Pazar Heavy metal meğer hâlâ gençmiş

Heavy metal meğer hâlâ gençmiş

04.07.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

İnönü Stadı’nda üç gün boyunca yaklaşık 100 bin kişinin izlediği Sonisphere Festivali’nde 1980-90’ların ünlü heavy metal ve rock grupları çaldı. Ama dinleyicilerin büyük çoğunluğu 20’sine gelmemiş gençlerdi. Bu müziğin ne özelliği var ki “metal fırtına” nesilden nesile bu kadar rahat geçiyor?

Heavy metal meğer hâlâ gençmiş

Aynı anda 50 bin kişinin aynı bedenin bir parçası gibi davranarak sahnedeki gruplara böyle bir coşkuyla eşlik etmesi Türkiye’de pek sık rastlanan bir durum değil. Üstelik biletleri ortalama 150 TL’den satılan ve “yabancı” grupların yer aldığı bir etkinlik söz konusuysa. Genç, ergen, yetişkin, orta yaşlı, kadınlı erkekli bir kitle. Kimi çocuklarını getirmiş kimi sevgilisini getirmiş. Her biri farklı kesimlerden ve kökenlerden onbinlerce insan. Yani marjinal, öcü ya da satanist değiller. Ortak noktaları metal ve rock müzik. Neredeyse üç nesil var ve hepsi aynı şarkıları ezbere söylüyor. Ve elbette bu insanlar gökten zembille inmedi. Farklı kesimlerden metal dinleyicisine ve konseri takip edenlere “metal fenomenini” sorduk.


“Ritim duyup kafa sallamanın yaşı olmaz”
Bora Kırca (Metal dinleyicisi)

- Türkiye bu konuda ciddiye alınmadığı için bu gruplar konser için gelmiyorlardı ama Türkiye’de hep dinleniyorlardı. Medyada bu konu ile ilgili bir önyargı var. Bu müziği dinleyenlere serseri muamelesi yapılıyor.
-Bu ritmi duyup kafa sallamanın yaşı olmaz. Metal müzikte dinleyiciler bu önyargıyı yıktığı için müzikteki o ruhu yakalıyorsunuz. Bunun temelleri 1970’lerde, 1980’lerde atılmıştır.
Bir de şarkılarda bütün konular
her türlü konu işlenir, bu da önemli.

“Dinleyici vardı, sponsor yok sanılırdı”
Doğu Yücel

(Blue Jean ve Headbang dergisi yazarı)
-Bu kadar dinleyici hep vardı. Eskiden organizasyon firmaları konserlere sponsor bulunamaz diye düşünürdü. Ama artık her ay iki-üç
konser veriliyor.
-Rock, metal gibi müzik tarzlarını dinleyenler bunu kendi tarzlarına, yaşamlarına da yansıtıyorlar. Bugün 1970’lerdeki metal şarkıları da dinleniyor, bunun nedeni metal müziğin trendlere bağlı olmaması. Heavy metalin bütün şarkılarında ana fikir özgürlüktür. Bu şarkılarda eşitlik, sevgi ve öfkenin dışa vuruşu da işlenir.


“Müzik yazarları durumu fark edemedi”
Görgün Taner (İKSV Genel Müdürü)

İki sene önce 2008’de de Metallica konserinde de yoğun bir kalabalık, çok genç bir kitle vardı. Fakat medya
geç fark etti. Müzik yazarlarının bu konunun üzerine gittiğini açıkçası görmedim.
-Müzik kuşaklar arasında taşınıyor çünkü gelip geçici değil, kalıcı ve virtüözite ile sahneleniyor. Konserler adeta ayin gibi oluyor. Bu tip konserlerde insanlar bir şeyler paylaşıyor, sıkışık, yan yana olmaktan hoşlanıyorlar. Dayanışma, saygı, nezaket var. Dışarıdan bakıldığında imaj bu değil ama içeriden bakıldığında durum böyle.

“Herkesin metalci olamayacağı aşikar”
Hayko Cepkin (Müzisyen)

-Metal müzik hiçbir zaman revaçtan düşmemiştir. Sadece Türkiye’nin kendi köklerinden gelmediğinden “underground” dediğimiz yol ile hayat bulmaktadır. Yeni bir şey değil, hatta eski bir şey. Yaşını alanlar
olayı daha sağlam hazmedip bu
müziğin olgunluk çağını tadıyor.
-Herkesin metalci olamayacağı aşikar. Bu kulağı terbiye etmekle de alışılır bir durum değil. Hissetmek gerek. Bu ikisi birleşince çekirdek kitleler oluşur ve sağlamlaşır. Bundan sonrası bu ailenin içine sonradan girmek isteyenlerin çırpınışlarıyla geçer.
Ya varsındır ya yoksundur. Gücü de keskinliğinden gelir zaten...

