yasaklamayı düşünmüyoruz” açıklamaları var. Ama resmi bir açıklama gelmedi. FIFA Başkanı Sepp Blatter’i bağlar açıklamaları. FIFA’yı bağlayacak şey, icra kurulunun alacağı karardır. Futbolcuların da şikayeti vardı daha önce. Blatter’in, FIFA’nın önüne geçtiğini ve FIFA’ya, futbola zarar verdiğini düşünüyorum. Yerel olduğunu söylüyor ama o yerellik, benim futboldan keyif alma zevkime de, futbolcunun futbolu oynama keyfine de zarar vermemeli.

Şikayetinizi hangi gerekçelere dayandırdınız?
FIFA tüzüğünün, disiplin yönetmeliğinin 46 ve 47’inci maddelerine aykırı. 46’ıncı madde, sportmenlikle bağdaşmayan hareketleri düzenliyor. Bunun sportmenlikle bağdaşan bir tarafı yok. 47’nci madde daha majör ihlalleri düzenliyor. Bir insan doksan dakika 135 desibele ulaşan bir gürültüye maruz kalırsa hastalanır. Bir Alman firması araştırma yapmış, ‘Geçici işitme kaybına yol açıyor’ diyor. Hala siz inatla diyorsunuz ki; “Bu yerel çalgıdır”, kültürlere saygı vs. Maç oynandığı sırada bir bomba ihbarı gelse, o stadı boşaltılması gerekse kimse hiçbir şey duyamaz. İlk kez vuvuzela, Dünya Kupası’nın önüne geçti ve insanlar izleyemiyor, 15-20 dk sonra kapatıyorlar.

Aldığınız tepkiler nasıl?
Facebook’ta kurduğumuz gruba büyük ilgi var. Yurtdışında görüştüğüm avukat meslektaşlarım da destekliyor. Grupta, “Allah razı olsun senden” diyorlar. Bir gazetede de “Barış Kaşka yine şöhret peşinde diye yazıldı.” Mustafa da olur Ahmet de olur. Bunu birisinin dile getirmesi lazım. Kanunu biliyorum. İki günümü harcadım. Velev ki değiştiremedik. Kötü bir şey olmayacak.


“Inter’in haçlı formasını Arap ülkelerinde yasaklattım”

Daha önce İnter formasıyla ilgili şikayetiniz olmuştu. Bu yüzden mi ‘şöhret peşinde’ diye düşünüldü?
2007’de İnter maç yapıyor Fenerbahçe’yle. Haçlı askeri gibi giyinmiş 11 futbolcu... Futbolun bir amacı da kültürleri kaynaştırmak. Oradaki, haçlı seferlerinde kullanılan, “Crux” tabir edilen, sembol bir haç. “Milan kentinin sembolü” dediler. O zaman başkası da, çift başlı kartalı alır, der ki, “Üsküp’ün sembolüdür”. Önünü alamazsınız. Neticede soruşturma açıldı, yönetmeliği değiştirdiler. Inter forması, Arap ülkelerinde yasaklandı. Bu, Barış Kaşka’nın dünyaya açtığı bir savaş değil. Gördüğüm yanlışları, mesleğimin verdiği imkanlar dahilinde dile getirmeye çalışıyorum. İsmimin anılması doğal. Kod adla olmayacağıma göre... Bunu değiştirirsem kendi hayatım ve futbol için güzel birşey yapmış olacağım ve herkese yarayacak.



“İrlanda Dışişleri Bakanlığı benden özür diledi”
Hep böyle miydiniz?
33 yaşındayım, hep bir mücadele var. Değişim üzerine...

İlk ciddi girişiminiz neydi?
Marmara Hukuk Fakültesi’ndeyken, İrlanda’da master yapmak istedim. Vize başvurusunda bulundum. İrlanda başvurumu nedensiz reddetti. Gideceğim okul, aile hazır. Dokuz hafta bavullarımla beklettiler. Bunun insan hakları ihlali olduğunu düşündüm. Gördüm ki kendi meclislerine bağlı bir insan hakları komisyonları var. Ve orada diyor ki, “Gerekçesiz vize reddetmek bir insan hakları ihlalidir.” İki yıl sonunda İrlanda İnsan Hakları Komisyonu başvurumu haklı buldu. Dışişleri Bakanlığı özür diledi. Ama gitmedim. Avukatlığın en sevdiğim yanı da bu; iyilik yapmak...