Pazar “Gezi’de belirgin bir anarşist ruh da vardı”

“Gezi’de belirgin bir anarşist ruh da vardı”

13.04.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Anarşizmle ilgili kitaplar yayımlayan Kaos Yayınları’ndan Zelha Cangi ve Gazi Bertal: “Gezi’de yalnızca dışsal anarşist semboller değil, gayet belirgin içsel bir anarşist ruh da vardı”

“Gezi’de belirgin bir anarşist ruh da vardı”

Yeni çıkan bir kitap, uzun süredir yazmak istediğim bir konu için vesile oldu. Pyotr Kropotkin’in “Tarlalar, Fabrikalar ve Atölyeler-Yarın”ı, anarşizm üzerine kitaplar basan Kaos Yayınları’ndan çıktı. Haydi bunu fırsat bilip kimsenin sormadığı o soruyu soralım: Gezi direnişine damgasını vuran anarşizmken niçin bunu kimse dillendirmek istemiyor?
Kaos’un kitaplarının iç kapak sloganı, “Ben Afrika’da kanat çırpan kelebeğin Kuzey Amerika’da yarattığı kasırgayı istiyorum. Ben kaos istiyorum!” Hem bu sloganı hem de Gezi’yi, Kaos Yayınları’nın kurucuları, Zelha Cangi ve Gazi Bertal’la konuştuk. İşte sorular ve yanıtları...

Haberin Devamı

Atılan aykırı sloganlar, antiotoriter duvar yazıları, sivil itaatsizlik ve daha fazlası... Anarşizm, Gezi sürecine damgasını vurdu diyebilir miyiz?

24 saat içinde ülkenin neredeyse tamamına yayılan bu toplumsal direnişi her insan doğal olarak durduğu, gördüğü yerden tarif edecektir. Kimileri emekçi sınıfın başkaldırısı, kimileri AKP hükümetine karşı Haziran Ayaklanması, kimileri üç-beş ağaç meselesi dedi. Gezi’de kimse kimseyi temsil etmedi. Nitekim bu türden örgütlenme ve ilişkileri vazgeçilmez bulan kimi sol gruplar “örgütsüzlük”ten yakınıp durdu. Her türlü rengin, duygunun, düşüncenin, tarzın yer aldığı Gezi’de yalnızca dışsal anarşist semboller değil, gayet belirgin içsel bir anarşist ruh da vardı. Ancak bir olayı damgalamak açık ya da gizli rekabeti de beraberinde taşıdığından, anarşistler bu tür damgalamalardan hazzetmezler. Anarşistlerin çoğu pankart, flama, isim, bayrak vb. sembolik materyalleri bulundurmaktan kaçındı. Gezi’deki ekolojik duyarlılık, sivil direniş ruhu, birbirini kollayan kardeşlik ve dayanışma duygusu, en önemlisi taşıdığı özgürlükçü ruh anarşizmle bire bir örtüşen içerikteydi. Buna şaşmamalı, çeyrek asırdır Türkiye’deki anarşistler otorite ve tahakküm kültürüne karşı her fırsatta sözlerini söylediler.

Haberin Devamı

“Direniş de anarşi de iktidar gibi küresel”

Tüm dünyada neoliberalizm karşıtı eylemlere anarşizm damgasını vuruyor, neden?

Sağcı düşünce ve politikalara karşı yıllardır süregelen toplumsal tepkiler siyasi mecralarda şekillenip zamanla çeşitli kalıplara döküldü.
10 küsur yıl öncesine kadar bu mecraların başlıcaları sosyal demokrasi ve sosyalizmdi. Toplumsal proje olarak ikisi de iflas etti. Anarşistleri günümüz politik muhalefetinde görünür kılan en temel özellik antipolitik tavırları ve sınıf mücadelesine bakışlarıdır. Küreselleşme ve neoliberal politika stratejilerine karşı sınıf eksenli bir mücadeleyi değil, sistem karşıtlığını tercih etmeleri pratikte de yer yer doğrulanmakta çünkü iktidar küreseldir, her yerdedir. Dolayısıyla direniş ve anarşi de küreseldir, her yerdedir. Emek-sermaye gibi birbirini üreten kısır bir saflaşmayı değil, her türlü çeşitliliği ve varoluşu tektipleştiren küresel sisteme karşı özgürlük eksenli toplumsal bir karşı koyuşu tercih ettikleri için günümüz toplumsal mücadelesinde hatırı sayılır bir konuma geldiler.