“Her duyguyu anlatmanın en güzel yolu”
Janset (Oyuncu)

-Genç nüfusun artışı, değişiklik isteği, internetin keşfi ile dünya küçüldü. Paylaşım büyüdü. Çok delikanlı ve heyecan veren bir müzik olması da başka bir yakalama sebebi olabilir. Ve ülkemizde de bu müziği yapanlar ve sevdirenler de sebeplerden biri.
-Popüler bir pazarda dönmediği için özellikle ilgi duymuyorsan dikkatini çekmez ya da sevmezsin ve “Bu ne gürültü” diye düşünürsün. Sonra bir gün duyar ve dinlersin, önyargısız bakınca çoğu popüler parçadan daha romantik ve duygusal olduğunu keşfedersin. Bir isyanın mı var, âşık mısın en güzel nağmeleri var. İnsan ruhuna o kadar hitap ediyor ki yıllarca dinlemekten bıkmıyoruz. Duyguları anlatmanın en heyecanlı yolu.

“Biri metal severse ömür boyu dinler”
Özlem Tekin (Müzisyen)

-Metal müzik az ama ülkemizde bir sürü genç rock grubu son dönemde başarılı işler yaptı. Metalin ve rock’ın yaşla başla alakası yoktur. Medya daha ziyade popüler kültürle ilgilendiği için metal ve rock bugüne kadar geri planda kalmış olabilir ama günümüzde çok ilgi var.
Biri bir rock ya da metal albümünü severse ömür
boyu dinler.

“Medyanın dikkatini Shakira çekiyor”
Şafak Ongan (Dream TV Genel Yayın Yönetmeni)

-Bu işi organize etmek riskli bir iştir. Bunun en önemli nedeni de ekonomiktir. Dinleyici kitlesi bir anda türemedi, her zaman vardı. Bu etkinlik önceki yıllarda yapılmış olsa yine aynı şekilde stat dolardı.
-Medyanın dikkatini sadece kalabalık çekiyor ya da boş bira kutularını çekip “Bunları içtiler ve dağıttılar” türünden haberler yapılıyor. Onların dikkatini çekmek için Shakira’nın gelmesi gerekiyor. Ya da seksi kızların olması gerekiyor. Ülkemize gelen bu grupların adlarını bile ana haber bülteninde yanlış telaffuz ediyorlar. Bu gruplar çok köklü gruplar, uzun yıllardır olan gruplar bu yüzden de farklı nesilleri buluşturuyor. Medya ilk defa bu kitleyi fark etti.

“Gençler yeni bir İpek Yolu kuruyor”
Gündüz Vassaf (Psikolog, yazar)

Yaş ortalamasını “kırk yıl” yükselten ben ve Boston’dan arkadaşım Richard ve kimi bizle fotoğraf çektirmek isteyen, sırtımızı sıvazlayan, “Yaşlandığımızda sizin gibi olmak istiyoruz, ne iyi ki burdasınız,” diyen kızlı erkekli 50.000 metal seyircisi. Sonradan konuştuğum taksi şoförünün, siyah giyen kimi gotik takılı, gözlerinin etrafı siyah makyajlılar için “Bunlar şeytana tapıyorlar” demesi, bence iktidar partisinin görüşünden çok uzak değil. Operaya, baleye, rock konserine belki de ömründe gitmemiş başbakanın metal müziğinin ve Türkiye’deki seyircisinin farkında olduğunu sanmıyorum.
(...) Futbol stadında sahada, tribünlerde gençler tıkış tıkış. Mevsim yaz. Kızların elbiseleri açık. Erkekler dinamik. Müzik coşturucu. Bira içiliyor. Ve zannedersiniz ahlak ve terbiye dersini hatmetmiş bir topluluk içindesiniz. Etrafım kendiliğindenliğin getirdiği güler yüzlü, huzurlu, insanlarla dolu. Türkiye’nin basından takip ettiğimiz gerginliğini yansıtan tek bir ifade yok.
Ve önceden yazdıklarımı tekrarlayarak diyorum ki dünyada özellikle müzik ve facebook, twitter, myspace gibi siteler aracılığıyla, gençlerin tarih ve bağnazlık yüklü husumet dolu aitliklerinden soyundukları yeni bir ipek yolu kuruluyor.
(Sonisphere Festivali’ni saha içinden izleyen Gündüz Vassaf’ın bugünkü Radikal gazetesindeki yazısından).