“Frank Sinatra bizi duysa adamlarını yollardı!”

Athena’nın “Ben Böyleyim” cover’ı tabii ki Sinatra’nınki kadar hüzünlü değil ama yine de alışılmış kıpır kıpır şarkılarından biraz uzak. Bu defa karşımızda olgun, hareketli ama biraz da yorgun bir Athena var. Gökhan ve Hakan Özoğuz ile bir araya geldiğimizde uzun zamandır hayalini kurdukları tatile çıkacakları için oldukça neşeliydiler. “Eskiye oranla durulmuş” yorumlarına “Yaş 34 oldu. Hayata ve kendimize bakış açımız değişti. Ancak Sinatra kadar da hüzünlü değiliz” oldu.

* Frank Sinatra’nın “My Way” parçasını yorumladınız ve ortaya “Ben Böyleyim” single’ı çıktı.

Gökhan Özoğuz: Coca-Cola gençlik kampanyası için “My Way” şarkısını dünyanın birçok ülkesinde farklı gruplara yorumlatmış. Türkiye’den de bizimle çalışmak istediler.

Hakan Özoğuz: Babamızın da çok dinlediği şarkılardan biriydi. O nedenle aşinaydık. Hatta albüm yapmadan önce barlarda Sex Pistols versiyonunu söylerdik.

Gökhan Özoğuz: “My Way” çok bilinen, insanların kafalarında belli bir imajı, duygusu olan bir parça. Onu yeniden yorumlamak epey zordu.

* Sözleriniz de şarkının orijinal sözlerine epey benziyor. Özellikle mi böyle olmasını istediniz?

Gökhan Ö.: Türkçeleştirdik ama ruhundan da uzaklaşmak istemedik. Şarkının sözlerini tercüme etseydik sırıtırdı. Sonuçta sözler ona ait olmasa da Frank Sinatra’nın badireli hayatının özeti gibidir bu şarkı. Biz de içine kendi hayatlarımızdan cümleler kattık.

Hakan Ö.: Aslına bakarsanız arabesk bir şarkı. Sözleri can yakar, bir son vardır, bir vedalaşma hali vardır. Bizim parçada da bu durum söz konusu ama bir yandan da “Genciz devam ediyoruz” diyoruz.

“Yedi ay ayrı kaldıktan sonra iyice yakınlaştık”

* Sizce Frank Sinatra sizin yorumunuzu dinlese ne derdi?

Gökhan Ö.: Mafya bir abimiz olduğu için üzerimize adamlarını yollardı herhalde (Gülüyor).

Hakan Ö.: “O şarkıyı çalmayın bir daha yavrum” derdi ya da farklı bulurdu ve hoşuna giderdi.

* Daha önce “Perhaps, Perhaps, Perhaps”ı da “Senden, Benden, Bizden” şeklinde yorumlamıştınız. Sırada başka şarkılar var mı?

Hakan Ö.: İlk albüm öncesinde Captain Hook adlı barda çalıyorduk ve “Perhaps, Perhaps, Perhaps”ın Cake versiyonunu söylüyorduk. Number One’ın ortakları Ömer Karacan ve Murat Akad bizi dinledikten sonra şarkının da albümde olması gerektiğini söylediler. “Senden, Benden, Bizden” böyle ortaya çıktı. Bundan sonra yine cover yapabiliriz ama hangi şarkı olduğunu bilemiyoruz.

* “Pis” albümüyle müziğe geri döndünüz ama uzun süre ortada yoktunuz. Biriniz Londra’da, diğeriniz askerdeydi. Müziği bıraktığınıza dair dedikodular bile çıktı. Biraz bu dönem neler yaşandığını anlatır mısınız?

Hakan Ö.: 34 yıldır ayrılmıyoruz, ikiziz ama ilişkilerde de nefes alman gerekir ya, öyle bir dönem yaşadık. Bunun sonunda birbirimize daha yakınlaştık. Yedi ay sonra havaalanında karşılaştığımız zaman hiçbir şey olmamış gibi sarıldık.

Gökhan Ö.: Müzikle ilgili meselelerde açıklama yaparız ama hayatlarımızla ilgili konuşmayı saçma buluyoruz. Hakan askere pat diye gitti. Ben de Londra’ya kimseye haber vermeden gittim. Bir araya gelince de ortaya “Pis” çıktı.

* “Pis” için “Bu bizim virajdan dönme albümümüz” demişsiniz. Tam olarak ne anlatmak istediniz?

Gökhan Ö.: 1998’den beri albüm çıkarıyoruz. “Pis” ile hayatlarımızda başka bir dönemece geldiğimizi hissediyoruz. İlk albümde yaşlarımız 22 idi. Şimdi 34. Dört sene müziğe ara verip geri geldik. Tüm bunlar çıkan parçaları etkiledi. Daha olgun, sakin bir albüm bu.

* Kemikleşmiş bir dinleyici kitleniz var ve genellikle sizden hareketli şarkılar bekliyorlar. Bu albüme nasıl tepki verdiler?

Hakan Ö.: Akıllarda “Athena eğlenceli gruptur” diye bir yargı var. Evet, hayata eğlenceli bir açıdan bakıyoruz ama bu Athena eğlence grubudur anlamına gelmiyor. Dinleyenlerin de bunun farkında olduklarını anladık. Biz dört sene içinde nasıl yol aldıysak bizi takip edenler de durmamışlar. Birlikte büyümüşüz, bir sorun çıkmadı.

“Londra’ya gidince buradaki derinliği anladık”

* “Şimdi sıra İngilizce albümde” demişsiniz. Nasıl gidiyor çalışmalar?

Gökhan Ö.: İngilizce albüm arzumuz Londra’ya giderken çok güçlüydü. Farklı şeylerde yer almak istiyorduk. Londra’da ülkemizin derinliğini başka bir yerde bulamayacağımızı fark ettik. Uzaktan davulun sesi güzel gelir ya. Oraya gidince, kafanda kurduğun gibi bir yer olmadığını görüyorsun.

Hakan Ö.: İleride İngilizce albüm yapmak isteriz ama hiçbir yerde dinleyicimizle Türkiye’deki gibi bağ kuramayacağımızın farkındayız.

“Gökhan ile kardeş olmasak Athena 90’ların ortasında dağılırdı”

* Aileden biri ile iş yapmak zordur. Siz uzun süredir birlikte çalışıyorsunuz. Dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?

Gökhan Özoğuz: Beste yaparken bir beden gibi hareket ediyoruz. Kim daha baskın? Kimin sözü daha çok geçiyor, bilmiyoruz. Belli formül yok. Söz konusu müzik olduğunda ikimiz bir kişiyiz.

Hakan Ö.: Aile ile iş yapmak zor ama avantajları da var. Kan bağınız olan birini silip atamazsınız. Öyle olmasaydı buraya kadar gelemezdik zaten. Arkadaş olsak 90’ların ortasında grup dağılırdı.