Haberin Devamı

Kaos Yayınları hangi yıl kuruldu, kaç kitap yayımladı? Gezi kitap satışınızı artırdı mı?

1994’te faaliyete geçen Kaos, 36 kitap yayımladı. Kaos Yayınları kaos kavramını, insanların birbirlerini boğazladığı bir kargaşa durumu olarak tanımlayan politik algıya karşı, onu evrenin doğal düzeni, sosyal hayatta da efendisi olmayan toplumsal eşitlik düzeni olarak yeniden tanımladı. Pek çok tabu gibi, hemen herkesin neredeyse elbirliğiyle tartışma dışı tuttuğu kaos ve anarşist düşünce tabusuna karşı kat edilen yolda bu tür çabaların da etkisi olduğu muhakkaktır. Gezi’nin, konusuyla sınırlı birkaç albüm, günlükler ve notlar dışında kitap satışlarına etkisi olmadı ama yarım asırdır satılan kitapların Gezi’ye katkısı çok oldu. n

Haberin Devamı

“Gezi’de belirgin bir anarşist ruh da vardı”

Gezi sürecinin bu dikkat çeken sloganı, Türkiye’de antimilitarist hareketin ve vicdani reddin tohumlarını atan anarşistlere mal edildi.

Yaratıcı ve özgün

İnternet, Türkiye’de 20 yılını doldurdu.
7-20 Nisan İnternet Haftası sansür tartışmalarının göbeğinde kutlanıyor. Alternatif Bilişim Derneği’nden Gamze Göker sayesinde haberdar oldum, derneğin “Kem Gözlere Şiş” adlı projesi (www.kemgozleresis.org.tr) BOBS En İyi İnternet Aktivizmi ödüllerine “en yaratıcı ve özgün” dalında adaymış.
BOBS dünyanın bloglar, sosyal medya ve internet sitelerini kapsayan en büyük uluslararası yarışması. Adaylar arasında, 30 Mart yerel seçimleri öncesi İstanbul’da 33 bin gönüllü seçim gözetmeni bulmak için yola çıkan Oy ve Ötesi platformu da var. www.thebobs.com’un Türkçe sayfasından adaylara bir bakın.
Neler var neler! 7 Mayıs’a kadar şu adresten oy kullanabilirsiniz: thebobs.com/turkish/category/ 2014/most-creative-original-2014...
Güçlü adaylardan biri de Hintçede “rüşvet verdim” anlamına gelen “Maine Rishwat Di” sitesi. Hindistan’da günlük yaşamın bir parçası olarak görülen rüşvet ve yolsuzluk vakalarıyla ilgili vatandaşların deneyimlerini aktardıkları bir platform burası.

Klavye aktivizmi tehlikesine dikkat etmek gerekiyor
İletişimde gelinen noktaya bakılırsa yasaklamaya çalışanlar boşuna uğraşıyorlar!
Gamze Göker’in “Yeni Toplumsal Hareketler ve İnternet İlişkisi: Türkiye’de Muhalif Toplumsal Hareketlerin E-Grupları” başlıklı doktora tezi gelinen noktayı çok iyi özetliyor. Göker’in şu uyarısını herkes bir kenara not etsin: “Yeni iletişim teknolojileri üzerinden yürüyen aktivizmin bir tür kolaycılık yaratarak klavye aktivizmine dönüşmesi tehlikesi vardır.”