Pazar Film izlemenin suyu çıktı! Rüzgarı da kokusu da...

Film izlemenin suyu çıktı! Rüzgarı da kokusu da...

28.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yüzyıl önce her şey 2 boyutlu filmlerle başlamıştı, sonra 3 boyutlu filmler çıktı, şimdi de 4’üncü boyut geldi ve artık sinemanın suyu çıktı. Hatta sadece suyu değil, rüzgarı, kokusu da... Nasıl mı? Şöyle...

Film izlemenin suyu çıktı Rüzgarı da kokusu da...

Sinema izleyicisini filmle gerçek anlamda buluşturan 3 boyutlu (3D) teknolojisinden sonra şimdi de sıra 4’üncü boyuta geldi. İzleyicileri sinema filminin adeta içine sokan 4DX teknolojisi, hareketli koltukları, su, rüzgar, koku ve ışık efektleriyle gerçeklik algısına bir boyut daha ekliyor. Dünyada bu yılın başında popüler olmaya başlayan 4DX, eylül ayında Türkiye’de ilk seyircileriyle buluşacak. 4DX’i Türkiye’ye getiren Mars Cinema Group; şu sıralar İstanbul Marmara Forum’daki Cinemaximum salonunu bu yeni deneyim için hazırlıyor.

Film 4DX’e uygun çekilmek zorunda değil

Güney Koreli CJ 4DPlex firmasının geliştirdiği 4DX teknolojisi, filmlerin en vurucu sahnelerini gerçek efektlerle zenginleştiriyor. Bir araba kaçış sahnesi mi izliyorsunuz; koltuğunuz sizi sağa sola savuruyor, filmde büyük bir sarsıntı mı oldu; sizde aynı ölçüde sarsılıyorsunuz. Fırtınaya yakalanan bir gemi varsa perdede, salonun içinde de fırtına kopuyor, yüzünüze su sıçrıyor, havada şimşekler çakıyor ve rüzgar makineleri saçlarınızı savuruyor. 4DX, sadece aksiyon değil her tür filmin içine alabiliyor izleyicilerini. Romantik bir filmde aktör sevgilisinin gerdanını kokluyorsa misal, o kokuyu siz de içinize çekebiliyorsunuz. Toplamda 20 farklı efekt ile senkronize gösterilen 4DX filmlerin en keyif veren özelliği, 3D’de olduğu gibi filmin buna uygun çekilmiş olması gerekmiyor. 4DX efektleriyle zenginleştirilecek olan filmler, gösterimi yapan sinema şirketi tarafından belirlendikten sonra CJ 4DPlex’in genel merkezine iletiliyor. Buradaki editörler, hangi sahnelere efekt verileceğini planlıyor ve gerekli donanımı sağlıyor. Bu sayede yerli ve yabancı tüm filmleri 4DX zenginliğiyle izlemek mümkün olabiliyor.

Filme gitmek değil, filme “girmek”

Film izleme deneyiminin yeni teknolojilere kavuşması, zenginleşmesi muazzam fakat olur olmaz her filmin rekabet yüzünden
3 boyutlu sunulması da can sıkabiliyor; “Çok mu lazımdı?” sorusunu sordurabiliyor. Geleneksel sinema tutkunları “şimdi bir de kokusu, suyu, titreşimi derken iş film izlemekten çıktı, iyice lunaparka gitmeye döndü” diyecektir mutlaka. Gerçek sinema izleyicisine bu konuda hak vermek gerek. Lakin bir de sinema sektörünün gerçekleri var. Herkesin evinde dev ekran televizyonların bulunduğu bir dünyada seyirciyi sinemaya çekmek için “eşsiz” bir sebep bulmak gerekliydi. 3D bu işlevi yeterince yerine getirdi ve sinema sektörünün dev ekranlı televizyonlara cevabı olarak hâlâ eğlence için film izleyen seyirciyi salonlara çekiyor.

3 boyutlu filmler 1950’lerden beri sinemalarda fakat son 10 yılda gelişen yeni teknolojinin yakaladığı görsellik ve derinlik işi bir üst ‘boyuta’ taşıdı. Gelgelelim tüketici teknolojisi bunun da karşılığını vererek üç boyutlu filmleri evlerin salonlarına getirmeyi başardı. Malum, sinemada 3 boyutlu seyretmek, evde üç boyutlu seyretmekle pek mukayese kabul etmez. Yine de evlerde 3D’nin yaygınlaşması, seyirciyi sinema salonlarına çekmek için önemli bir kozun etkisini zayıflatıyor. Gelgelelim sinema sektörünün yeni numarası 4DX, fazlasıyla kuvvetli. Öyle ki bu yenilik jargonu bile değiştirebilir; “haydi filme gidelim” değil, “haydi filmin içine girelim” diyebiliriz. Görünen o ki 4DX, tüketici teknolojisinin evlerde hemen karşılık veremeyeceği türden bir yenilik. Tamam, imkansız değil fakat aynı efektleri evimize taşıyacak ek makinalar ve özel koltuklar yakın vadede mağazalara kolay kolay gelmez. Peki, bu da gerçekleşirse sinemanın 5’inci boyutunda ne olur, erotik sahnelerde üstüne oturanı okşayan koltuklar mı çıkar, onu da Koreli mühendislerin hayal gücüne bırakalım...

Çocuklara ve hamilelere önerilmiyor

MarsCinema Group’tan aldığımız bilgilere göre eylül ayında planlanan ilk gösterimin ardından 4DX teknolojisi, 2016 itibariyle yurt çapındaki Cinemaximum’lara yayılmaya başlayacak. Dünyada 2010 yılından bu yana 200’den fazla Hollywood filmi 4DX ile gösterilmiş. 4 boyutlu film izlemenin ciddi bir güvenlik kısıtlaması yok fakat doğal olarak 4 yaşın altındaki çocuklar, hamileler ve kalp rahatsızlığı olanlara önerilmiyor. Türkiye’de bilet fiyatlarının normalin
yüzde 50 üzerinde olacağı öngörülüyor.